PİRHA – İzmir Çiğli’de TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Fabrikası’nda DİSK/Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan 7 işçinin fabrika önünde başlattıkları direniş 28. gününde. İşçiler, patronların tüccar mantığında olduğunu belirterek, sendikal haklarını ve işe iade edilene kadar fabrika önünde direnişlerini sürdüreceklerinin vurguladılar.
İzmir Çiğli Organize Sanayi’de bulunan TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Fabrikası’nda DİSK/Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan 7 işçinin fabrika önünde başlattıkları direniş 28. gününde devam ediyor. Fabrika önünde açtıkları ‘Atılan işçiler geri alınsın, sendika hakkımız tanınsın’ pankartının önünde her sabah saat 06.00’da oturmaya başlıyorlar. İşçilerden önce gelip onlar çıktıktan sonra evlerine giden direnişçi işçiler hakları verilinceye kadar oturma eylemine devam edeceklerini söylüyor.
Öte yandan TARİŞ direnişçilerine destekler de devam ediyor. Önceki gün eski CHP Milletvekili Zeynep Altıok ziyaret ederken, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da mecliste işçilerle birlikte yaptığı konuşmada, “Ne işçiler, emekçiler ne de onların sözcüsü olarak karşınızda olan bizler haklarımızdan, taleplerimizden ve bunları dile getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Aksini düşünenler çok yanılırlar” diyerek TARİŞ direnişini anlattı.
PİRHA olarak TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Fabrikası önünde eylem yapan işçilere mikrofon uzattık. 18 yıldır çalıştığı işinden çıkarılan 51 yaşındaki İlhan Sarıoğlu, çıkarılmadan önce sendikalaşma hareketlerinin olduğunu, fabrikada toplamda çalışan 150 kişiden 120 kişinin sendikaya üye olduğunu kaydetti.
Sarıoğlu, Temmuz’da çıkış kağıtlarının ellerine geçtiğini ancak zam yapılırsa işçilerin sendikadan ayrılacaklarını düşünüp çıkışlarının ertelendiğini söyledi.
“SENDİKA HAKKIMIZ TANINSIN”
Kasım ayında 7 arkadaşıyla birlikte işten çıkışlarının verildiğini belirten Sarıoğlu, “Arkadaşlarımızdan 60 tanesi neden işten çıkarıldığımıza dair iş verenden açıklama beklediler ve fabrikayı terk etmediler. Fakat hakkınızda işlem yapılmayacak denildi, bizler de onlara güvenerek dışarıya çıktık ve hep beraber göz altına alındık” dedi.
İşten çıkarılma sebeplerinin sadece sendikaya üye olmaları olduğunu söyleyen Sarıoğlu, annesinin de bu şirketin ortağı olduğunu, aslında annesinden bu şirketin ona kalacağını söyledi.
İşverenin fabrikayı tüccar mantığıyla bir kişinin malıymış gibi yönettiğini kaydeden Sarıoğlu, “Sendika hakkımız tanınsın, işten çıkarılan arkadaşlar işe iade edilsin” talebinde bulundu.
Direnişlerinin sonuna kadar devam edeceklerini söyleyen İlhan Sarıoğlu, umutlu olduklarını söyledi.
“İÇERİDEKİ İŞÇİLERE MOBİNG UYGULANDI”
İşçilerden destek olduğunu fakat tepkisel olarak hala bir destek göremediklerini belirten Sarıoğlu, şunları söyledi:
“İşçilere ilk hafta çok baskı yapıldığını biliyoruz. Hatta işçilere telkinde bulunulduğunu, sendikadan çıkmaları için baskılar uygulanmış. Bir iki hafta işçiler selam bile vermedi, sonradan daha iyi oldular. Sendikamızın sayısı şu anda içeride oturum hakkına yeterli. Sadece iş verenin gelip oturmasını bekliyoruz. İçeride bir mobing uygulandı. ”
SARIOĞLU: TARİŞ, KÖYLÜNÜN ORTAK MALI
Son olarak İlhan Sarıoğlu, patrona seslenerek şunları söyledi:
“Burasını babasının çiftliği olarak görmesin. Burası köylünün ortak bir malı. Sermayesi köylünündür kendi cebinin değildir. Atılan işçilerin tekrar işe alınıp sendikanın tanınmasını talep ediyoruz.”
DİSK/Gıda-İş Sendikası Ege Bölge Başkanı Gürsel Köse de her gün sabah işçilerle beraber oturup akşam onlarla evine gidiyor. Çalışan işçilerin sendikalı olmak için illada bir nedenin olması gerekmediğini, bunun anayasal bir hak olduğunu belirtti.
Köse, “Eylemde olan işçiler iş yerine bir zarar vermediler, makinasını kırmadı, üretime zarar vermedi. sadece anayasal haklarını kullanarak sendikaya üye oldu” dedi.
“BURANIN PATRONU ZEYTİN ÜRETİCİ KÖYLÜLER”
İşçilerin suçluymuş gibi kapının önüne konulduğunu ve bunların şirketin ortağı olduklarını belirten Köse, “Buranın patronu zeytin üreticisi köylüler. Burada yönetime seçildikten sonra noterden imza sirküleri alınıyor ve yönetim, burada mal edinme, mal satın alma, işçi çıkarma ve alımında genel kurulda yetki aldığı için bunu kullandı.”
Burada haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe izin vermeyeceklerini söyleyen Gürsel Köse, “Atılan işçiler geri alınsın, işçilerin sendikal hakları tanınarak üye oldukları sendika yöneticileriyle masaya oturup buranın çalışma koşulları birlikte belirlesinler diye taleplerimiz var” dedi.
Buradaki işçilerin demokratik hakkını kullandığını belirten Köse, “Buradaki zulüme, Flormardaki, Gripinde mağdur olan tüm işçilere hiç kimse gözlerini kapatmasınlar” dedi.
Türkiye’de yaşanan ekonomik krizi de değerlendiren Köse, “Yaşanan krizin faturasını işçilere, emekçilere ödettirmek ahlaki değil. Bu krizi yaratanlar faturayı ödemeli” diye konuştu.
Semra ACAR/İZMİR
Yoruma kapalı.