PİRHA-Türkiye’nin özellikle de Alman hükümeti ile pazarlık kozu olarak gördüğü ve Alman vatandaşlarına yönelik uygulamaya koyduğu rehine politikasına karşı tepkiler sürüyor. Türkiye’de alıkonulup, düzenlenen kampanyalar sonucu Almanya’ya geri dönebilen isimlerden olan, Sosyolog-Gazeteci Adil Demirci, AKP iktidarının rehine politikalarının son bulması için dayanışmanın önemine dikkat çekti.
Alman Parlamentosu’nda açıklanan resmi rakamlara göre Türkiye’de yurtdışı yasağı ile alıkonulan veya tutuklu bulunan Alman vatandaşlarının sayısı 100’ün üzerinde. Ancak Türkiye’nin özellikle de Alman hükümeti ile pazarlık kozu olarak gördüğü ve Alman vatandaşlarına yönelik uygulamaya koyarak devam ettirdiği rehine politikasına tepkiler de aralıksız sürüyor.
HER AYIN İLK ÇARŞAMBA GÜNÜ EYLEM
Bu uygulamalar sonucu gözaltına alınan, tutuklanan veya havaalanlarında pasaportlarına el konularak ülke dışına çıkması yasaklananların yakınları ve insan hakları aktivistleri, Almanya’nın Köln kentinde Dayanışmanın Sesi (Mahnwachce -Stimmen der Solidarität) adı altında her ayın ilk çarşamba günü bir araya gelerek, bu keyfi uygulamaya tepkilerini dile getiriyor.
Sosyolog/Gazeteci Adil Demirci, Türkiye’deki AKP iktidarının rehine politikalarının son bulması için dayanışmanın önemine dikkat çekti. Demirci, Almanya’nın Köln kentinde yaşıyor. Ancak kendisi 2017’de bir aile ziyareti sırasında Türkiye’deyken tutuklanmış, 14 ay cezaevinde kaldıktan sonra Köln’deki bu dayanışma grubunun yürüttüğü kampanyaların ardından serbest bırakılmıştı. Demirci, Haziran 2019’da annesinin cenazesine katılabilmesi için hakkındaki yurtdışı yasağının kaldırılması üzerine Almanya’ya döndükten sonra bu kez Türkiye’de alıkonulanlar için kampanyalara katılıyor.
Demirci, geçtiğimiz yıl abisinin cenazesinden dönerken İstanbul’da havalimanında gözaltına alındıktan sonra adli kontrol ve yurtdışı yasağı ile serbest bırakılan ve o tarihten beri Türkiye’de alıkonulan Sosyolog Yüksel Wessling aleyhine açılan davanın ilk duruşmasının 2 Aralık’ta olduğunu hatırlattı.
DAYANIŞMAYI ÇOĞALTMA
Dersimli olan Wessling’in, uzun yıllar belediye bünyesinde sosyolog olarak çalıştığı Hannover kentinde düzenlenen geniş katılımlı eyleme ve düzenleniş şekli ile katılımcılarına işaret eden Demirci, ‘’belediye çalışanları ve başta belediye eski başkanı Herbert Schmalstieg başta olmak üzere Yüksel Wessling’in geri dönebilmesi için dayanışma çalışması yürüttüler. Bu tarz dayanışma çalışmalarının örneklerini Almanya’da çoğaltmamız gerekiyor’’ dedi.
HOZAN CANE VE BEKİR TOPGİDER’E YURT DIŞI YASAĞI
Adil Demirci, 2018’de seçimlerde HDP’ye destek sağlamak ve konser vermek için Almanya’nın Köln kentindenTürkiye’ye geldikten sonra tutuklanan ve 2 yıl cezaevinde kaldıktan sonra Ekim ayı başında serbest bırakılan, fakat hakkındaki yurtdışı yasağı kaldırılmayarak duruşması Şubat 2021’e ertelenen Hozan Cane (Saide İnanç) ve kendisini ziyaret için Türkiye’ye geldikten sonra aynı şekilde yurtdışı yasağı konulan kızı Gönül Örs’ün yanısıra, 2019’da yine bir aile ziyareti için Köln’den Türkiye’ye gelmesinin ardından tutuklanan, ancak salgın sebebiyle serbest bırakılmasının ardından yurtdışına çıkış yasağı devam eden 60 yaşındaki Bekir Topgider’in durumuna da dikkat çekti.
Demirci eylemlerine devam edeceklerini belirterek şunları söyledi:
“Dayanışmanın Sesi Derneği olarak, her ayın ilk çarşamba günü dayanışma nöbetimize devam ediyoruz. 75 dayanışma nöbeti örgütledik. Bu eylemlerle Türkiye’de tutuklu ve rehin kalan Alman vatandaşlarının durumuna dikkat çekmek istiyoruz. Şu anda 60 Alman vatandaşı hala tutuklu ve 65’i de yurtdışı yasağından dolayı geri dönemiyor. Bu süreç sadece Alman vatandaşları için değil, tutuklu akademisyen, tutuklu gazeteci, sanatçı, basın ve ifade özgürlüğünü kullanmak istedikleri için tutuklanan herkesi bu eylemlerle gündemleştirerek Alman basını, kamuoyu ve siyasetinde onların durumuna dikkat çekmeye çalışıyoruz. Dayanışma ile onları yalnız bırakmadığımızı göstermeye çalışıyoruz.”
Şubat 2017’de gazeteci Deniz Yücel ve Temmuz 2017’de insan hakları aktivisti Peter Steudner de Türkiye’de alıkonularak tutuklanmış, aylarca cezaevinde tutulmuş ve düzenlenen kampanyaların yanısıra Alman hükümeti ile yapılan pazarlıkların ardından serbest bırakılarak Almanya’ya dönebilmişti.
PİRHA/ KÖLN
Yoruma kapalı.