Alevi Haber Ajansi

‘Suçluysak neden yargılanmadık, suçsuzsak neden ihraç edildik?

PİRHA- OHAL KHK’leriyle açlığa mahkum edilenler, yaşadıkları sorunları PİRHA’ya anlatmayı sürdürüyorlar. 22 yıllık sınıf öğretmeniyken 2016 yılında ihraç edilen Hülya Bayar, yaşadığı hukuksuzlukları anlatarak, “Hakkımızda herhangi bir idari, adli soruşturma dahi açılmadı, başlatılmadı. Suçluysak neden yargılanmadık? Suçsuzsak neden ihraç edildik? Bu sorular hala cevapsız” dedi. İhraç edildikten sonra yeniden kanser hastalığına yakalanan Bayar, temizlik işlerine giderek geçimini sağlamaya çalışıyor. 

Türkiye, 15 Temmuz ‘darbe girişimi’ sonrası ilan edilen OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) sonuçlarını yaşamaya devam ediyor.

15 Temmuz 2016’da yaşanan ‘darbe girişimi’ sonrası birçok kamu kurum ve kuruluşunda yürütülen çalışmalar kapsamında 139 bin 356 kamu çalışanı hakkında idari işlem yapılarak 104 bin 771 kamu çalışanı kesin olarak ihraç edildi. Resmi Gazete’de yayımlanmayan veya kurum internet sayfalarında duyurulmayan ihraçlar da olduğundan, toplam ihraç sayısının belirtilen rakamdan daha fazla olduğu kaydediliyor. KHK’lilerin mağduriyet listesi bilinenden çok daha uzun.

OHAL KHK’leriyle sivil ölüme mahkum edilenler yaşadıkları sorunları anlatmaya devam ediyor. 22 yıllık sınıf öğretmeniyken 2016 yılında ihraç edilen Hülya Bayar, yaşadığı hukuksuzlukları ve maddi, manevi zorlukları anlattı.

“TEMİZLİK İŞLERİNE GİDEREK GEÇİMİMİ SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORUM”

Hülya Bayar, 49 yaşında. Bekar ve üniversitede okuyan bir kızı var. Kız kardeşiyle birlikte yaşayan Bayar, sınıf öğretmeni olduğunu ve ihraç edildiğinde meslekte 22 yılını bitirdiğini aktararak; “İhraçla birlikte sosyal, ekonomik bütün haklarımızı kaybettik. Yaklaşık 5 buçuk yıldır ihracım. İhraç olduğum için her iş yerinde çalışamıyorum. Bodrum’da yaşıyorum, burada temizlik işlerine gidiyorum yani evlerde çalışıyorum. Bazen de ders veriyorum. Çoğunlukla temizlik işlerine gidiyorum ama ve geçimimi böyle sağlamaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.

“HAKKIMIZDA HİÇBİR İŞLEM YAPILMADI, SUÇLUYSAK NEDEN YARGILANMADIK?”

29 Ekim 2016’da yayınlanan 675 sayılı KHK ile ihraç edildiğini kaydeden Bayar, sorgusuz sualsiz, gerekçesiz bir şekilde ihraç edildiğini söyledi. Yayınlanan KHK listesinde adını gördüğünü ve o gece devletin var olan bütün sistemlerinden çıkarıldığını dile getiren Bayar sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bu ülkenin bir vatandaşı değilmişiz muamelesini aleni yaşadım. İhraç edilen tüm emekçiler aynı durumu yaşadılar. İhraç etmekle, hayatımın 5 buçuk yılını çöpe attılar. Güvencesiz bıraktılar, adil yargılanmadık. Hatta hakkımızda herhangi bir idari, adli soruşturma dahi açılmadı, başlatılmadı. Suçluysak neden yargılanmadık? Suçsuzsak neden ihraç edildik? Bu sorular cevapsız. İhraçla birlikte yeniden kansere yakalandım (Kemik iliği ve kemik kanseri). Tedavim beş yıl sürdü. Biz ihraç edilenler sivil ölümlere terk edildik. Hukuksuzluğu sonuna kadar yaşadık. Kendi adıma söylüyorum bu süreç içinde sürekli kendimde ihraç edilmeme gerekçe olacak suç aradım.”

“KİMLİK NUMARALARIMIZIN ÖNÜNDEKİ KODLA BİZİ FİŞLEDİLER”

Mesleğinin en verimli dönemini başka işler yaparak geçirdiğini de ifade eden Bayar; “İhraç süresi boyunca ailem, arkadaşlarım, üyesi olduğum Eğitim-Sen yanımdaydı. Görüşmeyen, ilişkisini kesenlerde oldu. Bu korku iklimi öyle yayıldı ki, insanlar ya çok az ya da hiç görüşmek istemediler. Bu ülkede işini kaybetmek korkunç bir durum. Kendime her gün öğretmen olduğumu tekrar tekrar hatırlatıyorum yoksa onu da unutturacaklar. İhraç edildikten sonra iş bulamadım tabii. Çünkü TC kimlik numaralarımızın önündeki kodla bizi fişlediler. ‘Sizinle çalışamayız’ dediler. ‘Neden?’ diye sorduğumuzda cevap, ‘Sakıncalısınız’ oldu” şeklinde konuştu.

“SALGINLA BİRLİKTE YAPTIĞIM İŞLERİ DE YAPAMAZ OLDUM”

Pandemi ile birlikte derinleşen ekonomik krizden çok fazla etkilendiğini anlatan Bayar şunları söyledi:

“Salgınla birlikte yaptığım işleri de yapamaz oldum. Var olan ekonomik sıkıntılar derinleştikçe derinleşti. Her şey daha zorlaştı. Beş yıl boyunca hukuki hiçbir başvuru yapamadım. Çünkü OHAL İnceleme Komisyonu’ndan bir karar çıkması gerekiyordu. Nihayet 6 Kasım 2021 günü ‘ret’ kararını gördüm. Bu karardan sonra İdare Mahkemesi’ne dava açabildim. Şu anda bekliyorum. Ne olacağını bilmiyorum.”

“ÖLDÜKTEN SONRA GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR”

‘KHK’lerle yaşatılan bu korkunç durum son bulsun istiyorum’ diyen Bayar, son olarak; “Bu kadar acı öfke içime sığmıyor. Özgür olmak istiyorum. Bizi haksız yere işimizden edenlerin hukuk önünde yargılanmasını görmek istiyorum. Özgür, eşit, barış içinde yaşayacağımız günlerimiz olsun diliyorum. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızın ruhu dinlensin istiyorum. Öldükten sonra gelen adalet, adalet değildir. KHK’ler gidecek biz kalacağız. Bütün arkadaşlarımız dönene kadar mücadelemizden, inandıklarımızdan, barışa olan inancımızdan asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Eren GÜVEN-Melis CİDDİOĞLU/ANKARA

İLGİLİ HABERLER:

1-‘Çok acı çektim, olmayan suçun suçluluğunu hissettim’–VİDEO

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak