PİRHA-Halkların Demokratik Partisi MYK Üyesi Çilem Küçükkeleş, Uğur Kurt’u öldüren polise verilen ödül gibi ceza ile adaletin nasıl işlediğini de bir kez daha gördüklerini söyledi. Küçükkeleş, “Bu polislerin yaklaşımı, yargının yaklaşımı, hakimin ceza veriş tarzı da bir şekilde vicdanlarda mahkum oldu” dedi.
Halkların Demokratik Partisi MYK Üyesi Çilem Küçükkeleş, Uğur Kurt’u öldüren polise verilen para cezasına tepki gösterdi. “Alevi inancını hiç bilmeyen hakim ve yargıçların verdiği bir karara dönüşmüş bu” diyen Küçükkeleş, “Biraz Aleviliği tanısalardı, paranın, pulun aslında hiçbir anlamı olmadığını çok net anlarlardı. Dünya onların olsaydı Uğur bizim olsaydı, hayatta olsaydı. Bizim için mesele bu kadar nettir. İnsan canının paha biçilemez olduğunu düşünen bir inanca 12 bin lira bir para cezasıyla paha biçmeye çalıştılar” ifadelerini kullandı.
Küçükkeleş, Uğur Kurt’a yönelik yaklaşımın, daha önce cenazesi tekmelenen Alevilerin kendi cenazelerini kaldırmak, kendi kültürlerini yaşamak için oluşturdukları inanç merkezlerine yaklaşımın aynısı olduğunu vurgulayarak, “İstediği gibi suç işlesin işlemesin öldürebileceğini, öldürenlerin de yargılanmadığını gösteren bir tutum” dedi.
“POLİSLER VE YARGI DÜŞKÜNDÜR”
Gazi Mahallesi’nde iki genci öldüren polisler için de, ‘OHAL sürecinde polisler yargılanamaz’ tutumunu hatırlatan Küçükkeleş sözlerini şöyle sürdürdü:
“İşte OHAL aslında bizim için hep var, bize yaklaşımda hep var, hiç OHAL’siz değilmişiz, bunu anladık. Bu yaklaşıma vereceğimiz en net cevap şu; Ne gelirse gelsin başımıza, biz inanmaya Alevi olmaya devam edeceğiz. Bu toplumsal olarak en büyük cevabımızdır. Bizim vazgeçmememiz de en büyük cezadır bu kesimlere. Birileri suç işler cezaevinde yatar yatmaz ama vicdanlarda gerçekten mahkum olurlar. O polisler mahkum oldular. Bu polislerin, yargının yaklaşımı, hakimin veriş tarzı da bir şekilde vicdanlarda mahkum oldu. Bizim hukuk sistemimizde insandır değerli olan, en büyük ceza düşkünlüktür. Bizce bizim toplumumuz dışı kaldılar, bizce düşkünleştiler.”
“OLAYIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”
Hukuk ve adaletin insan canına değil mülke dayalı olduğunu söyleyen Küçükkeleş, bu olayın takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti. Küçükkeleş, “Biz biliyoruz bin yıl da cezaevinde yatsa Uğur geri gelmeyecek, ama insana yaklaşımda bu duyarsızlık bu hissizliğe karşı mutlaka bir ceza sistemi gelişmeli. Temenni ederiz ki dünya Aleviliği tanır, bilir ve toplumsal cezalama sistemi bizim gibi olur. Yani toplum dışı olmak olur en büyük ceza. Ama bu hukuk sisteminde de mutlaka karşılığını aslında ölçemeyeceğimiz bir cezanın alınmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)
Haberin Videosu
Yoruma kapalı.