Alevi Haber Ajansi

Tuncel, Elbistan’da konuştu: Depremde yaşananlar örgütlü bir toplumun önemini gösterdi -VİDEO

PİRHA-Demokratik Bölgeler Partisi’nin Elbistan’da gerçekleştirdiği dayanışma etkinliğinde konuşan siyasetçi Sebahat Tuncel, Elbistan topraklarının tarihsel önemine değinerek, “Elbistan hem acının hem de direnişin topraklarıdır” dedi. DBP Eş Genel Başkanı Uçar ise Maraş halkının kimliğine sahip çıkması sebebiyle bedeller ödemek zorunda bırakıldığını ifade etti. 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ve siyasetçi Sebahat Tuncel’in katılımıyla Elbistan’da dayanışma buluşması gerçekleştirildi. İlçe merkezinde bir düğün salonunda gerçekleştirilen etkinliğe, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Elbistan, Maraş, Malatya, Mersin ve Adana İl ve İlçe Örgütleri, Tevgera Jinen Azad aktivistleri ve ilçede bulunan çok sayıda yurttaş katıldı. Etkinlikte, “Özgürlük için örgütleniyoruz” pankartı asıldı.

Bir dakikalık saygı duruşunun ardından başlayan etkinlik konuşmalar ile devam etti.

Bir konuşma yapan siyasetçi Sebahat Tuncel, iktidarın son süreçteki siyasetini ve Kürtlere dönük saldırılarını değerlendirdi. Tuncel, “Kürtler açısından cezaevleri sanki zorunlu uğrak yeri. Çünkü bu ülkede Kürt halkı kendi dilini, dinini özgürce yaşamak istediği ve kendi geleceğini kendi belirlemek istediği için kriminalize ediliyor terörist ilan ediliyor. Bize diyorlar ki, ‘Siz bu ülkede yaşayabilirsiniz evet sorun yok. Bu ülkede her şey olabilirsiniz ama Kürt olamazsınız diyorlar. Biz doğduğumuzdan öleceğimiz güne kadar kendi öz kimliğimizle yaşayacağız. Biz Kürt’üz, Kürdistanlıyız ve var olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

TUNCEL: KÜRDÜM ALEVİYİM!

Kürtlerin taleplerinin olağanüstü talepler olmadığını belirten Tuncel, bunları talep eden Kürtlerin terörist ilan edildiğini söyledi. “Her halkın hakları varsa Kürt halkının da hakları vardır” diyen Tuncel şunları söyledi:

“Herkes kendi kimliği ile siyaset yapabiliyorsa Kürtler de kendi kimliğiyle örgütlenmeli siyaset yapabilmeli. Bunları talep ettiği için Kürtler bedel ödemek zorunda bırakılmamalı. Biz bunun için mücadele ediyoruz. Yüzyıldır benim kimliğimi yok sayıyor. Sadece etnik kimliğimi de değil inancımı da yok sayıyor. Ben Kürdüm ve Aleviyim. Biz aynı zamanda varlık mücadelesi veriyoruz. Bu bir varlık meselesidir. Onur meselesidir. İnsanlık onurunu asla yere düşürmedik düşürmeyeceğiz de. Bu sebeple zindanlarda direnen arkadaşlarımıza buradan selam gönderiyoruz.”

“ÖRGÜTLÜ TOPLUM EN GÜÇLÜ TOPLUMDUR”

6 Şubat depremlerini hatırlatan Tuncel, deprem sürecinin hala atlatılmamış olduğunu belirtti. Depremin yarattığı sorunların merkezi hükümet tarafından çözülmediğini ifade eden Tuncel, “Biz deprem sürecinde cezaevindeydik. Bu süreç merkezi hükümetin yönetmeme krizini bizlere gösterdi. Biz bu süreci birlikte dayanışma ile atlatabiliriz. Başkasına ihtiyaç duymadan yaralarımızı birbirimizle sarabilmeliyiz. Bu aynı zamanda bizim komünal yaşamımızın da bir gereğidir. Bizler demokratik, kadın özgürlükçü bir yaşam istiyoruz. Ama bakın kapitalist modernite bizi bireyciliğe alıştırıyor. Depremde yaşananlar yerel demokrasinin ve örgütlü bir toplumun önemini gösterdi. Örgütlü toplum en güçlü toplumdur. Örgütlü toplumu kimse yenemez!” diye konuştu.

“BU TOPRAKLAR HEM ACININ HEM DİRENİŞİN TOPRAKLARI”

Tuncel, şöyle devam etti:

“Bu topraklar hem acının hem de direnişin toprakları. Burada oturup bedel ödemeyen yoktur. Ama burada bir direngen damar söz konusu. Bu direngen damar bizi kurtaracaktır. Hayat kısa yapacak çok şeyimiz var. Bakın bize ne dayatıyorlar, savaşı. Savaş politikaları bu ülkenin ekonomisini yerle bir etti. Irkçılığı derinleştirdi. Kürdistan o kadar zengin bir coğrafya ki… Ama biz bu zenginliklerden faydalanamıyoruz. Bütün zenginlikleri çalınıyor bu sömürge hukukudur. Biz bunu söylediğimizde de terörist oluyoruz. Ancak cesaret korkudan daima daha etkilidir. Yeter ki adım atalım. Bunu hep birlikte yapacağız bir kurtarıcı yok.”

UÇAR: “KATLİAM HALA DEVAM EDİYOR”

DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar ise Maraş’ın kimliği ve diliyle ön plana çıkan bir kent olduğunu vurguladı. Maraş halkının kimliğine sahip çıkması sebebiyle bedeller ödemek zorunda bırakıldığını ifade eden Uçar, “Maraş kendi kimliğine sahip çıkan binlerce evlat yetiştirdi. Kimisi aramızda değil. Onların inancı ve anıları önünde saygıyla eğiliyorum. Maraş Katliamı Türkiye’nin bugününe gelirken bir yol başlangıcıydı. Maraş, Madımak katliamlarını gerçekleştiren zihniyet bugün bu ülkeyi yönetiyor. 12 Eylül dönemine giderken ya da ülkede olağanüstü bir durum yaşanacaksa ilk gözden çıkarılacak kesimler Alevilerdir, Kürtlerdir. Bunu her birimiz iyi biliyoruz. Maraş’ta yaşanan katliam bugün hala milliyetçilik, ırkçılık, asimilasyon olarak devam ediyor” sözlerini kullandı.

İktidarın politikaları sebebiyle pek çok kimliğin saldırıya maruz kaldığını vurgulayan Uçar, “Tablonun bir bütünü bizi umutsuzluğa sürüklememeli, tam tersine bize ne yapmamız gerektiğine dair adım attırmalı. Ki zaten bizim partimiz bunun öncüsü. Demokratik siyaset ile bizler 2015 seçimlerinde bizler herkesin kendi kimliği ve inancıyla siyaset yapabileceği bir dönem yaşadık. Bu suç iktidarının tek başına iktidar olmasına izin vermeyecek bir başarı elde ettik. O süreçten sonra yaşadığımız savaş politikası, tecridin kendisi iktidarın cevabı oldu” diye konuştu.

“BURADA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Halkların kayyım politikalarına yerel seçimlerde mesaj verdiğine işaret eden Uçar, iktidarın hala Kürtlere karşı bir ittifak kurmaya çalıştığını belirtti. Özellikle Kürtlere dönük özel savaş politikalarının uygulamaya konulduğunu ifade eden Uçar, şunları ifade etti:

“İktidar Kürdistan kentlerini yeniden inşa etmeye çalışıyor. Kürt aydınlarını, kadınlarını gazetecilerini, siyasetçilerini sokak ortasında katleden Hizbullah güçleriyle ittifak kurdu. İçişleri Bakanı da dedi ki, ‘Hür Dava Partisi’yle yaptığımız ittifaka itirazlar var ama hedefimizi siz 10 yıl sonra göreceksiniz’ dedi. Biz halkımızın Hüdapar’ın geçmişiyle ilgili olan hafızasına çok iyi güveniyoruz. Bugün Amed sokaklarında Batman’da neyi inşa etmeye çalıştıklarını çok iyi biliyoruz ama buna geçit vermeyeceğiz. Ama AKP bilsin ki Kürtler dışında insanlık dışı eylemleri yapmaktan geri durmayan bir örgüte muhtaç oldu. Ne kadar engellerseniz engelleyin Kürt’üz-Aleviyiz örgütleniyoruz, mücadeledeyiz, buradayız. Burada olmaya devam edeceğiz. Vazgeçmedik geçmeyeceğiz.”

PİRHA/MARAŞ

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak