PİRHA- HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, içinden geçilen dönemin tekçi, baskıcı, inkarcı ve kıyıcı zihniyet ile eşitlik, adalet ve özgürlük isteyen zihniyet arasındaki mücadelenin final yılı olacağının altını çizdi. Sancar, 2 Temmuz Sivas Katliamı’nda katledilenleri de anarak, “Orada o canlarımızı bizden alan o vahşet ateşi değil, o canların temsil ettiği ışık aydınlatıyor bu ülkenin geleceğinin yolunu. Bu ülkede halkların ortak mücadelesinin yolunu orada katledilen canlarımızın bize bıraktığı onurlu miras aydınlatıyor” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Meclis grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına, Şeyh Said, Seyid Rıza ve Orhan Doğan’ı anarak başlayan Sancar, Dersim’de eşit yurttaşlık ve halklar buluşması gerçekleştirdiklerini belirterek, “Yaşadığımız tarihsel deneyim ve mücadeleler ışığında o yalanlarla baş etmeyi öğrendiğimizi, doğruluğun ve dürüstlüğün kültürünü ve siyasetini inşa ettiğimizi, bu yolda mücadeleden vazgeçemeyeceğimizi bir kez daha haykırdık” dedi.
Sancar, Alevi canlarla, inanç kesimleriyle ve kanaat önderleri ile yapmış oldukları toplantıda, inanç özgürlüğünden eşitlik talebine, eğitim hakkından yüzleşmeye varıncaya kadar bütün sorunların, ülke gündemine dair değerlendirmelerini ve dağ gibi büyüyen ülke sorunlarına ilişkin çözüm önerilerini dinlediklerini aktararak, “Birlikte tartıştık, birlikte konuştuk, birlikte cevaplar aradık. Yol ve erkanın temel düsturu olan hakikat ve adalet yürüyüşünde Hacı Bektaş-ı Veli’nin sözleriyle ‘bir olalım, iri olalım, diri olalım’ dedik. Hünkarın 800 yıllık birlikte ve eşit yaşam manifestosu olan 72 millete bir nazarda bakmayan kırk yıl müderris olsa hakikate asidir. sözlerini hep birlikte dillendirdik. Davetimize icabet edip gelen, görüş, öneri ve eleştirileriyle bizleri irşat etme zahmetinde bulunan tüm canlara aşk olsun diyorum” diye konuştu.
“FİNALE DOĞRU GİDİYORUZ”
İçinden geçtiğimiz bu dönemin tekçi, baskıcı, inkarcı ve kıyıcı zihniyet ile eşitlik, adalet ve özgürlük isteyen zihniyet arasındaki mücadelenin final yılı olacağının altını çizen Sancar, “Finale doğru gidiyoruz. İşte bu final yılında başta Alevi canlarımız ve Kürt halkı olmak üzere bu ülkedeki tüm ezilenlerin mücadele ortaklığını pekiştirmek istiyoruz. Bu çağrımızı da her vesile ile yineliyoruz. Bunu neden bu kadar sıklıkla vurguladığımızı da açıklıyoruz. Bugün de biraz daha açacağız. Bundan sonra da bunun sebeplerini anlatmaya çalışacağız. Ama bugün burada konuşma yaparken bundan üç gün sonrasına bir saygı göndermemek, anmamak olmaz” diye belirtti.
“HAK, HAKİKAT VE ADALET MÜCADELESİNİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ”
2 Temmuz Sivas Katliamı’nda katledilenleri de anarak sözlerinde devam eden Sancar, “Şimdiden onların anısı önünde de saygıyla eğiliyorum. Orada o canlarımızı bizden alan o vahşet ateşi değil, o canların temsil ettiği ışık aydınlatıyor bu ülkenin geleceğinin yolunu. Bu ülkede halkların ortak mücadelesinin yolunu orada katledilen canlarımızın bize bıraktığı onurlu miras aydınlatıyor. Bu mirasa da sonuna kadar bağlı kalacağımızın sözünü bir kez daha veriyoruz. Ayrıca canlarımızın hesabını sorma mücadelesinden bir an bile vazgeçmeyeceğiz. Hak, hakikat ve adalet mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
“BOYUN EĞMEYEN HDP BU İKTİDARIN KİMYASINI BOZMUŞTUR”
Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu iktidar düzenine ve beslendiği kirli sisteme gerçek kurtuluşunun adresi bu fikriyattır, bu program, inanç ve kararlılıktır. HDP saldırıya devam edecekler çünkü sebebi biz de biliyoruz onlar da biliyor bu iktidarın korkusu büyüktür. Boyun eğmeyen HDP bu iktidarın kimyasını bozmuştur.
Biz bekleyerek burada oturarak iktidarın sonu geldi diyerek bu sonu beklemeyeceğiz. Sonun gelmesi için her gün her alanda demokrasi özgürlük eve eşitlik mücadelesini en geniş birlikteliklerle sürdürmeliyiz. Halkların, ezilenlerin, dışlananların geleceği gasp edilen gençlerin hayatları talan edilen kadınların kararlı mücadelesini her gün yeniden büyüterek ancak bu sonu getirebiliriz. Demokrasi ittifakı çağrımızın amacı da budur. Biz çağrımızı sadece seçimlere endeksli bir çağrı olarak görmediğimiz defalarca söyledik. Evet, seçimler önemsiz değil hatta hiç değil hatta çok önemli ama her şeyi seçimde halledeceğini düşünerek, bugünün mücadele gereklerini yerine getirmeksizin oturup seyretmek ve boş sözler söylemekle bu düzen değişmez.”
