PİRHA – Dersim Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde bulunan Halvori Gözeleri’nin yapılaşma durumuna ilişkin PİRHA’ya konuşan kurum temsilcileri, bölgenin tarihsel ve inançsal bir yer olduğunu belirterek yapılaşmaya karşı mücadele edeceklerini söyledi.
Munzur Vadisi Milli Parkı sınırları içerisinde bulunan, Dersim’in kutsallarından olan Halvori Gözeleri’nde Bungalow Ev Tip Otel işletmeciliği için resmi süreç başlatılmış olduğu öğrenilmiş, buna karşın bölgenin Munzur Vadisi Millî Parkı’nın Mutlak Koruma Zonu’nda olduğu, insan kaynaklı hiçbir faaliyete izin verilmeyeceği Av. Barış Yıldırım tarafından dile getirilmişti.
HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü ise konuyu Meclis gündemine taşıyarak “Dersim halkı için tarihsel, inançsal ve kültürel öneme sahip bir alanı turizme açmakla ne amaçlanmaktadır?” sorusunu yöneltmişti.
Konuya ilişkin PİRHA’ya konuşan kurum temsilcileri, Halvori Gözeleri’nin tarihsel ve inançsal bir mekan olması ile milli park sınırları içerisinde insan etkileşiminin yasak olduğunu kaydederek bu yapılaşmaya karşı mücadele edeceklerini belirtti.
HALVORİ KOMİSYONU OLUŞTURULDU
Halkların Demokratik Partisi Dersim İl Eş Başkanı Nurşat Yeşil, Munzur Özgür Aksın Meclisi’nin konuya dair bir komisyon oluşturduğunu belirtti.
Yapılaşmaya karşı çalışmaların hızlandırılacağını kaydeden Yeşil, komisyonun resmi ve hukuki boyutta girişimleri ile çevre temizliği düzenleyeceğini bildirdi.
“DERSİM HAFIZASINI KORUMAMIZ GEREKİYOR”
Halvori Gözeleri tarihsel ve inançsal açıdan önemli bir mekan olduğunu söyleyen Yeşil, “Yüzlerce yıllık ağaçların, ziyaretgahların bulunduğu bir alan. Seyit Rıza ve aşiret temsilcilerinin bir araya geldiği, 38’de Dersim kadınlarının tecavüze uğramamak için kayalıklardan atladığı bir yer. Dersim hafızasını korumak için doğamıza, inancımıza sahip çıkmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“ÖNLEM ALINMALI, ALT YAPI OLUŞTURULMALI”
Önlem alınmadan, alt yapı oluşturulmadan yapılan turizm çağrılarının yanlış olduğunun altını çizen Yeşil, “Bir yere insan akını başlarsa oranın bir özelliği kalma. Yıllarca dokunulmayan alanlardı buralar. İnsan etkileşiminin olmadığı çok saf bir doğamız vardı ama maalesef turizm çağrılarının yapılması gerekse bazı kurumlar tarafından turizm vs şehirler diyerek lanse edilmesiyle insanların ilgisi artıyor tabi ki. Sınırlarımızı kapatacak değiliz ama bunun belirli biz düzen içerisinde yapmak zorundayız. Önlemler alınmadı” dedi.
“RANT İÇİN DOĞANIN YOK EDİLMESİNE İZİN VERMEMELİYİZ”
Birkaç kurum dışında turizmden gelir sağlayan hiç kimse olmadığını belirten Yeşil, “Esnafa da bir katkısı olmuyor. Bunu herkesin iyi düşünmesi gerekiyor. bu doğa bize lazım. Rant için doğanın yok edilmesine izin vermemeliyiz” diyerek tepki gösterdi.
Yeşil, şunları kaydetti:
“Vadi içerisinde su kıyısına hiçbir işletmeyi kabul edemeyiz. Doğal yapısıyla kalması gerekiyor. Milli park olması ve bizim tarihsel, inançsal mekanlarımıza yapılaşmayı kabul etmiyoruz.
İl ve ilçe sınırları içerisinde nehir kıyısına yapılan işletmelerin de tüm önlemleri almaları gerekiyor. Doğa turizminin olduğu yerde doğa dostu işletmeler yapılması gerekiyor. Ormanın içerisine binalar dikmek yerine uyumlu yerler yapılması gerekir.”
“KADINLARIN ÇIĞLIKLARINI HALA DUYABİLDİĞİMİZ KAYALIKLAR”
Munzur Çevre Derneği Dersim Temsilcisi Özkan Arslan, Halvori Gözeleri’nin önemine şöyle değindi:
“Halvori Gözeleri Dersim halkı ve tüm Aleviler için önemli bir yer. Karşılıklı iki ziyaretgah bulunuyor. Hem inançsal anlamda bir özelliği var hem de 38’de Halvori kayalıkları, kadınlarımız için onur kayalıkları dediğimiz yer. Askerlerin eline geçmemek için genç kadınların suya atladığı, kadınları çığlıklarını hala duyabildiğimiz kayalıklar. Bir başka durum ise; katliama karşı örülen direnişte ilk aşiret toplantılarının yapıldığı yerdir. Bizim için çok önemi var.”
“SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ, YAPILAŞMAYA İZİN VERİLMEYECEK”
Dersim’in bütün su havzalarına bu tür işletmeler açılmasına karşı olduklarını vurgulayan Arslan, “Bu sürecin takipçisi olacağız. Bölgede otel yapılmasına izin verilmeyecektir. Munzur Özgür Aksın Meclisi’nin oluşturduğu Halvori Komisyonu araştırmalarını, çalışmalarını yapacak. Bu yapılaşmayı engellemek için halkımızla birlikte sokak ayağını da örgütleyeceğiz” dedi.
“GÜLİSTAN AYLARDIR ARANIYOR, SU BOŞALTILMIYOR”
Dersim’in HES’lerle kuşatılmış durumda olduğunu belirten Arslan, Peri Vadisi, Mercan Vadisi, Uzunçayır Barajı ve daha birçok yer böyle. Uzunçayır Barajı, insanların öldürülüp atıldığı, intiharların yaşandığı yere dönüştü. Aylarca bir genç kadın aranıyor ama su hala boşaltılmıyor. Sermayenin etkisini görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“ÇEVREYE ZARAR VERİLMEDEN DOĞAL YÖNTEMLER UYGULANARAK YAPILMALI”
Arslan, “Yapılan her şeye engel olmak değil söylediğimiz ama doğaya, kaynak sularına, köylere, meralara zarar vermeden yapılması gerekir. Belli şirketlerin denetiminde yapılması gerekmiyor. Eski yöntemlerle de yapılabilir, doğal yöntemler tercih edilebilir. Taş ve kum ocakları da aynı şekilde vadilere zarar veriyor. Tarım alanlarına zarar vermiş durumda. Bölge insanlarının da duyarlı olduğunu düşünüyoruz. Alanların eski hallerine döndürülmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
“ÇEVRE SALDIRILARI SİYASİDİR”
Dersim’deki çevre saldırılarının siyasal olduğunu düşündüklerini kaydeden Arslan, “Barajlarla birlikte kalekollar, kuleler inşa edildi. Baraj inşaatlarında kum, çakıl ocakları açıldı. Şimdi de termal yerler açılmaya çalışılıyor. Valilik, tabi ki devletin gözüne görmek için Dersim’in birçok yerini pazarlamaya kalkabilir ama Dersim halkı, üstü açık arabayla, 2-3 tabelayla açılan tesislerle bu sorunların çözüldüğünü düşünmez” dedi.
“ÇEVRE SALDIRILARI ÜÇÜNCÜ SÜRGÜNDÜR”
Ekolojik yıkımın üçüncü sürgün olduğunu dile getiren Arslan, “Birincisi 38’dir, ikincisi 94’teki köy boşaltmalarıdır. Üçüncüsü ise toprağın kuşatılmasıdır. Köylerde yol yok mesela Peri Vadisi’nde Arduç ailesinin ilçeye gidecek yolu yok ama birileri açık arabayla insan gezdiriyor. Bunun samimiyeti tartışılır” diye konuştu.
Arslan, “Dersim’i ışıklandırarak kentin iyi olduğunu söylüyorlar. Yaşam alanlarımız sulara gömüldü. Bu ışıklar yanmasın, yaşam alanlarımız yok olmasın” diyerek sözlerini tamamladı.
Hüseyin Yaşar SEZGİN/DERSİM
Yoruma kapalı.