PİRHA – Devletin Dersim’de ve bölgede uyguladığı politikalara ilişkin PİRHA’ya konuşan HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, “Halkımızın, demokrasi güçlerinin, bu devletin inkarcı, imhacı savaş politikalarına karşı çıkması, direnmesi, demokratik tüm haklarını kullanması gerekiyor. Demokrasi güçlerinin bir araya gelmesi bu ceberut iktidarın yenilebileceğini gösterdi” ifadelerini kullandı.
Haberin Videosu
Halkların Demokratik Partisi İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, Dersim’de ve bölgede uygulanan politikalara ilişkin PİRHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
“DERSİM; KUŞATILMIŞ VE İŞGAL EDİLMİŞ BİR BÖLGE”
Özen, Dersim’de bulunduğu süre içerisindeki izlenimlerini şöyle aktardı:
“Dersim, kuşatılmış bir bölge. Hangi yöne dönersek dönelim kalekol görüyoruz. Giriş çıkışlarda sanki başka bir ülkeye giriş yapılıyormuş gibi kontrol altında. Aynı zamanda birçok bölge, yasak bölge ilan edilmiş. Buna ziyaretgahlarımızın, kutsal yerlerimizin olduğu yerler de dahil. Dersim, ülkenin içinde bir toprak parçası değilmiş gibi bir strateji uygulanıyor. Savaş stratejisinin izlendiği bir yer.”
Dersim’de eylem etkinliklere yasak getirilmesini değerlendiren Özen, “Dersim’de bir insan yok ki inkar ve imha politikalarına karşı çıkmayan. Savaşa hayır demeyen, kayyım politikalarını kabul eden hiç kimse yok. Fakat öyle bir baskı var ki; burası işgal edilmiş, insanlar susturulmaya çalışılıyor” diye konuştu.
“CAMİLERDE FETİH HUTBESİ OKUTULUYOR”
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine başlattığı operasyona değinen Özen, “Savaş; kandır, ölümdür, işgaldir. Biz Kürtlere karşı mücadele etmiyoruz deniliyor. Kime karşı mücadele ediyorsunuz. Saldırdığınız topraklar kimin topraklarıdır. Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız argümanını kullanıyorlar. Orada bir karış toprak yok ki sahipsiz. Bu işgaldir. 81 ilin camisinde Fetih hutbesi okutuluyor. Oraya üniversiteler yapıyorsunuz, postaneler açıyorsunuz, marketler kuruyorsunuz. Kaymakamından muhtarına kadar siz atıyorsunuz. Gittiğiniz her yerde halkın sembolleri indiriliyor, Türk bayrağı, Türkçe ve Arapça tabelalar asılıyor. Bu işgal değil de nedir” dedi.
“BARIŞ BARIŞ BARIŞ DİYORUZ”
Özen, şöyle devam etti:
“Uluslararası kamuoyunun baskısı sonucu ateşkes ilan edildi; ateşkesi değerli buluyoruz ama bu çözüm değil. Halklar arasında barış görüşmelerinin başlaması, muhataplarıyla çözülmesi ve bunun da meclise taşınması gerekiyor. Müzakerelerin bir an önce başlaması gerekiyor. Biz Kürtler ve HDP olarak barış barış barış diyoruz. Barış da, şiddetle, kanla, savaşla mümkün değil. Onlarca yıl bu politikayı devam ettirdiler. Bir başarı sağlanmadı. Sonuç, Türkiye’nin ekonomik, siyasal, dış politika olarak yönetilemez duruma getirdi.”
“HALKLAR BİR ARAYA GELMELİ, MÜCADELE ETMELİ”
Savaş politikalarının sadece Kürtleri vurmadığını; tüm demokrasi güçlerini, emek güçlerini, tüm ötekileri ilgilendirdiğini dile getiren Özen, şunları kaydetti:
“Halkımızın, demokrasi güçlerinin, bu devletin inkarcı, imhacı savaş politikalarına karşı çıkması, direnmesi gerekiyor. Demokratik tüm haklarını kullanması gerekiyor. Demokrasi güçleri bir araya gelmesi bu ceberut iktidarın yenilebileceğini gösterdi. Tüm halklar, inançlar, kültürler, kimlikler bu savaş politikasına hayır demeli, bir araya gelmeli, mücadele etmeli. Uluslararası güçlerin ateşkese zorlamasıyla bu acı onları şiddete yöneltecek. Bugün görüyoruz; daha birçok belediyemize kayyım atanıyor, belediye eş başkanlarımız gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar barış kazanacak. Biz barış konusunda ısrarlı olacağız, kazanacağız.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.