Alevi Haber Ajansi

Sarıbal: Bu kanunun ne topluma, ne ülkeye, ne halka bir yararı yok-VİDEO

PİRHA- Zeytinliklerin maden faaliyetlerine açılmasına izin veren düzenlemeye ilişkin konuşan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Bu kanunun ne topluma, ne ülkeye, ne halka bir yararı yok. Ama kime yararı var? Siyasetçilere yararı var. Çünkü daha önce zengin, şirket sahibi bakanlarımız vardı. Şimdi madenci milletvekillerimizin hizmetine sunulan bir kanun gibi görüyoruz bunu” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, maden sahası açmak için tarım arazilerinin yok edilmesinin önünü açacak maden yasasına ilişkin PİRHA’ya konuştu.

“23 YILDIR YÜRÜTTÜKLERİ HUKUKSUZLUKLARINA HUKUK KATMAYA ÇALIŞIYORLAR”

İktidarın bu kanunla 23 yıldır fiilen yürüttükleri hukuksuzluklarına hukuk katmaya çalıştıklarını belirten Orhan Sarıbal, “Bugüne kadar ÇED olumlu raporu almayan kaç işletme var mesela? Hemen hemen parmakla sayılacak kadar az. Düşünün 9 bin şu anda işletmesi var bu ülkede. Ve 4 bin arama ruhsatı var. Yaklaşık 13-14 bin arama ve işletme ruhsatından bahsediyoruz. Önce ÇED’leri değiştirdiler, sonra yeniden ÇED yapın dediler. Bir sene itiraz ettiler, seneye tekrar hayata geçirdiler. Aslında her halükârda o firmalar ÇED alıyorlardı. Şimdi bir hukuki düzenleme getirerek çok kısa bir süreye indirdiler ve şunu dediler; ‘Siz, Çevre Etki Değerlendirme Raporu’na (ÇED) müracaat edin ama öbür tarafta ruhsat çalışmalarınızı, izin çalışmalarınızı, teşvik çalışmalarınızı yürütün.’ Bu şu demek; ‘Biz her hâlükârda size bu ÇED olumlu raporunu vereceğiz.’ Bunun için de altyapı hazırladılar, yine aynı kanunda var” dedi.

“BÜTÜN YETKİLERİN CUMHURBAŞKANI’NIN EMRİNE VERİLDİĞİ BİR DÖNEM”

Yeni bir düzenlemeyle Cumhurbaşkanlığı Yardımcısı başta olmak üzere, 4 bakanla beraber yeni bir kurul oluşturulduğunu söyleyen Sarıbal, “Stratejik ve kritik madenlerle ilgili kararı bunlar verecekler. İzinlerle ilgili sürenin bittiğine bunlar karar verecekler. Ne kadar rehabilitasyon benzeri işlem varsa bunlar karar verecekler.

Stratejik ve kritik madenlerle ilgili aslında yasalarda sadece savaş, deprem gibi çok önemli durumlarda kullanılması gereken, acele kamulaştırma yani el atma meselesini kritik ve stratejik madenler üzerinden bu yasaya yine koydular. Yani hangi ürünün ne zaman kritik, ne zaman stratejik olacağını da bu beyefendiler karar verecekler. Kim belirliyor bu kurulu? Cumhurbaşkanı belirliyor. Yani bütün yetkilerin Cumhurbaşkanı’nın emrine verildiği bir dönem” diye konuştu.

“BU KANUN ALTINA İMZA ATAN MİLLETVEKİLLERİ ÜLKENİN DEĞERLERİNE İHANET EDİYORLAR”

Bu kanunun altına imza atan milletvekillerin ülke değerlerine ihanet ettiğini belirten Orhan Sarıbal, şunları söyledi:

“Mera Kanunu var. Mera Kanunu diyor ki; ‘Hiçbir şekilde Meralara dokunamazsınız.’ Ama bu kanunla MAPEG yani Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, Tarım İl Müdürlüğü’ne yazı yazıyor. ‘Şuradaki meranızın, şu kadar kısmı ya da tümü maden sahası içerisindedir, bilginiz olsun’ onun devrini MAPEG kalıyor.
Yani Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü artık tam yetkili olarak Tarım Orman Bakanlığı’nın yetkilerini aşan, onların yetkisi yetkisizleştiren bir tutum sergiliyor. Bu ülkenin ormanı artık kesinlikle güvencede değil.
Cumhurbaşkanı kararnamelerle, o son çıkan kararla bugüne kadar 40.000 dönüm araziyi belirli yerlere teslim etti. Şimdi bunu daha da geliştiriyorlar. Bu kanunun ne topluma, ne ülkeye, ne halka bir yararı yok. Ama kime yararı var? Siyasetçilere yararı var. Çünkü daha önce zengin, şirket sahibi bakanlarımız vardı. Şimdi madenci milletvekillerimizin hizmetine sunulan bir kanun gibi görüyoruz bunu. Ayrıca bu kanun altına imza atan milletvekilleri başta Bursa, Muğla, İzmir, bütün bu milletvekilleri aslında kendi kentleri de, ülkenin değerlerine de ihanet ediyorlar.”

“MEHMET ŞİMŞEK VE ERDOĞAN EKONOMİ POLİTİKASININ ÇARESİZLİĞİNİN BİR SONUCUDUR”

İktidarın ülkenin bittiğini kabul ettiğinin altını çizen Orhan Sarıbal, ülkenin kaynaklarının kendi yandaşlarına, uluslararası şirketlere pazarlandığını belirtti. Sarıbal, şunları ifade etti:

“Ekonomik olarak çöktüğünü, artık başka hiçbir çaresi kalmadığını, kendilerine emanet edilen bu ülkeyi kendi babalarının malı, kendi şirketleri gibi satmaya çalışıyorlar. Bu bir ülkenin ekonomisinin bittiğini, iktidarın çöktüğünü, ülkenin üretim, kazanım, sermaye, birikim, bunların tümünün olmadığını gösteriyor. Mehmet Şimşek ve Erdoğan ekonomi politikasının çaresizliğinin bir sonucudur. Bu ülkenin kaynaklarını kendi yandaşlarına, uluslararası şirketlere pazarlıyorlar.

Zeytin Kanunu’nda yani 380 bin dönüm alan sadece Muğla’nın yüz ölçümünün %4’üne denk gelen ve yaklaşık olarak 82 bin -onların resmi söylemi üzerinden söylüyorum- ağacın kesileceği bir şeyden bahsediyoruz. Kendi yandaşlarına bu ülkenin kaynaklarını sermaye olarak aktaran, yağmacı, talancı bir iktidar var. Bu mücadele bağımsızlık mücadelesi, bu mücadele ülkenin varlıklarını sahip çıkma ve onları koruma mücadelesidir. “

Buse Nehir DEMİR/ANKARA

 

İLGİLİ HABERLER:

Yasa tasarısına karşı İkizköylüler Meclis önünde oturma eyleminde-VİDEO

Zeytinlikleri madene açacak kanun teklifi komisyondan geçti

Zeytinlikleri maden şirketlerine açan kanun Mersin’de protesto edildi- VİDEO

Çevreciler Mersin’den seslendi: Geleceğimizi karartacak yasayı geri çekin!

Zeytinliklerin kesilmesine karşı Meclis’te eylem kararı!-VİDEO

Zeytinlikleri maden şirketlerine açan kanuna karşı Meclis’te eylem -VİDEO

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.