Alevi Haber Ajansi

Semra Polat, ‘Zahir batın kanatlarım ondandır’ deyişinin üretim sürecini anlattı

PİRHA – Müzisyen Semra Polat, söz ve müziği kendisine ait olan “Zahir batın kanatlarım ondandır” isimli eserini dinleyicilere ulaştırdı. Polat, “Deyiş yazmak benim için çok zordu, çünkü bu işin bir ağırlığı var” dedi. Polat ekledi: Öze sadık kalarak üretmek çok kıymetli.

Müzisyen Semra Polat, söz ve müziğini kendisinin icra ettiği “Zahir batın kanatlarım ondandır” adlı değişini müzik platformları üzerinden paylaşıma açtı. Polat, üretim sürecine dair PİRHA’ya konuştu.

Ankara’da dünyaya gelen Semra Polat, bu şehirde büyüdüğünü, fakat aslen Karslı olduğunu belirtti. “Kökenime dair biraz daha geriye gittiğim zaman Sivas’a kadar uzanıyor” diyen Polat, müzik haricinde edebiyatla da ilgili bir isim.

“O DUYGU YÜKSELDİ VE KELİMELER DÖKÜLÜVERDİ”

Beş yıl önce yayınladığı “Rüyasız uyku” isimli bir de şiir kitabı olan Polat, “Yazma ve müzik, yani sesler ve kelimeler hep hayatımdaydı” sözleriyle uğraşlarına vurgu yaptı.

Semra Polat, “Acaba yazabilir miyim?” diye düşünüp yola çıktığı deyiş üretimine ve müzik icrasına ilişkin şunları söyledi:

“Yani söyleme kısmından ziyade çok iyi bir dinleyici olduğumu söyleyebilirim. Zaten hep müzikle iç içeydim. Sadece Türkçe değil, evrensel müzikler dinliyordum. Daha sonra belki bir şifa gibi söylemeye karar verdim. Bundan iki yıl önce KOM müzikten ‘Yola girme sen’ değişi ile başladım. Ve deyiş yazmaya karar verdim ama tabii deyiş yazmak benim için çok zordu, çünkü bu işin bir ağırlığı var, türkü kadar da kolay değil. Önce acaba yazabilir miyim diye düşündüm.

O genetik mirasa her anlamda borçluyum. Çünkü biz bu altyapının üzerine bir şeyler koymak zorundayız. Sadece müzik değil, deyiş değil… Muhakkak o kültürden besleniyoruz ve onun üzerine bir şey koymak zorunda hissettim. Bir nevi bir borçlu gibi… Ama tabi değiş yazarken çok düşündüm. Çünkü Pir Sultan Abdalların, Şah Hatayilerin, yani onların yazabildiği bir şeyi ben 2022 yılında kendime göre yorumlayacaktım. Bu benim için zor bir şeydi. Uzun süre tasavvuf okuyarak bir alt yapı oluşturmaya çalıştım. Bu deyişi yazabilmem için bir altyapının olması gerekiyordu ama bu ilimden daha çok duygu işi. Yani o duygu olmadan ilim başlı başına yeterli değil. Biraz o duygu yükseldi ve kelimeler dökülüverdi.”

“ÖZE SADIK KALARAK BİR ŞEYLER ÜRETMEK ÇOK KIYMETLİ”

Semra Polat, deyiş yazma kararının ardından uzun yıllar uğraş verdiğine dikkat çekti. Üretimleri sonrası birkaç sanatçıya da ulaşma girişiminde bulunduğunu söyleyen Polat, “Yıl 2022 ve içinde kendim de dahil şu anda o iç ayarları, iç dengeyi kurmak bu zamanda çok zor. Çünkü insanın kendine olan yolundan, yani o yolu kesecek dışarıda çok fazla etken var. Yani müdahaleler olacaktır. Ben biraz da o içten gelen ses ile bu değişi yazdım” ifadelerini kullandı.

Polat, notaya döktüğü sözlere dair de şunları söyledi:

“Deyişin nasıl bir mesajı var şöyle anlatabilirim. Aslında bu deyişin sözleri kişinin kendi ile olan muhabbeti… Deyişimden çıkacak mesaj, yani benim kendimle olan muhabbetimin bir sonucudur diyebilirim.

O dışarıdaki sesten sonra Hünkar Hacı Bektaş Veli’nin de sözleri var ‘Ne arar isen kendinde ara’ ve ‘insan okunacak en büyük kitaptır’ der. Hangi nehirleri, hangi dağları dolansanız,  dünyanın neresine giderseniz gidin yine varacağınız yer kendiniz olacaktır. Evet benim için deyişler çok kıymetli ama deyişlere çok ayrı bir önem veriyorum.

Asıl olan hep güzeldir o çekirdek ve öze sadık kalarak bir şeyler üretmek bence çok kıymetli Aslını bozmadan… Çünkü o öz ve çekirdek çok kıymetli. Çünkü orası gerçek ve o şekilde güzel ve biz de bunu korumak zorundayız. Deyişler de sadece söyleme kısmı değil, baktığımız zaman insanlar o eserleri hangi duygularda yazmış ve bu eserleri yazan kişiler ya yalnızlıktan ya parasızlıktan, çok bedeller ödemiş. Yani biz önümüze gelen bu hazır deyişleri istediğimiz gibi söyleyemeyiz. Orada ödenen bedeller, yaşanan duygusal yalnızlıklar, yani o insanlar o sözleri nasıl yazdı, biz o emeğe, geçmişe duyguya borçluyuz ve oraya sadık kalmak zorundayız. Yani en özüne uyacak şekilde söylemeliyiz. Evet belki şöyle diyecekler ‘Modern çağda yeni müzik aletleri ekleyelim, caz gibi okuyalım’.

Evet ama ben de şöyle düşünüyorum, eğer caz gibi okumak istiyorlarsa o zaman kendileri yazsın ve üretsin. Çünkü o yazan kişiler onu hangi yoklukta hangi duygularla yazdı bunları göz ardı edemeyiz.”

“İNSANLARIN DUYGUSUNA KET VURAMAZSINIZ”

Semra Polat son olarak yakın zamanda Aynur Doğan ile Metin-Kemal Kahraman’ın konserlerine getirilen yasaklamaya ilişkin de,  “Müzik zaten evrenseldir. Müzikten bahsettiğimiz zaman bu sadece okunduğu dil değil karşı tarafa geçen Duygu çok önemli. Ama insanların duygusuna ket vuramazsınız. Yani insanlar orada, konserde duygusal bir birleşim yaşıyor. Karşılıklı duygusal bir duygu yaşanıyor ve bu duygunun engellenmesi hiç hoş değil” yorumunda bulundu.

Eren GÜVEN/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak