PİRHA-Gezi direnişinde polis saldırısıyla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük, polis tarafından vuruluşunun 8. yılında anılıyor.
Gezi eylemleri sırasında 1 Haziran 2013’te Ankara Kızılay Meydanı’nda Polis Ahmet Şahbaz tarafından vurulan ve kaldırıldığı hastanede 12 Haziran’da beyin ölümü gerçekleşen, 14 Haziran’da da yaşamını yitiren Ethem Sarısülük anılıyor.
Liseden sonra yaşamı işçilikle geçen Sarısülük, Gezi direnişiyle birlikte talepleri için sokağa çıkan milyonlar arasında yer almıştı.
Sarısülük’ü, Kızılay’da başından vuran Ahmet Şahbaz’a, “Haksız tahrik altında adam öldürmek” ve “Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanmak” suçundan 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası verilmişti.
Karar daha sonra Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından usulden bozulmuştu. Yeniden görülen dava sonrası Şahbaz’a, “Meşru müdafaada kastı aşarak ölüme neden olma” suçundan 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezası verdi. Hapis cezası, 10 bin 100 lira adli para cezasına çevrildi. Polis Ahmet Şahbaz, “çektim sıktım kafasına üç tane” demişti.
ETHEM SARISÜLÜK KİMDİR?
11 Temmuz 1986 yılında Çorum’un Sungurlu ilçesinde Türkmen Alevi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. 1991 yılında ailesi ile birlikte Ankara’ya göç ettiler. Babası Muzaffer Sarısülük edebiyat öğretmeniydi. Ancak çeşitli nedenlerle öğretmenlikten istifa ederek Çorum’un kırsalında tek başına yaşamaya başladı. Babası teknolojiden uzak ve vejetaryen bir yaşam sürdürmektedir. Annesi Sayfı Hanım temizlik işleri ile geçimini sağlamaktadır. Üç erkek bir kız kardeşiyle yoksul bir çocukluk geçirdi. İlkokulu Kınık İlköğretim okulunda tamamladı ve lise öğrenimine Abidinpaşa Endüstri Meslek Lisesi’nde başladı; ancak devam edemedi. Ardından Tuzluçayır Lisesi’nde eğitime başladı; ancak ikinci sınıfta bıraktı. Bu okuldayken parasız eğitim protestoları esnasında gözaltına alındı. Liseden sonra kargoculuk, hamallık gibi işlerde çalıştıktan sonra kaynak işçisi olarak OSTİM’de çalıştı. Bir dönem Hakkâri’de bir karakol inşaatında çalıştı.
1 Haziran’da Gezi Parkı protestolarında polis memuru Ahmet Şahbaz’ın açtığı ateş sonucunda başına isabet eden bir kurşunla yaralandı. Birkaç gün içerisinde tüm organları iflas etti ve 14. günün sonunda yaşamını yitirdi. Ailenin suç duyurusunda bulunmasından 7 gün sonra olay yerinde keşif yapıldı.
Cenazesi otopsisinin yapılması için Keçiören Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Uzmanlar dışında ailenin avukatları Kazım Bayraktar ile Teoman Özkan ve savcıyla birlikte bir gözlemci uzman katıldı. Otopsi fotoğraf ve video olarak kaydedildi. Beynine saplanmış 9 mm çapında bir mermi çıkartıldı. Merminin 4.8 metreden ateşlendiği öngörüldü. Ailesi organlarını bağışlamak istedi; ancak otopsi nedeniyle kullanılamayacak hale gelen organlar nedeniyle bu istek gerçekleşmedi.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.