Alevi Haber Ajansi

SES Adıyaman Şube Başkanı, kentteki intiharlara dikkat çekti: Gerekli politikalar geliştirilmeli-VİDEO

PİRHA- KESK Adıyaman Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Halil Aydın, bir basın açıklaması yaparak Adıyaman’daki intihar vakalarına dikkat çekti. Deprem sonrası intiharların arttığını, travmaların yaşandığını belirten Aydın, intiharların önlenebilmesi için politikalar geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Aydın, medyada ve sosyal medyada intihar haberleri konusunda dikkatli olunması için uyarıda bulundu. 

Son zamanlarda hem ülkede genelinde hem de Adıyaman’da intiharların artması dolayısıyla Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adıyaman Şubesi Eş Başkanı, KESK Adıyaman Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Halil Aydın bir basın açıklaması yaptı.

Adıyaman’da ciddi bir intihar vakalarının olduğunu belirten Aydın, “İntihar ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Böylesi büyük bir halk sağlığı sorununu görmezden gelemeyiz. Sorunların araştırılması ve çözüm yollarının geliştirilmesi önemi her geçen gün artmaktadır. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak her kriz döneminde nasıl sahada olduysak artan intihar vakalarını önlemek için üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz. Bu çerçevede intihar olgusunu biraz konuşmak istiyoruz” dedi.

İbrahim Halil Aydın, şu açıklamayı yaptı:

“Son zamanlarda intihar vakalarının hem ilimizde hemde ülkemizde arttığını görmekteyiz. TÜİK’in 14 Haziran 2024 tarihinde açıklamış olduğu intihar vakaları verilerinde de artışın olduğunu, birinci sırada da ilimizin yer aldığını görmekteyiz. TÜİK “Ölüm sayısı 2022 yılında 505 bin 269 iken 2023 yılında %4,1 artarak 525 bin 814 oldu. Ölen kişilerin 2023 yılında %53,9’unu erkekler, %46,1’ini kadınlar oluşturdu. Kaba ölüm hızının en yüksek olduğu il, 2023 yılında binde 18,0 ile Adıyaman” olduğunu belirtmiştir (https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Olum-ve-Olum-Nedeni-Istatistikleri-2023-53709). Adıyaman’da intihar eylemine teşebbüs edenler ve ölümle sonuçlanan intihar vakarının sayıları ile ilgili resmi kurumlardan net bir bilgi alamadık. Ama medyada gördüklerimiz ve medyaya yansımayan bizim tarafımıza ulaşan bilgilere baktığımız da Adıyaman’da ciddi bir intihar eyleminin olduğunu görmekteyiz. İntihar ciddi bir Halk Sağlığı sorunudur. Böylesi büyük bir halk sağlığı sorununu görmezden gelemeyiz. Sorunların araştırılması ve çözüm yollarının geliştirilmesi önemi her geçen gün artmaktadır.
Artan intihar vakaları hepimizin canını derinden acıtmaktadır. Demokratik kitle örgütleri, emek örgütleri olarak tüm toplumu derinden sarsan böylesi önemli bir sorunu kendi önümüze koyduk. Sebepleri ile birlikte intihar vakalarını biraz düşünmek ve bir halk sağlığı sorunu olan intiharı önlemek için Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak her kriz döneminde nasıl sahada olduysak artan intihar vakalarını önlemek için üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz. Bu çerçevede intihar olgusunu biraz konuşmak istiyoruz.
Kişinin kendi yaşamını sonlandırması veya öz kıyım olarak da isimlendirilen intiharın dünyada ve Türkiye’de arttığını ve ne yazık ki pek çok insanın bu şekilde yaşamını sonlandırdığını görüyoruz. Memleketimizde de son zamanlarda bu şekilde birçok insanın yaşamını sonlandırması dikkat çekmektedir. İnsan yaşamının bu şekilde son bulması canımızı çok yakmaktadır. Özelliklede 6 şubat depreminden sonra Adıyaman’da birçok kişi intihar ederek yaşamını sonlandırması medyanın ve toplumun gündemine oturdu. Her ne kadar derin bir üzüntü içinde olsak da geldiğimiz bu noktada intiharın nedenlerini düşünmek ve önlenmesi yönünde çalışmalarımızı yoğunlaştırmak zorundayız. Son zamanlarda ardı ardına yaşanan intihar olayları acı bir şekilde gösteriyor ki bu konuda zaman kaybetmeden yapılması gerekenler var.
İntihar kişinin fizyolojik, psikolojik, sosyal ve ekonomik düzeyde yaşadığı sorunlara karşı bir çözüm olarak ortaya koyduğu yıkıcı bir davranıştır. Kişinin içinde olduğu sorunların artık çözülemeyeceği ve yapılabilecek tek şeyin hayatı sonlandırmak olduğu düşüncesi ortaya çıktığında bazen bu düşüncenin eyleme döküldüğünü biliyoruz. Kişiye yardımcı olmak ve intiharı önlemek çoğunlukla olanaklıdır. Toplumda gerginlik, belirsizlik, çatışma, umutsuzluk, dayanışma ve sosyal destek sistemindeki yetersizlikler intihar vakalarında artışa zemin hazırlıyor. İntihar psikososyal ve ekonomik boyutlarıyla ele alınması gereken çok boyutlu toplumsal bir sorundur. Her ne kadar bireysel bir girişim gibi görünse de bunun toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel belirleyicileri vardır.

