Alevi Haber Ajansi

PSAKD Başkanı Kaplan: Devletin aklı 26 yıl önce neyse bugün de hiç değişmedi -VİDEO

PİRHA– Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda bulunan Sivas Şehitleri’nin Anıt Mezarlığı’nda anma gerçekleştirildi. Anmada konuşan PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, “26 yıl önce devletin aklı nasılsa bugünde öyledir, değişen hiçbirşey yok” dedi. Kaplan, mücadele vurgusu yaparak Madımak Oteli’ni utanç müzesi yapacaklarını vurguladı. 

Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda bulunan Sivas Şehitleri’nin Anıt Mezarlığı’nda anma gerçekleştirildi. Karşıyaka mezarlığında PSAKD, DAD Ankara Şubesi, DKÖ temsilcileri, SEP, Ankara Divriği Kültür Derneği üyelerinin katıldığı anmada bir araya gelen kortej oluşturarak 2 Temmuz mezarlığına yürüdü.

PSAKD Genel Başkanı Gani kaplan ile ABF Genel Başkan Yardımcısı Müslüm Metin, mezarlara karanfil bıraktıktan sonra 2 Temmuz ve tüm demokrasi şehitleri için 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu.

“DEVLETİN AKLI 26 YIL ÖNCE NASILSA BUGÜNDE ÖYLE”

PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, Devlet aklının değişmediğini vurguladı. Kaplan, sözlerini şöyle sürdürdü;

“26 yıl önce katledilen canlarımızı anmak için buradayız. Canlarımızı anmak için gelen değerli dostlarımız onların huzurunda dernek yönetimi olarak iki aydır yoğun bir program yürütüyoruz. Canlarımızı layık oldukları gibi anmak için çok büyük mücadele verdik, büyük zorluklarla karşılaştık. Devletin aklı 26 yıl önce neyse bugün de hiç değişmedi. Gerek Sivas’ta, gerek Ankara’daki anmalarda gerekse de Türkiye’nin çeşitli yerlerinde gördük ki 26 yıl önce neyse, bugünkü de aynı. Türkiye’de bir linç kültürünün hakim olduğunu, en son çubukta gördük. Ne yazık ki Madımak Otelinin önünde ‘yakın, yakın’ diye bağıran kadınlar yoktu, Çubuk’ta ‘yakın yakın’ diyen bağıran kadınları da gördük. Demek oluyor ki bundan sonraki mücadelemizde daha sıkı, daha birlikte, şehitlerimize yakışır bir şekilde yapmamız gerekiyor. Yan yana birlikte mücadele ederek Madımak otelinin bulunduğu yeri ancak öyle utanç müzesi yapabiliriz. Örgütümüz, oranın utanç müzesi oluncaya kadar bundan önce olduğu gibi bundan sonra da gelecek yönetimlerin Madımak otelinin  utanç müzesi olması için çalışacağından eminim.

Tabi bizi acılarımızla bırakmıyorlar. Anadolu’da genç ölümler olduğunda ailelere ‘acınız daim olsun’ derler. Yani bir daha bunun üzerine bir acı görmeyin derler. Ama ne yazık ki biz Aleviler 93’ten bu tarafa baktığımızda bir sürü acıyla bir sürü katliamla karşılaştık.  Bizi acımızla baş başa bırakmıyorlar. Bir acımızı diğer bir acı ile unutturmaya çalıştılar. Bu iktidardan, bu hükumetten, bu devletten Madımak’ın hesabını sormak için büyük mücadele veriyoruz ve vereceğiz. Ancak hem  Alevi kurumları, hem ailelerimiz hem de devletin bizzat kendisi karşı karşıya gelip halen 26 yıldır bir yüzleşme gerçekleşmedi. O zamanki devletin tertip komitesi, o zamanki devletin kültür bakanı, o zamanki devletin valisi, o zamanın kültür müdürlüğü bir araya gelip mutlaka yüzleşmenin gerçekleşmesi gerekir. Bu gerçekleşmediği sürece olayların arka cephesini, arkasında neler döndüğünü biz bilmiyoruz, gelecek kuşakların artık bilmesi mümkün değil.”

“ÖRGÜTLENİRSEK BİR DAHA MADIMAKLAR YAŞANMAZ”

Daha sonra şehit ailesinden Mehmet gündüz yaptığı konuşmada ise şunları söyledi:

“Altı yıldır buradasınız, burada olmaya devam ediyorsunuz. Sizlerin sayesinde biz de buradayız. 26 yıldır ayakta kalabildik.  Birlik beraberliğimizi bozmayalım. Altını çizerek bir şey söylemek istiyorum. Dostlar 2 Temmuz geldiğinde 21 Haziran’dan itibaren başladığımız tüm etkinliklerde 33 canımız şehit oldu,  ama biz 35 diyoruz. 2 kişi otelde öldü. 33 can öbürleri can değil. Niye değil? Çünkü o 2 kişi içeride bize saldıranlar, otelde bize yardımcı olmayanlar, yollarımızı kapatanlar. Kendilerini korumak için orada olanlardır. Onun için 33’te 2 kişiyi ayırt edelim. Lütfen buna dikkat edelim.  Birlik beraberliğimizi çok olduğunu görüyorum. Örgütlerimize kayıt olalım, örgütlenelim. Bu işler örgütle yürür.”

“ONLAR HALK İÇİN CANINI, ORTAYA KOYDULAR” 

Ardından Denizlerin, Mahir Çayan ve Ulaş Bardakçı’nın mezarlarına ziyaret gerçekleştirildi. Mahir Çayan’ın mezarı başında konuşan Gani Kaplan şunları ifade etti:

“68 Kuşağının devrimci önderlerinden Mahir Çayan’ın mezarı başındayız. Mahir Çayan ve arkadaşları devrimci dayanışmanın ne demek olduğunu, canlarını ortaya koyarak halkımıza, bizlere gösterdi. Onların vermiş olduğu mücadele kuşaklar değişse de yeni nesiller tarafından da sürdürülmesi bizleri mutlu ediyor. Hepinizin bildiği üzere Deniz ve yoldaşlarının kurtarılması için kendileri eyleme başlamışlardı ve iki örgüt birlikte mücadele kararı almışlardı ümit ediyor ve diliyorum ki onların almış oldukları tarihi  kararlar, birlikte mücadele kararları günümüzde ki örgütlerde şiar olur, onların yoldaşlarımızın, önderlerimizin almış oldukları siyasi  kararları şimdi i siyasiler de uygularlar. Biz şunu gördük birleşerek yapamayacağımız hiç bir şey yoktur. Birleşirsek her şeyi yapabiliriz. Birleşirsek en son seçimlerde gördük herkes kendi açısından çalışmasını yürüttü ama geldi sonuçta bir yerde birleştik ve Türkiye’ nin geleceğine dair umut verici sonuçlar alındı. Ve bu mücadelenin tüm örgütlerimizde de şiar olmasını diliyorum. Mahir Çayan ve arkadaşlarını hepinizin huzurunda saygıyla selamlıyorum.”

“KALEMİ KIRANLAR HATIRLANMAZ, MAHİRLER,DENİZLER YAŞIYOR”

Daha sonra 3 Fidanın mezarları başına gidildi. Kaplan burada yaptığı konuşmada “68 kuşağının yiğit önderlerinden idama giderken dahi biz korkuyu Kerbela’da bıraktık diyen yoldaşlarımızın başındayız. Bunları idama götüren o kalemi kıran idamını isteyen savcı onların hiç birisinin isimleri aklımızda değil. Tarihte hiçbir zaman işkenceciler diktatörler anılmaz. Tarihi halk yazar ve burada bulunan üç tane yoldaşımız gerçekten bir tarih yazdılar. Bu günkü gençlerin mücadelesine ışık oldu.  Ben gerçekten o dönemde yaşamak isterdim. Mücadelenin, dayanışmanın nasıl olduğunu, birbirine sırtının vermenin nasıl olduğunu o günlerde gördük. Biraz tarihten kendimizin ders almamız gerektiğini belirterek anıları önünde saygı ile eğiliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Ardından söz alan ABF Genel Başkan Yardımcısı Müslüm Metin yaptığı konuşmada şunları ifade etti;

“Bugün 33 tane gülümüzü Sivas Katliamı’nda Madımakta  yitirdiğimiz canlarımızı 26 yıl önce sırladık. Bugün de emperyalizme karşı bozuk düzene karşı halkların kardeşliği için bizim özgür geleceğimiz için savaşan ve bu uğurda bedel ödemiş büyük önderlerimiz Denizlerin, Mahirlerin huzurundayız. Devirleri daim olsun, mücadeleleri bize ışık olsun.”

Konuşmaların ardından Ulaş Bardakçı’nın mezarı ziyaret edildi. Burada yapılan konuşmalardan sonra etkinlik sonlandırıldı.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak