PİRHA- AHAD-DER Üyesi Seda Yüce, Suriye’de hem inanç kimliği hem de kadın olmanın getirdiği dezavantajlı konumdan dolayı Alevi kadınların, patriyarkal sistemin ağır yükü altında ezildiğini dile getirdi. Yüce, “Kadın-insan katili cihadist çetelerin uluslararası yapılar tarafından aklanmaya çalışılmasını kabul etmiyor, cezalandırılmalarını talep ediyoruz” dedi.
Suriye’nin batısındaki Lazkiye, Dera, Humus ve Tartus kentlerinde HTŞ’ye bağlı gruplar, SMO ve IŞİD’in, Alevileri hedef aldığı saldırılarda binlerce sivil katledildi, binlercesi ise alıkonuldu veya yerlerinden edildi. Bu saldırılardan en çok etkilenen kesim ise kadınlar ve çocuklar oldu. Soykırım saldırıları devam ederken son bir ayda çok sayıda kadın, çeteler tarafından kaçırıldı.
Arap Halkı Alevileri Birlik ve Dayanışma Derneği (AHAD-DER) üyesi Seda Yüce konuya ilişkin PİRHA’ya değerlendirmede bulundu.
“ALEVİ KADINLAR DEZAVANTAJLI DURUMDA”
Alevilere dönük katliamların yıllardır sistematik bir şekilde sürdürüldüğünü belirten Seda Yüce, “Suriye’de Suriye’nin sahil kentlerindeki bölgelerde aylardır HTŞ İslamcı-cihadist çeteler tarafından uygulanan katliamlar, soykırımlar ve saldırılar hız kesmeden artarken dünya kamuoyu bütün bunlara karşı sessizliğini korumaya devam ediyor. Bizler biliyoruz ki katliamlar, saldırılar yıllardır sistematik ve hedefli bir etnik-dini temizlik saldırılarının bir parçasıdır. Bir yandan seküler yaşama saldırılar devam ederken diğer yandan Alevi kadınlar üzerinde şiddet, taciz ve kaçırma olayları devam ediyor. Hem inanç kimliği hem de kadın olmanın getirdiği dezavantajlı konumdan dolayı özellikle Alevi kadınlar, patriyarkal sistemin en ağır yükü altında ezilmek isteniyor” dedi.
“EZİDİ KADINLARA YAPILANLARIN AYNISINI ALEVİ KADINLAR YAŞIYOR”
Ezidi kadınların IŞİD üyelerinin sistematik tecavüze uğradığını ve köle olarak sattığını hatırlatan Seda Yüce, bugün aynı olayın Alevi kadınlara dönük yapıldığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Dün Ezidi kadınlar tecavüze uğrayıp köle olarak satılırken bugün Suriye’de Alevi kadınlar insanlık dışı uygulamalara ve kaçırılmalara maruz kalıyor. Geçtiğimiz hafta Süveyda Valisi’nin yüzüne gerçekleri korkmadan haykıran insan hakları aktivisti Ghada Şe’rani’nin cesaretini selamlayarak söylediklerini paylaşmak istiyorum;
‘Dürziler domuz değil, Alevi kardeşlerimiz de Mecusi değiller. Sizin talimatlarınızı uygulayanlar insan değiller. Sizin cezaevlerinizi gördük; kafalarına darbe alan, işkence gören kadınlar, 1,5 yaşında çocuk ve annesi Alevi olan kardeşimiz. Din ve ahlaktan bahsedip duruyorsunuz, kardeşlerimiz işkence altında iken siz bayram kutluyorsunuz. Siz bizim tanımadığımız anayasanızı ihlal ettiniz ve bütün bu saldırıları affetmeyeceğiz, bunun hesabını vereceksiniz’ dedikten sonra ardından Ghada Şe’rani hakkında milli birliği ve barışı tehdit ettiği gerekçesiyle yakalama kararı çıkartıldı. Ghada Şe’rani ve tüm kadınların sesini duyurana dek mücadelemizi sürdüreceğiz.”
“KATLİAMDAN SORUMLU OLANLAR YARGILANSIN”
Dünya kamuoyunun Suriye’deki Alevilere yönelik katliamlara karşı ses çıkarması için çağrıda bulunan Yüce, “Suriye’deki Alevi katliamı nedeniyle uluslararası yaptırımlara tabi tutulmasını, Suriye’de yaşayan tüm azınlıklara ve Alevilere eşit yurttaşlık hakkı tanınmasını ve yaşam haklarının garanti altına alınmasını talep ediyoruz. Kadın-insan katili cihadist çetelerin uluslararası yapılar tarafından aklanmaya çalışılmasını kabul etmiyoruz. Ödül yerine Alevi katliamından sorumlu olanların Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmasını ve cezalandırılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Fatoş SARIKAYA/ MERSİN
Yoruma kapalı.