PİRHA- İnsan hakları savunucusu Ali Tanrıverdi, Türkiye’de Kürtlere ve Alevilere barış gibi zor bir sürecin yüklendiğini belirterek, “Her kesimin diğer ayrıştırıcı yönleri bir kenara bırakılarak bir araya gelmesi ve elini taşın altına koyması gerekiyor. Çünkü herkesin barışa ihtiyacı var” dedi.
1 Eylül Dünya Barış Günü ile ilgili PİRHA’ya konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi eski başkanı ve insan hakları savunucusu Ali Tanrıverdi, Türkiye’de kamplaşmanın giderek arttığını ve buna bağlı olarak barışın varlığının giderek zorlaştığını söyledi.
Tanrıverdi, çok uluslu bir ülkede tek milletin, tek din ve mezhebin öne sürülmesinin barış sürecini ciddi anlamda baltalasa da bu yolda mücadelenin mutlaka verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“BARIŞ İSTEMEK SUÇ TEŞKİL EDİYOR”
Mevcut konjonktürde barış istemenin suç teşkil ettiğini dile getiren Ali Tanrıverdi, “Barış günümüzde suç teşkil ediyor. Savaşın her türlü savunuculuğunu yapabilirsin ama barış kavramını kullanamazsın. Kullandığın zaman terörist sayılırsın. Özellikle Barış Anneleri üzerindeki baskılar bunun açık bir göstergesidir. Öte yandan bugüne kadar özellikle Kürtler başta olmak üzere Alevilerin üzerine barış gibi zor bir süreç yüklendi. Oysa ki barışa her kesimin ihtiyacı var” dedi.
Doğa katliamlarına da değinen Tanrıverdi, “Günümüzde savaş boyut değiştirmiş durumda. İnsanlar artık doğayla da savaşmaya başladı. Doğanın güzellikleri rant uğruna tahrip ediliyor. Doğa kendisine yapılan saldırılara iklim krizi ile cevap veriyor. Doğa üzerinde yapılan savaşın gündeme taşınması ve yaygınlaştırılması gerekiyor” sözlerini kullandı.
“SAVAŞIN PANZEHİRİ BARIŞIN ÖRGÜTLENMESİ GEREK”
Barışın örgütlenmesi gerekliliğine vurgu yapan Tanrıverdi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Temel hak ve özgürlüklerin var olabilmesi için, demokrasinin mümkün kılınması, ayrımcılığın ortadan kalkması, adaletin sağlanabilmesi, emeğin karşılığının alınması, ekonomik sorunların ve Kürt sorununun çözülmesi için barış ikliminin muhakkak hakim olması gerekiyor. Ayrımcılık ve nefret dilinin kitleler tarafından terk edilmesi gerekiyor. Savaşın panzehiri barışın örgütlenmesi önemli. Güzel günler zor gibi görünse de mutlaka geleceğine inanıyoruz yeter ki bu konuda mücadele edelim.”
Fatoş SARIKAYA- Diren KESER/ MERSİN
Yoruma kapalı.