Alevi Haber Ajansi

Sevenleri Haydar İlker’i son yolculuğuna uğurladı-VİDEO

PİRHA – ÖDP kurucularından Haydar İlker için Ankara’da anma töreni yapıldı. Yoldaşları, İlker için “Kendi derdinden çok başkalarının derdini kendine dert eden, devrimci hareketin marabasıydı” dedi.

Akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitiren siyasetçi Haydar İlker, Ankara’da sevenleri tarafından son yolculuğuna uğurlandı.

İlker için İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Toplantı Salonunda yapılan anma törenine çok sayıda siyasetçinin yanı sıra meslek örgütlerinden de yoğun katılım oldu.

Anmanın ardından İlker’in naaşı Cebeci Asri Mezarlığında toprağa verildi.

“YÜREĞİMİZİN DERİNLİKLERİNE UĞURLUYORUZ”

İlker’le birlikte uzun yıllar siyasi mücadele yürüten ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, “Aağabeyimizi yüreğimizin derinliklerine uğurluyoruz” diyerek duygularını şu cümlelerle anlattı:

“Haydar İlker politik ağabeyimizdir. Kendisi hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmedi. Onunla tanışıklığım 90’lı yıllarda oldu. Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin kuruluş süreci ve kurulunda birlikte yer aldık. Çok mütevazi, içten, sevgi dolu ve coşkulu bir devrimciydi. Ağabeylik ona yakışıyordu. Yol gösterdi, yol açtı. Onunla tanışmaktan ötürü çok mutlu olduk. Keşke omuz omuza daha uzun mücadele yürütebilseydik. Bugün yüreğimizin derinliklerine uğurluyoruz onu. Özgürlük ve dayanışma ülkesi kurma mücadelemizde hep yanı başımızda olacaktır.”

Hulusi Sarıkaya ise “Hem ağabeyim de hem meslektaşımdı” dediği Haydar İlker’i şu sözlerle anlattı:

“80’li yıllarda ‘bu mücadeleye katkı koyman gerekiyor’ diyerek sahaya sürülmeme sebep oldu. O gün bugündür demokrasi mücadelesinde saf tutuyoruz. Sevdiğimiz, mücadelesinden taviz vermeyen, emek mühendislik alanında mücadele yürüten bir arkadaşımızdı.”

“DEVRİMCİ HAREKETİN MARABASIYDI”

İlker’in yol arkadaşlarından bir diğeri ise Orhan Örücü. Haydar İlker ile Mimar ve Mühendisler Odası’nda yollarının kesiştiğini anlatan Örücü şöyle devam etti:

“Devrimci mücadelede buluştuk. 75’ten beri süregelen ve hiç kopmayan, hep üstüne koyduğumuz bir hayat yaşamış olduk. Son derece neşeli, hayatın içinde, hep devrimci mücadelesi olan, herkese sahip çıkan, kendi derdinden çok başkalarının derdini kendine dert eden, bu nedenle kendine çok da vakit ayıramayan bir arkadaşımızdı. Son ana kadar mücadelede yer aldı. Bir sıra neferi, yani devrimci hareketin marabasıydı. Bu açıdan herkese örnek olması lazım. Bazı insanlar solculuğu, devrimciliği bir yerlerde yer almak gibi bilirler ama Haydar İlker asla öyle bir insan değildi. Tam ihtiyacımız olan bir devrimci modeliydi. Anısı mücadelemize rehber olsun.”

İlker ile üniversite yıllarında yollarının kesiştiğini anlatan Fahrettin Çuğ’un aktarımları ise şöyle:

“Haydar İlker 1967’de üniversiteye geldi. Birkaç ay sonrasında da Haydar’ı tanıdım. O gün bugündür hala dostumdur, yoldaşımdır. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Haydar’ın anti-faşist mücadelede önemli bir yeri vardır. O dönemde faşistler örgütlü bir şekilde saldırırken devrimciler henüz örgütlü değildi. Haydar’ın dönem arkadaşlarıyla birlikte Karadeniz’deki anti-faşist mücadelede çok özel yeri vardır. Yiğit insan olarak ciddi şekilde mücadele yürüttü.”

Eren GÜVEN-Cebrail ARSLAN/
ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak