PİRHA – İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, 618. F Oturmasında cezasının bitimine sadece 30 gün kalan ve dün hastaneden taburcu edilerek hapishaneye geri gönderilen Eser Morsümbül’ün durumuna dikkat çekerek, yaşam hakkının tehlikeye atıldığını belirtti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla her hafta düzenlediği “F Oturumu” eyleminin 618’incisini gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde halen Antalya S Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan ağır hasta mahpus Eser Morsümbül’ün sağlık durumuna dikkat çekildi.
Açıklamayı İnsan Hakları Derneği(İHD) Hapishane Komisyonu’ndan Türker Demirci okudu.
“SAĞLIK SORUNLARI ARTARAK DEVAM ETMİŞTİR”
Açıklamada yüzde 70 engelli raporu bulunan ağır hasta mahpus Eser Morsümbül’ün kanser, böbrek yetmezliği, kemik erimesi ve anemi hastası olduğu ve hastalıklarına bağlı sürekli baş ağrısı, beslenme sorunları, hareket güçlüğü yaşadığı ve vücut direncinin düşmesi ve strese bağlı zona hastalığı gibi ek sağlık sorunları yaşadığı belirtildi.
Demirci, 39 yaşındaki Eser Morsümbül’ün sağlık durumuna ilişkin bilgileri şunları paylaştı:
“12 yaşındayken kötü huylu beyin tümörü nedeniyle ameliyat edilmiş, devamında uygulanan kemoterapi ve ışın tedavisi sırasında kullandığı ilaçlar nedeniyle kronik böbrek yetmezliği hastalığına yakalanmıştır. 2016 yılında böbrek nakli yapılan Morsümbül henüz iyileşemeden tutuklanmıştır. Tutuklanması tedavisinin aksamasına neden olmuş ve kısa sürede ileri derecede kemik erimesi gelişmiş, bu durum hareket kısıtlılığına neden olmuştur. Yüzde 70 engelli raporu bulunan ve sürekli baş ağrısı çeken Eser Morsümbül, gelişen beslenme güçlüğü ve artan stres nedeniyle zona hastalığına yakalanmış, sağlık sorunları artarak devam etmiştir.”
“TAHLİYE TARİHİNE KADAR DAYANABİLECEK Mİ BİLMİYORUM”
Derneğe 17 Ocak 2024 tarihinde Whatsapp yoluyla başvuru yapan annesi Eser ile görüştüğünü belirterek sağlık durumu hakkında şu bilgileri aktardı:
“Görüşmeye tekerlekli sandalye ile geldi. Kişisel bakımını yapmakta zorlanıyor. Koğuşunda tek başına kaldığı için ona refakat eden kimse yok. “40 gün sonra hak ederek tahliye tarihim gelmiş olacak fakat çok halsizlik ve yorgunluk yaşıyorum” dedi. Geçen hafta pazartesi hastaneye acile götürülmüş. Esasında Nisan ayından bu yana düzenli olarak nefroloji polikliniğine ayda bir gitmesi gerekirken cezaevi götürmemiş. Geçen hafta Cuma günü de dahiliye ve nefrolojiye gözükmüş, dün de serum takmışlar ve kan tahlilleri alınmış henüz sonuçları almamış. Cuma tekrar hastaneye gidecekmiş. Fakat doktor yatış yapmayı gerektirir bir durum yok demiş. Eser’in tahliye tarihi 26 Şubat 2024 ama o tarihe kadar dayanabilecek mi bilmiyorum.”
“ABİM BU HALDE HAPİSHANE KOŞULLARINDA YAŞAYAMAZ”
Komisyonla görüşen kardeşi ise anlatımında şunlara yer verdi:
“Abim rahatsızlığından dolayı 19 Ocak cuma günü hastaneye kaldırıldı. Onun öncesinde ise 20 gün boyunca ne yemek yiyebilecek durumdaydı ne su içebilecek, ne de özel ihtiyaçlarını giderebilecek durumdaydı. Vücudunu neredeyse hiçbir şekilde kullanamıyordu, hastaneye getirildiğinde sadece ilaç yazıp yollamışlar ve ilaçların hiçbir etkisi olmamış, günden güne daha kötü hale girmiş. Bu yüzden hastaneye yatırılmış. 25 Ocak itibariyle, gözlerini açamıyor konuşamıyor ve ihtiyaçlarını gideremiyor. Annem şu an abimin refakatçisi olarak yanında kalmakta, bakımını yapmaya çalışıyor. … hala abimin neden bu durumda olduğunu çözemediklerini belirtmek isterim. Abim bu durumdayken bakıma muhtaç haldeyken hastane onu taburcu etmeyi düşünüyor. Doktorları tarafından ömür boyu bu durumda kalabileceği söyleniyor. Eser bu halde cezaevine tekrar dönerse ölür deniyor. Yani göz göre göre ölüme ve yatağa bağlılığa terk ediliyor abim! Yetkililer tarafından bu duruma acil bir şekilde müdahale edilmesini istiyorum.” Şartlı tahliyesine zaten 30 gün kaldı, hemen tahliye edilmesini yahut ceza ertelemesi yoluyla ‘Ev Hapsi’ dahi olabilir biran önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Abim hapishane koşullarında yaşayamaz.”
Devrim FINDIK-Dilan ŞİMŞEK/İSTANBUL
Yoruma kapalı.