PİRHA-Tokat Şehitler Köyü’nde başlatılan maden arama çalışmalarına tepki gösteren yurttaşlar basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, “Ovalarımız, ormanlarımız, sularımız, toprağımız, yaylalarımız bu talancı güruhların elinden kurtarılacak. Aksi halde olacakları Bergama’dan, Kazdağları’ndan, İliç’ten biliyoruz” denildi.
Tokat Şehitler köyünden yurttaşlar, kent merkezinde bulunan Cumhuriyet Meydanı’nda ardından ise Sorhun Obası Yaylası’nda bir araya gelerek Yaylacık mevkiinde izinsiz yapıldığı iddia edilen maden arama faaliyetine tepki gösterek açıklama yaptı.
NE OLMUŞTU?
ÇED raporu veya valilik izni olmadığı öne sürülen EMSA Madencilik, 19 Temmuz’da sondaj çalışmalarına başladı. Madencilik şirketinin girişimi üzerine yan yana gelen Şehitler köylüleri, kamu kurumlarına sondaj çalışmalarının durdurulması talebiyle dilekçe verdi. Ardından Tokat İl Müdürlüğü’nden şirketin yaptığı sondajlı ön arama için ÇED raporu talep eden yurttaşlar, sondaj faaliyetlerinin durdurulmasını sağladı. Daha sonra Köy Muhtarlığı üzerinden de suç duyurusunda bulunan yurttaşlar, EMSA Madencilik Yaylacılık’tan çekilmesini talep etti.
“30 KÖYÜN SU HAVZASI DOĞRUDAN ETKİLENECEK”
İlin ve il çevresinin yüzde 46’sının madenlere ruhsatlandırıldığı kaydedilen açıklamada, “Bölgedeki 4’üncü grup maden ruhsatı sayısının toplam 937. Bu madenlerin, bölgenin ormanlarının yüzde 44’ünü, tarım alanlarının yüzde 27’sini, meraların ise yüzde 56’sını kaplıyor. Yaylacık’a yapılmak istenen maden, yalnızca bu yapbozun bir parçasıdır. Maden çalışması çevredeki yaklaşık 30 köyün su havzasını doğrudan etkileyecek. Yeşilırmak’ın Tokat ve Amasya ovalarının tarımsal üretiminin can damarı olduğu gerçeği, planlanan madenin tehdidinin boyutları gözler önüne serilmektedir. Maden şirketi 2021 yılında 29 farklı noktada 1942 hektar, yani 19 bin 420 dönümlük alanda maden arama ruhsatı var” denildi.
“DOĞAMIZ GERİ DÖNÜLMEZ BİÇİMDE TAHRİP EDİLECEK”
Çocuklarının geleceği için direnecekleri belirtilen açıklamanın devamında şunlar dile getirildi:
“İnanıyoruz ki ovalarımız, ormanlarımız, sularımız, toprağımız, yaylalarımız bu talancı güruhların elinden kurtarılacak. Aksi halde olacakları Bergama’dan, Kazdağları’ndan, İliç’ten biliyoruz. Ormanlarımız yok olacak, doğamız geri dönülmez biçimde tahrip edilecek, sularımız kirlenecek, ovalarımıza zehir taşınacak, kültürel zenginliklerimiz zarar görecektir. Bugün bu irade ile maden şirketlerine ve onlara yol veren mahfillere sesleniyoruz: Türkiye sahipsiz değildir, Tokat sahipsiz değildir, Şehitler Köyü sahipsiz değildir. Yaylalarımız, ovalarımız, ormanlarımız, o ormanları mesken edinmiş hayvanlar sahipsiz değildir.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.