“DEPREM EN YIKICI TETİKLEYİCİ OLDU”

Özellikle 6 Şubat depremi bunun en yıkıcı tetikleyicisi oldu. TÜİK, kaba ölüm hızının en yüksek olduğu il, 2023 yılında binde 18,0 ile Adıyaman, binde 17,1 ile Hatay, binde 14,8 ile Kahramanmaraş’ın takip ettiğini paylaştı. Bu veriler ile TÜİK’te 6 Şubat depreminin intiharın tetikleyicisi olduğunu gösterdi. Çünkü 6 Şubat depreminde birçok canlar yitirildi, yaşam alanları, çalışma alanları yok oldu, insanlar yerinden yurdundan göç ettiler. Bazı ailelerden geriye sadece 1 kişi kaldı ve Adıyaman’da yakın kaybı olmayan aile yok gibi. Binlerce ceset görüldü. Geleneksel olmayan şekilde gömülmeler oldu. Herkesten bir ölüm hikâyesi, yaşam mücadelesi hikâyesi oluştu. Aynı zamanda uzuv kaybı yaşayanlar var. Enkazların altında saatler, günler sonra çıkartılanlar oldu. Hala yakınlarına ulaşamayanlar var.

“ADIYAMAN’DA YAŞAM ZORLAŞTI”

Hiçbir şey yitirilmese dahi 6 Şubat depremi başlı başına bir travma haliydi. Yitirdiklerimiz ile birlikte Adıyaman’da yaşam zorlaştı. Depremin ilk günlerinde aç, susuz, karın, yağmurun altında günlerce beklediler. Günler sonra çadırkentlerde, konteyner kentlerde yaşam başladı. Alışık olmayan bir yaşam şekli ve bu yaşam şeklinin kendisi ile birlikte getirdiği birçok sorun ile karşılaşıldı.

“HASARLI BİNALAR YIKILMAYA BAŞLANDI, İNSANLAR TRAVMAYA SÜRÜKLENDİ”

Akabinde aylar sonrası ağır hasarlı binalar yıkılmaya başlandı. Toz, toprak, suların olmaması, yolların kötü olması insanları ikinci bir travmaya sürükledi. Ve şuan yaşam 21 metrekarelik alanlarda, toplama kampı gibi alanlarda devam ediyor. Alt yapısı yeterince oluşturulmayan, taşın, toprağın, tozun olduğu, mahremiyetin olmadığı, komşuluk ilişkilerin yok olduğu, kadın, yaşlı, engelli, gençlik alanlarının olmadığı konteyner kentler oluşturulduğu. Temel ihtiyaçlara ulaşmanın zorlaştığı, sağlık hakkının, eğitim hakkının olmadığı bir yaşam şu an yaşanıyor.

Yine toplumsal gerginlik, belirsizlik, çatışma, umutsuzluk, dayanışma ve sosyal destek sistemindeki yetersizlikler oluştu. Deprem ile birlikte insanlarda ve toplumda oluşan bu durumlar haliyle intihar vakalarında artışa zemin hazırladı ve hazırlamaktadır. Tabiki de bunlar sadece deprem sonrası oluşan durumun oluşturduğu sorunlar ve intihara sebebiyet verebilecek durumlardı.

“EKONOMİK SORUNLAR UMUTSUZLUĞU ARTIRIYOR, GÜVENİ DÜŞÜRÜYOR”

Bir de son zamanlarda özelliklede intihar vakaların en önemli sebeplerin başında ekonomik sorunlar-çöküntü, işsizlik, çalışma ortamlarında kaynaklanan sorunlar, hukuksuzluk, adaletsizlik, pandemi, yalnızlaşma, belirsizlik, geleceksizlik, geleceğe yönelik bir umudun olmaması, bir umutsuzluk halinin mevcuttur. Özellikle de en önemlisi de ekonomi oluşturuyor. Ekonomik sorunlar kişinin günlük yaşamını sürdürmesini zorlaştırdığı gibi aile ve sosyal ilişkilerini bozmakta, umutsuzluğu ve belirsizliği artırırken, güveni düşürmektedir.

İntiharı önlemek için toplum olarak yapabileceklerimiz olduğu gibi bu noktada devlete ve yerel yönetimlere düşen görevler olduğunu, sosyal devlet ilkesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu hatırlatmak isteriz. Yoksulluk ve ekonomik zorluk yaşayan kesimleri yardımlara bağımlı hale getirmeyecek, üretim ve paylaşımı merkeze alan projeler hayata geçirilmelidir. Sosyal ve ekonomik adaletsizlik konusunda etkili çalışmalar yoğunlaştırılmalıdır. Eğitim ve sağlık hizmetlerine kolay ulaşım, sağlıklı ve doğal yaşamın tahrip olmadığı bir çevre, kişilerin kendilerini ifade edebilecek, geleceğe yönelik umutların olacağı, çatışma yerine uzlaşma ve diyaloğun hâkim kılındığı demokratik bir ülke, her türlü sorunda olduğu gibi intiharı önlemede de olmazsa olmazdır. İntiharı önleme, sadece bireysel düzeyde kişilere müdahale etmekle olanaklı değildir. Kişiyi içinde bulunduğu çevreyle ele almak ve toplumun refah düzeyini yükseltmek koruyucu-önleyici sağlık hizmeti açısından son derece önemlidir. Devletin ve belediyelerin vakit kaybetmeden sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri ve meslek odalarıyla iş birliği içinde, özelde intiharı önleme, genelde ise koruyucu-önleyici sağlık hizmeti konusunda daha etkili çalışmalar yapması gerekmektedir.

“MADDE BAĞIMLILIĞI, AKRAN ZORBALIĞI, AİLE İÇİ ŞİDDET, İSTİSMAR ARTTI”

İntiharlar özelinde Adıyaman’da deprem sonrası madde bağımlılığı, akran zorbalığı, siber zorbalık, aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet, ihmal istismar gibi birçok alanda sorun artmıştır. Tüm bu gelişmeler yaşanırken koruyucu-önleyici sağlık hizmeti konusunda yerel yönetimlerin, Adıyaman Belediyesinin üzerindeki sorumluluklar daha da artmaktadır. Koruyucu-önleyici sağlık hizmeti birinci dereceden kamunun görevidir ancak belediyelerin dinamik yapılarından, yerele hakim olma, yerele dokunabilme ve beledilerin sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri arasındaki ilişki ve iş birlikleri daha güçlü olduğu için belediyenin bu konuda çalışma yürütmesi önemli olur. Günlük temizlik işlerinin yapılmasından altyapı çalışmalarının yürütülmesine kadar birçok hizmet, sağlık konusuyla yakından ilişkili olduğu için Adıyaman Belediyesinin bu alanlarda çalışma yürüten sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri ve meslek örgütleri ile iletişim halinde olup bu sorunlara karşı koruyucu-önleyici tedbirler üzerine ortak çalışmalar yürütülmesi önemli olur.

“İNTİHAR VİDEOSU VE FOTOĞRAFLARI PAYLAŞILMAMALI”

Aynı zamanda hem medya kuruluşlarına hem de sosyal medya kullanıcılarına önemli görevler düşmektedir. İntiharın medyada ele alınma biçimi benzer örneklerin önünü açma riski taşıması açısından kritik önem taşımaktadır. Çağrımız özellikle intihar videosu ve fotoğraflarının paylaşılmaması, ana başlık veya flaş haber olarak paylaşılmaması, yalın, kısa, öz bir anlatımla, görselleştirilmeden ve travmatize edilmeden anlatılmasıdır.

“İNTİHARLARA KARŞI ANLAMLI POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİ”

İntihar eylemlerine karşı anlamlı politikalar geliştirilmesi, Adıyaman genelinde artan intihar vakalarının araştırılması ve gerekli tedbirlerin alınması, intiharlara karşı anlamlı ve etkili politikalar geliştirilmesi gerekmektedir.
Bizler Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak intiharı ve diğer sosyal sorunları önleme ve bu konuda bilgilendirme konusunda her kriz döneminde olduğu gibi bugün de halkımızın yanında olduğumuzu hatırlatmak isteriz.”

PİRHA/ADIYAMAN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak