Alevi Haber Ajansi

Prof.Dr. Güney: 20 yıl önce de direniyorduk, şimdi de direneceğiz-VİDEO

PİRHA – Önceki günlerde yayınlanan Karar Hükmünde Kararname ile bir çok akedemisyen ihraç edildi. Bunlardan biride Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Güney. Güney, “20 yıl öncede direniyorduk, akademide barışı, emek sömürüsünü anlatıyorduk şimdi de anlatmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi. 

Müzakere ve dialog sürecinin hükümet tarafından bitirilmesine karşı tepki olarak “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attıkları için haklarında soruşturma açılan ve önceki günlerde yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraçlar devam ediyor. Bunlardan biri de Mersin Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Atilla Güney. Güney ihraçları PİRHA mikrofonuna değerlendirdi.

2016 Şubat ayında “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisine imza attığını ve bu ihracı beklediğini, belirten Güney, “Mersin Üniversitesi’nden 12 arkadaşımız sözleşmeleri yenilenmeyerek görevlerinden uzaklaştırılmışlardı. Biz dokuz arkadaş kalmıştık ancak bu son çıkarılan KHK ile de daha önce sözleşmeleri yenilenmeyerek atmış oldukları arkadaşlarımızla birlikte bizleri de ihraç ettiler” dedi.

15 Temmuzu iktidarın darbe girişimi olarak tanımladığı vakadan sonra hızlanan KHK’lerle Türkiye genelindeki barış imzacılarına yönelik bir ihracın başladığına dikkat çeken Güney, “Bizim üniversite yönetimi KHK sokmak yerine sözleşme yenilemeyerek, soruşturma açarak, görevden el çektirme ya da eziyet çektirme gibi yöntemler deniyordu. Bu son KHK ile de tabiri caizse son mührü bastı, bütün imzacı 21 arkadaşı ihraç ettiler” diye konuştu.

“YAPTIĞIMIZIN ARKASINDAYIZ”

“Memleket sanki kendilerinmiş gibi öyle bir sahiplenme içerisindeler ki üniversitelerde mülk edinmiş gibi bir hava içerisindeler” diyen Prof. Dr. Atilla Güney, “Akademilerden bizi uzaklaştırdılar, kürsülerimizi  gasp ettiler, ünvanlarımızı elimizden aldılar ama biz 20218 tertemiz pırıl pırıl insan bu ülkede barış istediğimiz için, kan dursun dediğimiz için, işlenen insanlık suçlarına bir son verilmesini istediğimiz için o metne imza attık. Yaptığımızın arkasındayız, bundan sonra aynı minvalde yürümeye, aynı minvalde haykırmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“ŞİZOFRENİ BİR ORTAMDA AKADEMİYE GİRDİM”

20 yıllık bir akademisyen olduğun, 1990’lı yılların kasvetli ortamında akademiye girdim diyen Güney, “20 yıl önce 90’lı yılların o kasvetli ortamında akademisyen olarak girdim. O zaman da Tansu Çillerler, Mehmet Ağarlar vardı. O zaman da köy boşaltmaları, sürgünler ve failli meçhuller vardı. Ben öyle şizofreni ortamda akademiye girdim. Sınavı kazandım, sınavı kazanmama rağmen akademide göreve başlatmadılar. İki yıllık bir mahkemeden sonra 1997’de akademiye girdim” dedi.

“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

20 yıl geçmiş ve 2017’e baktığımızda bu memlekette çok şeyin değişmediğini kaydeden Güney, “Şimdi reisler var, Mehmet Ağar’ın kötü kopyaları var, oluk oluk kan akıtacağız diyen mafya babaları var. Çok şey değişmemiş bu ülkede. 20 yıl öncede direniyorduk, 20 yıl öncede bu akademilerde barışı anlatıyorduk, özgürlük anlatıyorduk, işçi sınıfının dayanışmasını anlatıyorduk ve öğrencilerimize sömürüyü anlatıyorduk. Bundan sonrada bu mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.

Haberin Videosu

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak