PİRHA – 200 yıllık elma ağacı. Ağacın sağ tarafındaki dallarından sarkan elmalar ne kadar ekşi ise sol tarafından sarkan elmalar o kadar tatlı. Kerameti ile Sivas’ın Hafik ilçesine bağlı Yalıncak Köyü’nde yaşayan Alevilerin kutsalı olmuş. Yıllardır ziyaret edip lokmalarını pay ettikleri, kurbanlarını kestikleri ağacın gölgesinde otururken kalplerinden geçen duaları dillendiriyorlar.
Haberin Videosu
Yıllardır ziyaret edilip lokma verilen, kurban kesilen 200 yıllık elma ağacı Sivas’ın Hafik İlçesine bağlı Yalıncak Köyü’nde bulunuyor. Yalıncak Sultan Tekke’sinin hemen altında ve köyün yanında bulunan elma ağacı, köyün kurucularından olan Seyid İsmail ile Mustafa Ağa’nın elmayı ikiye bölerek gömdükleri söylenir. Ağuçan Ocağı Piri Seyit Mahmut Karadamla elmanın Alevilikte önemine değinerek elma ağacının hikayesini PİRHA’ya anlattı.
ELMA, ALEVİLERDE BARIŞIN SİMGESİ
Pir Seyit Mahmut Karadamla, “Alevilikte elmanın yeri çok büyüktür” diyerek, elma ağacına ve meyvesinin kutsallığına da inanıldığını belirtti.
“Elmanın kutsallığı yolumuzda da erkanımızda da büyüktür” diyen Karadamla, elmanın lokma olarak verildiğini ve barışın simgesi olarak görüldüğünü söyledi.
Eskiden düğünlerde evlere davet etmek için elma gönderildiğini söyleyen Pir Karadamla, “‘Buyursunlar, başımızın üstünde yeriniz var’ demek için gönderilirdi” ifadelerini kullandı.
Yalıncak Sultan Tekke’sinin aşağısında bulunan elma ağacı, köylülerin uğrayıp kurban kestikleri, lokma dağıttıkları ve çaylarını içip oturdukları yer.
“SEYİT İSMAİL’İ TEMSİLEN YAŞLILAR BURAYA NİYAZ EDER”
170 ile 200 yılla yakın bir yaşa sahip elma ağacının hikayesini şöyle anlatıyor Pir Seyit Mahmut Karadamla:
“Bu elmayı da bizim büyük dedemiz, bu köyün kurucularından Seyit İsmail, Mustafa ağayla beraber buraya gelip otururlar, bir elmayı ikiye böler ve buraya gömerler. Burası kıraçtır, fazlada sulanmamıştır bu ağaç. Devasa bir elma ağacıydı. Seyit İsmail’i temsilen yaşlılar yukarıya gidemediği zaman burayı niyaz ederler, hak niyazı olarak gelirler ve ziyaretlerini tamamlarlar. Burada lokmalarımız da pişer.”
GÜNEY TARAFI EKŞİ, KUZEY TARAFI TATLI
Elma ağacının dikkat çeken yönlerinden biride güney tarafının ekşi kuzey tarafının tatlı olması. Pir Seyit Mahmut Karadamla bunu ise şöyle ifade ediyor:
“Bilimsel olarak elmanın güney tarafının tatlı olması gerekiyor, ama bu iki çatal elmanın kuzey tarafı tatlı, güney tarafı ise ekşi olarak meyve verir. Yani talip olmazsa dede olmaz. Kul olmazsa Allah’ın da hükmü yoktur. Bu görüşle bir elmayı ikiye bölüp, talip ile dedeyi birleştiren bir mesaj anlamında elmayı buraya gömerler ve bu elma oluşur. Bizler de senelerdir dedemizden, babamızdan bu elmayı ulu elma olarak görürüz.”
LOKMA OLARAK DERSİM’DEN AVRUPA’YA KADAR GÖNDERİLDİ
Bu elmanın lokma olarak Avrupa, Dersim, Adıyaman gibi birçok yere lokma olarak gönderildiğini söyleyen Karadamla, “Seyit İsmail’in torunu Ali Dede’nin Elazığ’da ikametgah ediyordu, oğlu şu anda orada ikametgah ediyor. Buraya ziyarete geldiler ve bu ağaçtan bir damar alıp oraya götürdüler. Daha küçük ama ileride belki orada da kurbanlar kesilip ziyaret edilecektir” dedi.
KENTLEŞME İLE ZİYARETLER ÖNEMİNİ YİTİRDİ
Metropollere göçlerin artmasından sonra yetişen gençlerin çok fazla bu ziyareti bilmediklerini söyleyen Pir Karadamla, “Herkes burayı bilmiyor, bilenler çoğunlukta olmakla beraber bizim burada metropollere göçten sonra yeni yetişen kişiler fazlaca bir bilgiye sahip değiller” dedi.
Semra ACAR-Sevim KAHRAMAN
SİVAS
Yoruma kapalı.