PİRHA-TTB “Pandemide Şehir Hastaneleri” başlıklı anket sonuçlarını paylaştı. Yapılan açıklamada, şehir hastanelerinin pandemide “mükemmeliyet merkezleri” olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ifade edildi. Uzmanlar ayrıca şehir hastanelerinin toplum sağlığı için uygun projeler olmadığına da dikkat çekti.
Türkiye’de kamu özel işbirliği ile yapılan şehir hastanelerine yönelik tartışmalar sürüyor.
İktidar, salgınla mücadele konusunda şehir hastaneleri için “mükemmeliyet merkezleri” dese de uzmanlar tam aksi yönde görüş beyan etti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) “Pandemide Şehir Hastaneleri” başlıklı anket sonuçlarını paylaştı. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Şehir Hastaneleri İzleme Grubu adına 2. Başkan Doç. Dr. İhsan Ökten, 13 şehir hastanesinde anket yaptıklarını, çalışmalara 230 kişinin katıldığını söyledi.
ÇALIŞAN SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
Doç. Dr. İhsan Ökten, anketler doğrultusunda sağlık çalışanlarının %76,3’ünün, çalıştıkları hastanede COVID-19 nedeniyle yaşamını yitiren en az bir sağlık çalışanı olduğunu aktardıklarını söyledi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAŞIYOR!
Doç. Dr. İhsan Ökten, ankete katılanların %69,4’ü pandemide ekip çalışmasını güçleştiren işleyiş sorunu olduğunu ifade ettiklerini belirtti. Asıl çarpıcı olan hususun ise çalışanların “tükenmişlik sendromu” yaşadıkları konusu olduğuna işaret eden Ökten. “Sağlık çalışanlarının %96,3’ü tükenmişlik sendromu yaşamakta” dedi.
Ankette ayrıca pandemi başladıktan sonra çalışan sağlığı ve güvenliğine ilişkin sorunlar nedeniyle işten ayrılmayı veya emekli olmayı düşünenlerin oranının ise %44,3 olduğu belirtildi.
Anket doğrultusunda sağlık çalışanlarının %43,8’inin şehir hastanelerinin mekânsal büyüklüğünün pandemi sırasında sağlık hizmetlerinin sunumunu olumsuz etkilediğini belirtirken, %37,9’u ise “olumlu etkiledi” yönünde cevap verdi.
Doç. Dr. İhsan Ökten ise şehir hastanelerinin büyük yapılmasının bilimsel olmadığına vurgu yaparak “Artık dünyada bu kadar büyük hastaneler yapılmamaktadır. En fazla 600-800 yataklı hastaneler uygun bulunmaktadır. Şehir hastanelerinin bu mekânsal büyüklüğü pandemide de sağlık hizmetleri sunumunu iktidarın söyleminin tersine olumsuz etkilemiştir” dedi.
ŞEHİR HASTANESİNDE HASTA GÜVENLİĞİ NE DURUMDA?
Ankette, şehir hastanelerinin kapalı alanlarının fazlalığı da şikayet edilen bir diğer konu oldu. Hastanelerdeki kapalı alanların fazlalığı ve bölümlerin birbirinden uzak olması “Hem çalışanlar açısından hem de hastalar açısından birçok sorun ve riski de beraberinde getirmektedir” denildi.
TTB anketinde ayrıca hastanelerin büyük, hasta ve refakatçı sayısının fazla olması sebebiyle salgının bulaş riskini arttığına dikkat çekildi.
“ŞEHİR HASTANELERİ İHTİYACA YANIT VEREMEDİ”
Doç. Dr. İhsan Ökten, “Hastaların bu hastanelere ulaşmaları büyük oranda toplu taşıma araçları ile olmaktadır” diyerek şunları söyledi:
“Toplu taşıma araçlarında pandemi koşullarına uymadıkları ve hastanelere gidenler arasında enfekte olanların var olması veya testi pozitif çıkıp evde tedavi olacakların yine toplu taşıma araçlarını kullanmaları enfeksiyon riskini arttırmıştır. Bu soruda hastanelerin şehir dışında olması, çok büyük olmasının getirdiği hasta yükü ve bu hasta ve refakatçılarının büyük oranda toplu taşıma araçlarını kullanarak aynı ortamda kalabalık olarak bulunmaları %82 gibi yüksek oranda enfeksiyon riskini arttırmıştır.
Bu anket sonuçlarına göre şehir hastanelerinin pandemide mükemmeliyet merkezleri olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Özellikle Kasım-Aralık 2020 ve Mart-Nisan 2021 aylarındaki pandeminin pik yaptığı dönemlerde şehir hastaneleri ihtiyaca yanıt vermemiştir. Bu nedenle şehir hastanelerinin açıldığı şehirlerde kapatılan hastaneler açılmalıdır. Bu dönemlerde sağlık sisteminin çöküş noktasına gelmesi ancak sağlık çalışanlarının 24 saat özveriyle ve canla başla çalışmaları ile salgındaki felaket tablosunun daha da büyümesi önlenmiştir. Bu sonuçlar bir kez daha göstermektedir ki şehir hastaneleri toplum sağlığı için uygun projeler değildir. Devletin en güvenilir kurumu olan Sayıştay’ın 2019 ve 2020 yıllarındaki raporlarında bu durum çok açıklıkla belirtilmiştir. Bu projeden en kısa zamanda vazgeçilmesi hem sağlık sistemini hem de geleceği ipotek altına alan ülke ekonomimiz için çok daha faydalı olacaktır.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.