PİRHA – PSAKD Genel Sekreteri İsmail Ateş, yedi Alevi çatı örgütü tarafından İstanbul’da düzenlenen Büyük Alevi Kurultayı’nı değerlendirdi. Ateş, “7 Alevi çatı örgütü olarak sayımızı arttıracağız. Dolayısıyla bütün canlar bu birlikteliğin dağılmayacağı konusunda rahat olsun. Ayrıca Aleviler gelecek yıllarda hep eylemlilik halinde olacaklar” vurgusunu yaptı.
Cemevlerini Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesine alan kararına karşı Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevi Kültür Dernekleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Demokratik Alevi Derneği, 25 Aralık’ta Büyük Alevi Kurultayı’nı gerçekleştirdi.
“Eşit Yurttaşlık” vurgusunun öne çıktığı kurultaya, emniyet verilerine göre en az 14.800 yurttaş katıldı.
“AYRILIĞA SON VERDİK”
PSAKD Genel Sekreteri İsmail Ateş, İstanbul Yenikapı’daki Alevi kurultayına dair değerlendirme yaptı. Ateş, 25 Aralık’ta İstanbul’da yapılan kurultayın, her yönüyle olumlu geçtiğini vurgulayarak, oluşan birlikteliğin, Alevi örgütlülüğüne kazandırdıklarını şu sözlerle açıkladı:
“2022 yılının özellikle son çeyreği Aleviler için oldukça hareketli geçti. Biz bu süreci daha önceden fark etmiş ve ilk toplantımızı temmuz ayı içerisinde Hacıbektaş’ta yaptık. Sonrasında daha genişletilmiş haliyle ağustos ayında Hacı Bektaş Veli Kültür Etkinlikleri kapsamında bir çalışma yaptık. Ardından da 17-18 Eylül’de yine Hacıbektaş’ta bütün Alevi-Bektaşi-Kızılbaş örgütleri ile buluşarak, bir arada durmamız gerektiği üzerine karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Çünkü özellikle Kültür Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde bir ekip, bütün Alevi kurumlarını ziyaret ederek, kendi yanlarına çekip sözlerinden çıkmayacak bir Alevi kimliği yaratma çabaları vardı. Bunun üzerine kurumlar olarak, birlikte durmamız gerektiğinin altını çizerek ayrılığa son verdik. Farklı düşüncelerimiz olabilir ama Aleviler ayrı değildir. Çünkü Aleviler ‘Yol bir sürek bin bir’ düsturu ile hareket eden bir topluluktur.”
“YASALAŞMASINA RAĞMEN KABUL ETMEYİZ”
Ekim ayı içerisinde sayın Cumhurbaşkanı, Şahkulu Dergahı’nda açılış yapmıştı. Ardından güya bizlerden haberleri yokmuş gibi yaptılar ama gerçek anlamda bizi tanımıyorlar. Çünkü bizler istemiş oldukları Alevi kurumları değildik. Bizler ‘Yol cümleden uludur’ deriz. Ayrı düşüncelerimiz olsa bile Yol’un dışında durmayan insanlarız. Süreç böyle gelirken Vergi Usul Kanunu adı altında bir torba yasaya Alevilikle ilgili birkaç madde ilave ettiler ve bizlerin güya gönlüne dokundular. ‘Alevilerin sorunlarını çözüyoruz’ dediler. Oysa Alevilerin sorunları son derece basitti. Bizlerin ‘Cemevi yapın’ diye talebimiz hiç olmadı. Bizler ‘elektrik, su paralarını ödeyin’ demedik. Bizler ‘inancımızı tanıyın’ dedik. Ama taleplerimizin tümünü yok saydılar ve torba yasa içerisine koyarak güya Alevilerin ihtiyaçlarını karşılıyorlar gibi göründüler. Ama Hz. Ali’nin önünde fotoğraf vermekten kaçan da yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı.
Biz bu torba yasaya itirazlarımızın olduğunu anlatmaya çalıştık. Bunun için de plan ve bütçe komisyonuna giderek taleplerimizi yineledik ama orada bizi dinlemek yerine bize hakaret edip aşağıladılar. Bizler orada saygı göreceğimizi beklemiştik ama ‘sizin bize teşekkür etmeniz gerekirken kalkmış gelmiş burada itiraz ediyorsunuz’ tarzında üst perdeden söylemlerle karşılaştık. Ardından 8 Kasım’da Meclis önünde bütün Alevi kurum temsilcileri olarak basın açıklamamızı yaptık. Bizimle dalga geçer gibi bu açıklamanın hemen ardından yasayı çıkardılar. Bizler bu durumun yasallaşmasına rağmen kabul etmek durumunda değiliz. Çünkü haklar yasalardan önce gelir. Dolayısıyla Alevilik haktır, bunu da ısrarla söylüyoruz.
2020 ve 2022’de kurulan örgütleri biliyoruz. Sayın Devlet Bahçeli de birkaç dönüm arazisini onlara bağışladı. Bunlar Alevilerin temsilcileri olamaz. Bunlar keklik soyundan gelen Alevilerdir. Zaman öyle bir zamandı ki İmam Hüseyin’in kanıyla çizdiği sınırlara sahip çıkma zamanıydı. Bizler ‘El Ele El Hakk’a’ düsturu ile hareket eden ve geçmişten bugüne pirlerimizden, ulularımızdan devraldığımız inancımızı geleceğe aktarma bilincinde olan Alevileriz. Bizler inancımıza sahip çıkacağız ve asla bu taleplerimizden geri durmayacağız. Alevilerin gerçek temsilcileri biziz.”
“7 ALEVİ ÇATI ÖRGÜTÜ OLARAK SAYIMIZI DA ARTTIRACAĞIZ”
İsmail Ateş Kurultay sonrasında çokça olumlu yorum aldıklarını da paylaştı. Bundan sonraki süreçte Alevi kurumları olarak sayılarını genişleteceklerini söyleyen Ateş şöyle devam etti:
“Kurultayın yapıldığı salona birkaç gün önce gittiğimde açıkçası ‘salonu doldurabilecek miyiz?’ diye ürktüm. Ancak kurultay günü halk bize muhteşem bir destek verdi. Salonun dışında da en az o kitlenin yarısı kadar kalabalık vardı. Kurultay sonrasında biz insanlara bir şey sormadan mutluluklarını gördük. 2009 yılındaki o Alevi mitingleri sonrasında böylesi büyük bir kalabalık yoktu. Kurultay sonrasında bir siyasetçiden telefon aldım. Sonuç bildirgesi üzerine konuştu. ‘Hassas yazılmış bir bildiri’ olduğunu söyledi. Evet dil belki de yumuşak karşılanabilir ama bütün dünyadaki Alevileri kapsayacak, umut verecek bir mesaj gerekiyordu. Dolayısıyla bu sonuç bildirgesinin arkasında duracağız ve özellikle bundan sonra 7 Alevi çatı örgütü olarak sayımızı da arttıracağız. Ama altına düşmeyeceğiz, bunu belirteyim. Dolayısıyla bütün canlar, bu birlikteliğin dağılmayacağı konusunda rahat olsun. Özellikle bir gazete var, karanlık bir gazete, adı her ne kadar karanlığın tersi de olsa sürekli aleyhimizde yazılar yazıyor. Dolayısıyla onların umutları boşa çıkacak. Biz gerçek Alevilerin, bu Yol’u sürenlerin umuduyuz.”
İsmail Ateş son olarak eylem takvimine dair “Sokaklar ya da salonlar fark etmez, Aleviler gelecek yıllarda hep eylemlilik halinde olacaklar” ifadelerini kullandı.
Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.