PİRHA- Öğrencisi tarafından öldürülen Çankaya Üniversitesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel’i katledilmesine dair PİRHA’ya konuşan barış akademisyeni ve Sosyalist Emekçiler Partisi Genel Başkanı Güneş Gümüş, “Siyasal iktidar düşünmenin, sorgulamanın, nitelikli olmanın hedef haline getirildiği bir toplumsal doku yaratmaya çalışıyor” dedi.
KHK ile Ankara Üniversitesi’ndeki 70 akademisyen ile birlikte ihraç edilen barış akademisyeni ve Sosyalist Emekçiler Partisi Genel Başkanı Güneş Gümüş, iktidarın toplumsal dokuyu zedelediğini ve eğitimi müşteri ilişkisine çevirdiğini söyledi. İktidarın karşı propagandasıyla kitlelerde öfkenin taşıyıcısı hale geldiğini belirten Gümüş, Ceren Damal Şener’in katledilmesin de bunun bir yansıması olduğunu ifade etti.
“İKTİDAR KARŞI PROPAGANDA İLE KİTLELERE ÖFKE TAŞIYOR”
“Siyasal iktidar düşünmenin, sorgulamanın, nitelikli olmanın hedef haline getirildiği bir toplumsal doku yaratmaya çalışıyor” diyen Gümüş, iktidarın karşısında duran her kesimi cephe olarak gördüğünü vurguladı.
“Çünkü neredeyse kendisi karşında bir cephe gibi görüyor” diyen Gümüş sözlerine şöyle devam etti:
“Paylaşmanın, dayanışmanın, güveni güçlendirecek bir toplumsal doku yeniden yaratılmadığı sürece bu toplumsal çürüme daha da net bir şekilde bütün toplumsal kesimleri vuracak. Bu tür kesimleri sürekli onlara karşı bir propagandayla kitlelerde de böyle bir öfkenin neredeyse taşıyıcısı hale gelmiş durumda. Bunun için aslında yeniden o ana toplumun ana değerlerin olması gereken o dayanışmadır, paylaşmadır, güvendir, onun yükseltilmesi bunun da yolunun o toplumsal mücadele dalgasını ancak bunu sağlayabileceği, o toplumsal mücadelenin yükseldiği dönemlerin bambaşka bir toplumsal doku yarattığını unutmamak gerekiyor.”
“DÜŞÜK ÜCRETLE VE GÜVENCESİZ ÇALIŞAN AKADEMİK KADROLAR VAR”
Eğitimin paralı hale getirildiği ortamlarda ise bu ayrışmanın çok daha ön plana çıktığını söyleyen Gümüş, düşük ücretle çalıştırılan ve hiç bir güvencesi olmayan akademik kadrolar olduğunu da hatırlattı. Gümüş,“Üniversitesi genelindeki sıkıntıdan daha ayrı olarak özel üniversitelerde, vakıf üniversitelerinde eğitimin paralı hale getirildiği üniversitelerde bu durumun çok daha can yakıcı bir hal aldığını söylemek lazım. Hem çok düşük ücretlerle çalıştırılan ve hiç bir güvencesi olmadan çalıştırılan bir akademik kadro var. Özellikle akademik kadroların daha altlarına gidildikçe daha da güvensizleştirilen bir çalışma biçimi var. Hem de neredeyse öğrenme,kendini geliştirme, dünyayı kavrama ilişkisinden çıkmış bir müşteri ilişkisini dönüşmüş. Bir ilişkinin de yansımaları eğitimde görüyoruz. Buda tabii ki can yakıcı bir şekilde toplumu tekrar dönüp vuruyor.”
Derya DÖNMEZ-Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.