PİRHA – Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, CAN TV’de yayınlanan “Bu Sabah” programına konuk oldu. Adıyaman, “Bizim gündemimiz sağlıktır. Şu anda yakıcı bir sağlık krizi yaşanmaktadır. Ağır bedeller ödenerek sürdürülen büyük bir mücadelemiz var ve çalışmalarımız devam edecek” dedi. Adıyaman, “Toplumsal bağışıklık etik bir sistem değildir. Toplumsal bağışıklık adına toplumun %50 hatta %70’i kadarını virüsle temas ettireceksiniz” dedi ve bunun iki sakıncası olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklaması sonrasında gündeme gelen “Barolar ve Meslek Odaları’nın yönetim seçimlerinde bir düzenleme” tartışmaları sürüyor. Erdoğan’ın açıklamasından sonra TBMM’de bir çalışma planlandığını belirten TTB Başkanı Prof.Dr. Sinan Adıyaman, “Seçim sistemlerini değiştirmenin zamanı geldi açıklamasından, Meclis’e sunulmaya hazırlanan bir şey var. Baroların ve Odaların yönetimlerinden rahatsız olan bir hükümet var. Buradan bunu anlıyoruz” dedi.
“GÜNDEMİMİZ, YAŞANAN SAĞLIK KRİZİ”
Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof.Dr. Sinan Adıyaman, CAN TV’de Özge Erdoğan Yeşilırmak’ın sunduğu “Bu Sabah” programında son gelişmeler üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dillendirilen, “Barolar ve Meslek Odalarının seçim sistemlerinde değişikliğe gidilmesi” konusu ile ilgili “Şu an Türkiye’de çok ciddi sağlık krizleri yaşanıyorken, çok ağır bedeller ödüyorken gündemimizin bunun dışında siyasi polemik olması beklenmemelidir. Bizim gündemimizde yaşanan bu sağlık krizinin önlenmesi adına çalışmalar vardır. Ancak bunu anlıyoruz ki barolar ve meslek odalarının mevcut idarelerinden ya da gelecekteki idarelerinden rahatsız olan bir hükümet var. Türkiye demokratik hukuk devletidir. Bizler anayasal kuruluşlarız. Kamu kurumu niteliğindeyiz. Bu konuyla ilgili bir çalışma planlanıyorsa bizlerle bilgi paylaşımı yapılmalıdır. İktidar barolar ve meslek odaları yürütmelerinde nispi temsil olmasını istiyor ancak bu mümkün değil. Bizim 81 ilde 65 tabip odamız var ve biz 2 yılda bir tabip odalarımızın her üyesinin verdiği oylarla seçimler yaparız. Seçimlerimize listeler girmez isimler girer. Bu kadar demokratik bir sistem uygulanmaktadır. Üye olan her hekim oy verir. Hekimler listelere değil isimlere verir. Hekim arkadaşlarımız kimi görmek istiyorsa ona oy verir ve Ankara Tabip Odası’ndan bilirim, karma yönetimler seçilir” dedi.
“İKTİDAR HER UYGULAMASINA ALKIŞ TUTACAK BİRLİK, TMMOB, BAROLAR BİRLİĞİ İSTİYOR”
İktidar tarafından dayatılan düzenleme üzerine konuşan Prof.Dr. Sinan Adıyaman, şöyle devam etti:
“Hükümet eğer nispi temsilin yürütme içerisinde yetkilendirilmesini istiyorsa, aynı mantıkla hükümet içerisinde de dağılıma gidilmelidir. Azınlığın yönetimde olması isteniliyorsa bugün %50 oy alan iktidar diğer %50 içerisinde de bakanlar paylaştırmalıdır. Bu sistem bunu dayatır. Demokratik çoğunluğun kararı yönetimde temsil edilmeyecekse sistemin tamamen bir anlamı kalmaz. O zaman sizde bakanları paylaştırın. İktidar her uygulamasına alkış tutacak TTB istiyorsa, bir TMMOB istiyorsa, bir Barolar Birliği istiyorsa bunu anlayabiliyorum. Bizim kendi meslektaşlarımıza ve milyonlarca vatandaşa verdiğimiz bir sözümüz var. Hekimliği toplumdan yana ve hiçbir baskı altında kalmadan yapacağız, dedik. Hiçbir zaman birilerinin arka bahçesi olmadık, olmayacağız. Elimizden geldiğince de direneceğiz ve korumaya gayret edeceğiz.”
“AKLIN VE BİLİMİN GEREĞİ NEYSE ONU DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
TTB Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, meslek odalarına yönelik yapılan eleştirilere ilişkin “Sanırım iktidar eleştirmeyen, sessiz kalan bir yönetim istiyor. Doğru yaptıklarına her zaman doğru yaptılar dedik, yapmadıklarına yapılmadı diye eleştiri sunduk. Meslek birliklerinde sürekli alkış tutanları istiyorlar. Biz %70 ile geldik. Bakın %50 artı 1 ile değil %70 ile geldik. Biz doğru bildiğimizi söyleyeceğiz. Aklın ve bilimin gereği neyse biz onu demeye ve yapmaya devam edeceğiz. Toplumun, halkın bunu kabul edeceğine inanmıyorum. Meclis’ten geçirilebileceğini düşünmüyor. Geçirselerde bu karara mahkeme yolu açıktır. Anayasa Mahkemesi var, AİHM var. Herkes yüzünü dönmüş bize bakıyor. Objektif haber yapan, objektif bilgi veren kadrolarımızla bu pandemiyi iyi irdeleyen, nerede yanlış yapıldığını çok açıkça söyleyen bir anlayışımız var” dedi.
“ANTİDEMOKRATİK MÜDAHALELERİN KARŞISINDA OLACAĞIZ”
Düzenlemenin TBMM’de kabul edilmesi durumunda atacakları adımları belirten TTB Başkanı Prof.Dr. Sinan Adıyaman şunları kaydetti:
“Diğer meslek birlikleri ile iletişim halindeyiz. Şu an için TTB için bir düzenleme yok ama TMMOB üzerine bir çalışmanın olduğu basına yansıdı. Barolar Birliği ile ilgili bir şeyler konuşuluyor, olsun biz TTB olarak anti demokratik müdahalelerin karşısında olacağız. Çünkü bu iktidarın attığı siyasi bir adımdır ve meslek birliklerinin kendisinin arkasında olmasını istediği için böyle bir düzenleme karşımıza çıkarttı. Şimdi elimizden geldiğince halka bunları anlatacağız. Elimizden geldiğince insanlara ulaşıp bu düzenlemenin gerçek maksatının ne olduğunu dillendireceğiz. Bu akşam diğer meslek birlikleri ile birlikte bir toplantı gerçekleştireceğiz. Durumu değerlendireceğiz ve ortak hareket etmek istediğimizi bildireceğiz.”
“DEMOKRATİK ÜLKELERDE MESLEK ÖRGÜTLERİ BİLİM KURULU’NDA OLURDU”
TTB Başkanı Prof.Dr. Sinan Adıyaman, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını Türkiye’de başlamadan önce uyarılarda bulunduğunu belirterek, “Ocak ayında İran’da ölümlü vakalar başladığı zaman biz hemen bir açıklama yaparak, Sağlık Bakanlığı’nı göreve davet etmiştik.
Nitekim hemen Bakanlık Bilim Kurulu oluşturma kararı aldı. Ancak oluşturulan kurulda herhangi bir meslek örgütüne yer vermedi. Demokratik ülkelerde meslek örgütleri böylesine önemli bir pandemi sürecinde oluşturulan Bilim Kurulu’nda olurdu. Sağlık Bakanlığı’na mektuplar yazdık ve çalışmaları beraber yürütmemiz gerektiğini belirttik ancak bu karşılık görmedi. Ancak gördük ki yaptığımız her açıklama, yaptığımız her öneri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılık buldu. 1 gün de olsa, 2 hafta da olsa, 1 ay da olsa Sağlık Bakanlığı bizim önerimizi uygulamaya başlıyordu. Bu iyi bir gelişmedir. Sonrasında 5-6 hocamız da Bilim Kurulu’nda görevlendirildi” dedi.
“KAPİTALİST KAYGILARLA OLAYA YAKLAŞIRSANIZ, İKİNCİ BİR DALGANIN GELMESİ ÇABUKLAŞIR”
TTB Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, hükümetin salgın sürecini yönetme tarzı üzerinde de değerlendirmeler de bulundu. Adıyaman “Salgın yönetimi konusunda iktidar maalesef zayıf kalmıştır. Pandemi sürecinde işçiler çalıştırılarak salgının yayılımı teşvik edildi. Bilim insanlarının söylediği ve Dünya Sağlık Örgütü’nün de açıklamalarına göre sonbahar gibi ikinci büyük bir dalgananın geleceği uyarısı yapılıyor. Şu an yapmamız gereken şey maske kullanımından hijyen alışkanlıklarına kadar bunu öğretmek zorundayız. Çözülme olaylarında acele ederseniz birtakım kapitalist kaygılarla olaya yaklaşırsanız, ikinci bir dalganın gelmesini çabuklaştırabilirsiniz. Haziran’ın ortalarına doğru zayıflama görülebilir. Eğer siz hemen alışveriş merkezlerini ve futbol müsabakalarını başlatırsanız bu çözülme yazın ortasına kadar da kalabilir” dedi.
“TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK ETİK BİR SİSTEM DEĞİLDİR”
Başka ülkelerin uyguladığı ve sonrasında pişman olduğu toplumsal bağışıklığın güçlendirilmesi adımları ile ilgili konuşan Prof.Dr. Sinan Adıyaman şunlara dikkat çekti:
“Toplumsal bağışıklık etik bir sistem değildir. Toplumsal bağışıklık adına toplumun %50 hatta %70’i kadarını virüsle temas ettireceksiniz. Bunun iki sakıncası vardır.
Birincisi sağlık hizmetleri ve koşulları buna karşılık veremeyebilir. Halbuki bunun hızını azalttığınız zaman en iyi yöntemi bulacaksınız.
İkinci sakıncası da şudur: Bir risk grubu vardır. 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan insanları virüsün kucağına attığınız zaman kaybınız çok olacaktır. Hızlı bir şekilde toplum bağışıklığı sağlanabilir. Ancak bu etik değildir çünkü çok fazla kayıp verirsiniz.”
Türkiye’nin uyguladığı çalışmalar ile ilgili konuşan Adıyaman, “Umarım Türkiye böylesine korkunç bir adımı atmaz hatta düşünmez bile, bu insani olarak etik değildir. İngiltere uyguladı ve hemen vazgeçti çünkü inanılmaz rakamlara erişebilir kayıp sayısı. Sağlık Bakanlığı’na çağrı yapıyorum bu tür kaygıların olmaması adına şeffaf olmaya ve aklın sağduyunun ve bilimin mutlak rehber seçilmesini tavsiye ediyorum” diye konuştu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.