PİRHA- KHK ile kapatılan TV10 Yönetim Kurulu Başkanı ve Üryan Xızır Ocağı evlatlarından Veli Büyükşahin, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden Alevi kurum başkanlarına mektup gönderdi. Mektubunda Alevilere yönelik ayrımcı uygulamalardan bahseden Büyükşahin, Alevi kurum başkanlarına cezaevinde inançlarından dolayı yaşadıkları hak ihlallerini gündemde tutmalarını ve kamuoyu yaratmalarını istedi.
Tv10 Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin, Yayın Kurulu Üyesi Veli Haydar Güleç ile Kameraman Kemal Demir cezaevinde inançlarını sürdürebilmek için bir Alevi dedesi ile görüşme talebinde bulunmuşlardı. Ancak Alevi tutukluların bu talepleri reddedildi. Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Büyükşahin, Alevi tutukluların dede taleplerinin karşılanması istemiyle de Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na bir dilekçe gönderdi.
TV10 Yönetim Kurulu Başkanı ve Üryan Xızır Ocağı evlatlarından Veli Büyükşahin şimdi de konuya ilişkin Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Hüseyin Güzelgül, Alevi Dernekler Federasyonu (ADFE) Başkanı Celal Fırat, Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF) Genel Başkanı Remzi Akbulut, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Başkanı Ercan Geçmez, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı (PSAKD) Gani Kaplan, Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı Doğan Demir ile Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanları Musa Kullu ve Selda Güneş’e birer mektup gönderdi.
“DOSYAMIZ FETÖ’CÜLER TARAFINDAN HAZIRLANMIŞ”
Mektubunda dosyalarının hala sürüncemede olduğuna ve iddianamelerinin bir yıl geçmesine rağmen hala hazırlanmadığına değinen Büyükşahin, “Dosyamız mahkemeye gidip geliyor ama bir türlü yargının karşısına çıkamıyoruz. Dosyamız FETÖ’cüler tarafından hazırlanmış. İçeriği de demokrasi, çoğulculuk, laiklik gibi konularda benim yaptığım bir sunum. Buradan bir şeyler çıkarmaya çalışıyorlar o yüzden de gecikiyor.” dedi.
ALEVİ PİR’İ İLE GÖRÜŞME TALEBİ
“Gözaltında IŞİD’lilerle bir arada tutulmamız, dosyamızda Alevi olduğumuzun özel olarak yazılması bir yana ayrıca hapishanede yaşadıklarımız var.” diyen Büyükşahin, hapishanedeki ayrımcı, mezhepçi tutumları da şöyle anlattı:
“Her Alevinin yapması gerektiği gibi biz de burada Hızır ve 12 İmam Orucu tuttuk. Sünni inancına sahip olanlara yapıldığı gibi bize de gerekli kolaylıkların sağlanacağını düşündük. Ama öyle olmadı. İhtiyaç ve taleplerimiz karşılanmadı. Sözlü ve yazılı olarak gerek cezaevi idaresi gerekse Adalet Bakanlığı’na yaptığımız başvurularda bir sonuç alamadım. Esas talebim inancım gereği bir Alevi Piri ile görüşme isteğimdi. Fakat resmi olmadığı gerekçesiyle isteğimiz karşılanmadı. Bakanlığa dilekçelerde ‘bu yasal hakkımın neden karşılanmadığını’ yazılı olarak yanıtlanmasını istedim. Verecek cevapları. Yok saymaya görmezlikten gelmeye devam ediyorlar ama kurumun resmi vaiz imamları varmış. Onlarla istediğimiz de görüşebilir hatta cuma namazı için gidip arkasında namaz kılabilirsiniz. Hristiyan iseniz Papaz ile de görüş de görüşebilirsiniz’ denildi.”
TBMM İNSAN HAKLARI KOMİSYONU’NA BAŞVURDU
Büyükşahin, bu sorunu sürekli gündeme getirmekteki nedeninin farkındalık yaratmak ve ayrımcı mezhepçi uygulamaları teşhir edip ‘Alevilik haktır Alevilik vardır’ı göstermek olduğunu söyledi.
En son geçtiğimiz hafta önce konu ile ilgili Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na dilekçe ile başvurduğunu dile getiren Büyükşahin, “Kanunun araştırılmasını ve sorunun giderilmesini talep ettim. Önümüzdeki günlerde bu konuya ilişkin bir dava açma hazırlığımız da devam ediyor.” dedi.
Türkiye’nin dahil olduğu uluslararası hukuk altına imza attığı sözleşmelerin ihlal edildiğini söyleyen Büyükşahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hapishanelerde binlerce Alevi yurttaş ya baskıdan dolayı sessiz kaldı ya bu haklarını bilmiyorlar ya da bu konudaki talepleri keyfi gerekçelerle sürüncemede bırakılarak cevapsız kalıyor. Böylece Aleviler kendisini yalnız hissediyor ve bu haklarını kullanamıyorlar. Bu durum aslında hiç bitmeyen asimilasyonun ve cezalandırmanın bir başka biçimi oluyor.”
ALEVİ KURUMLARINA ÇAĞRI
Tüm bu baskıcı uygulamalara karşı Alevi kurumlarına çağrı yapan Büyükşahin, hapishanelerle ilgili hak ihlallerini gündemde tutmalarını istedi.
Büyükşahin Alevi kurumlarında bu noktada destek beklediğini şu sözlerle ifade etti:
“Sizlerden ve Alevi kurumlarımızdan kendim için özel bir talebim yok. Ancak bu konuyla ilgili cezaevi idaresi, Adalet Bakanlığı ve meclis insan hakları komisyonu’na yaptığım başvuruları izlemenizi, onlarla iletişime geçmenizi ve kamuoyu oluşturma noktasında desteğinizi istiyorum. Yine önümüzdeki zamanda konu ile ilgili bir dava açma hazırlığımız var. Dava sürecinde hukuki yardımın yanında sahiplenilmesini bekliyorum.
Hapishaneler ile ilgili hak ihlallerini gündeminize alabilirsiniz. Buradan kazanımla çıkma şansımız var. Zor sıkıntılı zamanlardan geçiyoruz. Ama bunun da bir sonu var. Bu zamanlarda attığımız adımların halkımızın ve tarihin belleğinde yer edeceğine hiç kuşku yok. Çabalarınız, hizmetleriniz ve duyarlılığınız için şimdiden hak razı olsun diyorum.”
NE OLMUŞTU?
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) siyaset akademilerine yönelik 2014 yılında başlatılan soruşturma kapsamında 15 kişi ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla 18 Ocak 2018’de tutuklanmıştı. Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan TV10 Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin ile TV10 Yayın Kurulu Üyesi Veli Haydar Güleç de bahsi geçen soruşturma kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilmişti.
Tutuklanmalarına gerekçe ise sosyal medya paylaşımlarıydı. Ancak aradan geçen 1 yıla rağmen savcılık halen iddianameyi hazırlamış değil. Haksız tutukluluğun son bulması için defalarca yapılan başvurular da sonuçsuz kaldı.
Öte yandan TV10’un kameramanı Kemal Demir ise 1 Aralık 2017’den beri tutuklu. Demir’in yargılandığı davanın ilk duruşması Temmuz 2018’de görülmüş, davaya bakan hakim yetkisizlik kararı vererek dosyayı Mersin’e göndermişti.
Televizyon emekçilerinin derhal serbest bırakılması talebiyle aylardır kimi eylemler de düzenleniyor.
TV10 çalışanları ve gazeteciler, Nisan 2018’e kadar, 82 hafta boyunca Galatasaray Meydanı’nda televizyonlarının açılması ve tutukluların serbest bırakılması için eylemler düzenlemişti. Yine Pir Sultan Abdal Kültür Derneği öncülüğünde, Veli Büyükşahin, Veli Haydar Güleç, Kemal Demir ve PSAKD Sarıyer Şube Başkanı Zeynep Yıldırım’ın serbest bırakılması için 26 Aralık’ta Silivri Cezaevi önünde tüm engellemelere rağmen basın açıklaması yapıldı. (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.