Alevi Haber Ajansi

Şahin Morsümbül: Kayıp anneleri rahat uyuyun biz varız-VİDEO

PİRHA – 650. haftada Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 18 Eylül 1980 yılında henüz lise öğrencisiyken gözaltına alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Hüseyin Morsümbül’ün akıbetini sordu.

HABERİN VİDEOSU

Cumartesi Anneleri 650 haftadır kayıplarının akıbetini sormaya devam ediyor. 650. haftada Galatasaray Meydanı’nda buluşan kayıp yakınları 37 yıldır kendisinden haber alınmayan Hüseyin Morsümbül’ün akıbetini sordu.

Eylemde açılan”Failler belli kayıplar nerede?” pankartının üzerine Hüseyin Morsümbül’ün fotoğrafı, kırmızı karanfiller ve barışı temsilen beyaz tülbentler bırakıldı.

Eylemde 1 Ağustos günü Arjintin’de kaybolan insan hakları savunucusu Santiago Maldonado’nun nerede olduğu soruldu.

“KEMİKLERİNİ BULURSAM GÖMMEYİP SIRTIMDA TAŞIYACAĞIM”

Hüseyin Morsümbül’ün annesi Fatma Morsümbül’ün geçen yıl hasta yatağında Galatasaray’a gönderdiği mektup okundu. Mektupta şu ifadeler yer aldı:

“Benim için Galatasaray’a Hüseyin’ine sahip çıkmaktır. 36 yıldır oğlumu kaybedenlerin yargılanmasını bekliyorum. Sözde değil gerçek bir yargılama istiyorum… Hüseyin en büyük oğlumdu. İlk göz ağrımdı, ilk analığımdı. Hüseyin’den sonra çocuklarıma analık yapamadım. Çocuklarım birbirlerini büyüttüler… Evlat acısı her anne için aynı yakıcılıktadır… 36 yıldır Hüseyin’imin kemiklerini bekliyorum. Hüseyin’imin kemiklerini bulursam gömmeyip sırtımda taşıyacağım…”

“FATMA ANNENİN MİRASINI BU MEYDANDA YAŞATACAĞIZ”

Kısa bir konuşma yapan Fatma Morsümbül’ün mücadele arkadaşı ve kayıp yakınlarından Ali Ocak, Fatma Morsümbül’ün  sadece Hüseyin için adalet aramadığını, aynı zamanda 12 Eylül cuntacılarıyla da yüzleşmek istediğini kaydetti. Fatma Morsümbül’ün yılmayıp her seferinde aynı kararlılıkla adalet aradığını ve bu arayıştan hiç vazgeçmediğini söyleyen Ali Ocak, “Fatma annenin bize bıraktığı büyük bir miras var. O mirası bu meydanda yaşatacağız.” dedi.

“BİZ VARIZ”

Morsümbül ailesi adına konuşan Şahin Morsümbül 37 yıl önce ağabeyi Hüseyin Morsümbül’ü onlardan aldıklarını ve 37 yıldır Hüseyin Morsümbül’ü aradıklarını belirterek “Kayıp anneleri rahat uyuyun biz varız” dedi.

Haftanın basın metnini okuyan Cumartesi insanlarında Mine Nazari, bugüne kadar hakikat ve adalet arayışlarında başvurabilecekleri tüm hukuksal yolları kullandıklarını ancak sonuç alamadıklarını ifade etti.

“TOPLUM HUKUK KRİZİ YAŞIYOR”

Bugün Türkiye’nin hukukla değil hukuk dışı bir keyfilikle yönetildiğine vurgu yapan Nazari, “Bu nedenle Türkiye, tüm toplumu etkileyen derin bir ‘hukuk krizi’ yaşıyor. Bu hukuk krizini aşmadan gözaltında kaybedilen insanlarımıza ulaşma ve onları kaybedenlerden hukuk yoluyla hesap sorma talebimizin gerçekleşmesi mümkün olmayacak. Bu nedenle kayıplarımız için, hukuk ve adalet için mevcut tahakküm düzenini reddediyor; hukuk, insan hakları, barış ve demokrasi talebimizde ısrar ediyoruz.” şeklinde konuştu.

“OĞULLARINI ARAYAN ANNE BABA GÖZALTINA ALINDI”

18 Eylül 1980 akşamı Morsümbül ailesinin Bingöl’deki evlerinin asker ve polisler tarafından basılarak henüz lise öğrencisi olan Hüseyin Morsümbül’ün gözaltına alınarak Bingöl Askeri Tugay Komutanlığı’na götürüldüğünü söyleyen Nazari, “Onu soran ailesine Hüseyin’in yüksek güvenlik önlemleri ile korunan taburdan kaçtığı söylendi. Oğullarını arayan anne ve baba gözaltına alındı. Baba Hanefi Morsümbül ağır işkence gördü” dedi.

 Anne Fatma ve baba Hanefi Morsümbül’ün askeri savcılığa giderek olup bitenleri anlattıklarımı ve sorumlular hakkında şikayetçi olduklarını ifade eden Nazari, Hüseyin’in kaybedilmesiyle ilgili hiçbir işlemin yapılmadığını kaydetti.

“İŞKENCEDE ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ”

Nazari, Olaydan 4 yıl sonra o dönem Bingöl Askeri Tugay’da asker olduğunu ve vicdan azabı çektiğini söyleyen bir kişinin Morsümbül ailesine ulaşarak Hüseyin’in işkencede öldürüldüğünü ve battaniyeye sarılarak taburdan götürüldüğünü söylediğini ifade etti.

İSİMSİZ BİR İHBAR MEKTUBU ALMIŞ

İHD avukatlarının 2011 yılında yaptığı suç duyurusu ile Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yeni bir soruşturma başlattığını söyleyen Nazari, şunları ifade etti:

“Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında kaybedildiği dönemde görevli dokuz personelin listesi, adresleri ve irtibat bilgileri savcılığa ulaştı. Soruşturma kapsamında savcıya ifade veren dönemin Bingöl İl Merkez Jandarma Bölük Komutanı Durmuş Kıvrak; “18-23 Eylül tarihlerinde mazeret izni kullandığını, izin dönüşü masasında isimsiz bir ihbar mektubu bulduğunu, mektupta Hüseyin Morsümbül isimli şahsın gözaltına alındığı, gözaltında astsubaylar tarafından dövülerek öldürüldüğü, alay komutanı ve astsubaylar tarafından arabaya konularak götürüldüğü yazılıydı.

EK KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA…

Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı derinleştirmek yerine, yaşam hakkına yönelik olan suçun zaman aşımına tabi olmadığını ama olayın üzerinden 35 yıl geçmesi nedeniyle delil toplanmasının hukuken ve fiilen çok güç olduğu ve dava açmayı gerektirecek yeterli delil elde edilemediği gerekçesi ile 20 Ekim 2015 tarihinde ‘ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ verdi. Bu Karar için Bingöl Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz edildi. Yapılan itiraz henüz sonuçlanmadı. (HABER MERKEZİ)

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak