PİRHA- Toroslar’ın yüksek eteklerinde aileleri göçer olarak orman işçiliği ile uğraşan ve bu işle birlikte yaşamını çadırlarda sürdüren Ayşe Doğan ve Şengül Doğan yaşamlarını PİRHA’ya anlattı. Orman işi ile göçebe yaşam sürdürdüklerini ve çadırlarda yaşamakla beraber ev işlerinin çok daha zorlaştığını belirten kadınlar, bütün zorluklarına rağmen doğa ile iç içe olan işlerini sevdiklerini dile getirdiler.
Haberin Videosu
Toroslar’ın yüksek eteklerinde yaşamlarını orman işçiliği ile kazanan kadınlar uzun yıllardır göçerlik yapıyor. Tesadüfen denk geldiğimiz kadınlar soba üzerinde pişen çaydan ikram ediyor. Tahtacı Alevi olduğunu ve uzun yıllardır ormancılık işi yaptığını öğrendiğimiz kadınlar kısa çay molası arasında hikayelerini anlatmaya başlıyor. Çadırlarının kapılarını PİRHA’ya açan kadınlar işleri gereği yaşamlarını çadırlarda geçirdiklerini ve elektrik olmayınca bütün ev işlerini elleri ile yapmak zorunda olduklarını söylüyor. Yaşamın her türlü zorluğuna rağmen yaptıkları işi sevdikleri tebessümlerinden belli olan bu kadınların hikayelerini kendi ağızlarından dinleyelim.
“HAYATIMIZI GEZEREK KAZANIYORUZ”
“Biz hayatımızı gezerek kazanıyoruz” diyen Ayşe Doğan ailesi ile ekmeğini kazanmaya çalıştığı ve bir arada oldukları için memnun olduklarını belirtiyor.
“Biz hayatımızı gezerek kazanıyoruz. Mersinliyim. Ailecek ekmeğimizi kazanmaya çalışıyoruz. Üniversite okuyan iki oğlumdan biri okulu bıraktı. Eşim orman işi alıyor ve ailecek çalışıyoruz. Hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Eşim orman işi ile uğraşırken ben de günlük yemek, çamaşır ile uğraşıyorum. Çadırda kalıyoruz. Önceleri beraber çalışmak zorundaydık ama sonrasında makineler çıktı ve biraz rahatladı. Kestiği ağaçları kepçeye yükleyip gönderiyor. Bir nevi göçebelik yapıyoruz. Ailemiz ile birlikte olduğumuz için memnunuz. Gittiğimiz belli yerlerde sıkıntılar yaşanıyor elbet. İnsan doğru olduktan sonra her yerde işini görürsün.”
“ZORLUKLARINA RAĞMEN KENDİ İŞİMİZİ SEVİYORUZ”
“Zorlukları var ama ben seviyorum, çünkü kendimiz ve başkasının emri altında çalışmıyoruz” diye konuşan Şengül Doğan ise ev işleri dışında özellikle kış şartlarında yaşamın çok zor geçtiğini vurguluyor:
“Ailecek burada yaşıyoruz ve ormancılık işi yapıyoruz. Ben de yemeklerini yapıp, çamaşırlarını yıkıyorum. Göçebelik yapıyoruz. Zorlukları var ama ben seviyorum. Çünkü kendimiz ve başkasının emri altında çalışmıyoruz. Hem de doğanın içindeyiz. Tarlamız, bağımız ve bahçemiz olmadığı için biz de geçimimizi bu işle sağlıyoruz. Kış şartları zor geçiyoruz. Soba yanarsa sıcak, yanmaz ise soğuk oluyor. Çadırda yaşamak çok zor. Dört duvar arası gibi olmuyor. Makine ve dolap yok. Bunlar olmadığı için de her şeyi elin ile yapıyorsun. Bunlar olsa daha güzel olur. Yazın yemeği fazla pişirirsen ekşir, çünkü dolap yok. Ben yaban yerlere gittiğimde ailemden daha çok seviyorum insanları. Şimdiye kadar da sorun yaşamadık bu yüzden. Sobayı yakmak ve temizlemesi de zor oluyor. Ben de evde yaşamayı ve çocuklarımızın iyi bir yerde çalışmasını isterim.”
Ersin ÖZGÜL / ANTALYA
Yoruma kapalı.