PİRHA- Sıraç Alevileri Almanya’nın Bremen kentinde 2. Meclis toplantılarını gerçekleştirdi. Alevi Kültür Merkezi’nde biraraya gelen Sıraç Alevileri, Sıraç Toplumu/Hubyar Anşa Bacı Ocağı adı altında kurumsallaşmaya gitme kararı aldı.
Toplantıda ilk olarak 4 kişiden oluşan bir divan seçildi. Divana seçilen Kemal Dinç, Durmuş Yüce, Mahmut Akgül ve Bekir Dal sırasıyla neden kurumsallaşmaları gerektiğini aktardı.
Geniş bir Hubyar talibine ulaşmalarının temel hedefleri olduğunu aktaran Durmuş Yüce, ‘yolumuzu yürütmenin araçları neler olabilir’ gayesiyle yola çıktıklarına dikkat çekti. Yüce, unutulan yol görenekleri, yol kuralları, yolun öğretileri, Hubyar’ın öğretilerinin derlenip toparlanması ve gelecek kuşaklara aktarılmasının önlerinde duran bir ödev olduğunu belirtti.
Yeni bir dernekleşme amaçlarının olmadığını ifade eden Mahmut Akgül, Hubyar ve Sıraç talipleri olarak kurumsallaşmaya gitmek gerektiğini söyledi. Akgül ayrıca öğreti ve geleneğe, düsturlara uygun bir tüzük yazılması gerektiğine dikkat çekti. Danimarka’da Güvenç Abdal ailesinin bir etkinliğine katıldıklarını ifade eden Akgül, Güvenç Abdal öğretilerini kitaplaştırdıklarını ve her ülkenin diline çevrildiğini, bu örneğin kendilerine de model olabileceğini kaydetti.
Bekir Dal ise bugüne kadar emek veren herkese teşekkür etti. Dal ayrıca usul olarak yapılan bazı eksiklikleri aktardı.
Divan konuşmasının ardından Girişim sözcüsü Kemal Dinç yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Kemal Dinç
Dinç, Sıraç toplumunun tarihini aktararak, Sıraç Alevilerinin Tokat, Sivas, Yozgat, Çorum, Amasya, Samsun, İzmit ve Manisa gibi geniş bir coğrafyada yerleştiklerini söyledi. Sıraç toplumunun, içine kapalı bir toplum olduğunu kaydeden Dinç, varolan kültürlerini yaşatmak ve korumak için kurumsallaşmaya gittiklerini söyledi. Dinç ayrıca Türkiye’de de benzeri bir örgütlenmeye gitme planlarının olduğunu ifade etti.
Hubyar torunlarından olan Ali Yağcı amaçlarının Hubyar geleneğini gelecek kuşaklara aktarmak olduğunu söyledi. Bremen, Hamburg, Hannover’de Hubyar mensuplarının kalabalık olduğunu belirten Yağcı, bu nedenle özellikle buralarda örgütlendiklerine işaret etti. Yağcı, Bayern bölgesinde, Frankfurt’ta, Viyana’da da yoğun olarak Hubyar Ocağı taliplerinin yaşadığını dile getirdi.
Konuşmaların ardından toplantıya katılanlar söz alarak bugüne kadar neler yaptıklarını ve eksiklikleri aktardı.
Toplantı sonrası 14 kişilik bir komisyon seçildi. Seçilen komisyon, kurumsallaşmak maksadıyla bir tüzük taslağı hazırlayacak.
Sıraçlılar kimdir?
Sıraç kelime olarak Farsça olup ışık, nur, kandil, çerağ anlamına gelmektedir. Sıraçlar ise Işık saçan, nur saçan topluluk olarak adlandırılmaktadır. Tokat, Sivas, Yozgat, Çorum, Amasya bölgesinde yaşayan ve Hubyar yolunu yürüten topluluklara genel olarak “Sıraç” denilmektedir. Sıraçlar “ser verip sır vermeyen” topluluklar olarak bilinirler. Alevilikteki sır kavramına sonuna kadar sahip olan ve son derece içine kapalı bir toplum olarak yaşamaktadırlar. Sıraçların yaşadığı bölgelerde Sıraçların ser verip sır vermeyen topluluklar olması hasabiyle sıraç isminin bu topluluklara sırrını aç, sır aç denilerek oluştuğu da anlatılmaktadır.
Elif SONZAMANCI
Haberin Videosu:
Yoruma kapalı.