25 Haziran’da gerçekleşen Demokrasi Konferansı’na işaret eden Sancar, “200’ü aşan kuruluş bir araya gelerek bu konferans gerçekleştirdi. Bu ülkede herkesin partilere bakmadan ve bağlanmadan her şeyi partilere havale etmeden toplumsal mücadeleyi nasıl örebileceklerinin güzel bir örneğini verdiler” diye ifade etti.
“HDP ONURUN, EŞİTLİĞİN, ÖZGÜRLÜĞÜN, BİRLİKTE YAŞAMANIN ADRESİDİR”
“Biz HDP’yi kapattırmayacağız derken mahkemeden kapatma kararı çıkmaz demiyoruz. Biz HDP’yi fikriyat ve teşkilat olarak da yaşatacağız” diyen Sancar, şunları vurguladı:
“İzmir il binasında yapılan saldırıyı da değinerek, “İzmir il binasında yapılan saldırıda Deniz Poyraz yoldaşımızı katlettiler. Katleden kimdi? Nefret ve Kürt düşmanlığı siyaseti ile ilişkili olan korunan kollanan bir kişiydi. Şiddet arıyorsanız bize değil bize yapılana bakacaksınız, bizim yaptığımız şey bu ülkede barışı savunmaktır. Evet, şiddet İşleri Bakanlığı’nın sözcüleri çıkıp da açıkça savundukları şeydir. Yani açıkça tekrar ediyorum, şiddetin odağı iktidarın kendisidir. Bu ülkeyi boğan, nefessiz bırakanların sırtını sıvazlarken, İzmir katliamcısına ‘abicim’ derken, kadınları nefessiz bırakmaya çalışan bu iktidar düzeni şiddetin odağı değil nedir? HDP midir şiddetin odağı. HDP onurun, eşitliğin, özgürlüğün, birlikte yaşamanın adresidir. Sizin şiddetinizi sonlandırmak için her türlü bedeli ödeyerek kararlılıkla mücadele yürüten insanlar topluluğudur HDP. Hakkari’deki sivil ölümlerini mi sayayım? Orman yangınlarını mı sayayım? Bingöl dört gündür yanıyor, yüreğimiz yanıyor. Ülkenin neresinde bir çalı, bir çiçek yanarsa en önce yüreği yanan bizleriz. O ormanları yakanların hangi rant planları için hareket ettiklerini biliyoruz. Binlerce kez de halkın önüne serildi bunlar.”
“SİZ BU PARTİYİ Mİ KAPATABİLECEĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ?”
Sancar, “HDP işte ormanımızı, doğamızı, derelerimizi, Dersim’in gözelerini, Munzur’u, Hopayı, İkizdere’yi, Şexan’ı, Kanal İstanbul adı altında İstanbul’u talan etmek isteyen bu düzene karşı en kararlı mücadelenin adresidir” diyerek, şunları ifade etti:
“Siz bu partiyi mi kapatabileceğinizi düşünüyorsunuz? Açıkçası kapatma davası bir korku ve korkaklık davasıdır. Korktukları için açtıkları davadır. Sonuç ne olursa olsun, sonuç mahkeme kararı ne olursa olsun, HDP fikriyatıyla ve halkların ortak mücadelesiyle her gün yeniden bu düzene karşı mücadelesini sürdürecek, eğer hesap seçimse inananın kapatsanız da seçimlerde ülkenin geleceğini belirleyecek gücünü sonu kadar ortaya koymanın yolunu yaratacaktır. O yolu kapatabileceğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Elinizde bir tek toplu iğne kalsa dahi o toplu iğnelerle yeni yollar açacağız. Bu inançla kuracağız arkadaşlar.
BİRLİKTE YAŞAMASININ YOLUNU MUTLAKA AÇACAĞIZ
Bu büyük birliktelik, geniş demokrasi ve eşit yurttaşlık ittifakı hayata geçsin yürüyüşünü büyütsün, bütün korkular, bütün korku duvarları yerle bir olacaktır. İte gerçek kurtuluş budur. bunun yolu da bizim fikriyatımızda azmimiz, inancımız vicdanımızda ve zerre kir bulaşmamış mücadelemizdedir. Bir araya geleceğiz, iri olacağız, diri olacağız ve bu düzeni mutlaka değiştireceğiz. Bu konuda umutsuzluğa yer yok çoğunluk biziz. Haklı biziz, o nedenle kazanacak olan biziz buna en önce bizler inanmalıyız. Sesimin ulaştığı her yurttaşa söz veriyoruz. Birlikte yürürsek bu talan yalan soygun ve kan düzenine son vereceğiz hepimizin özgür eşit bir gelecekte birlikte yaşamasının yolunu mutlaka açacağız.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.