Alevi Haber Ajansi

Pir Zeynel Kete: Doğumun karşı konulamaz bir ayrıcalığı, hakikati vardır

PİRHA- Son yıllarda artarak devam eden ve tarihin yeniden yazılmasına neden olan arkeolojik bulgular, Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasından insanlık tarihine ışık tutmaya devam ediyor. İnançların, arkeolojik bulgularla ilişkisini PİRHA’ya değerlendiren Pir Zeynel Kete, kainatla ikrarlaşarak her can kendisinin tarihin başlangıcında var olduğuna inanır diyerek “bu manada Reya Heq coğrafyası insanın varlığının başlangıç tezidir, arkeolojiye de bu manada bakmak hakikatçedir” dedi.
Arkeolojik kazılarda elde edilen her yeni bulgu, tarih okumalarını yeniden şekillendirirken, geçmişten günümüze var olan inançların toplumsal yaşamdaki yeri ve önemini de bir daha tartışmaya yol açıyor. Özellikle Mezopotamya ve Anadolu coğrafyasında gün yüzüne çıkarılan kalıntılarda inancın yeri belirgin bir noktada. Dersim coğrafyasında son zamanlarda ortaya çıkan arkeolojik bulgular çok yönlü tartışmalara neden oluyor.
“REYA HEQ MİTOLOJİSİ KENDİSİNİ ERVAHI EZELDEN BAŞLATIR”
Konuya ilişkin PİRHA’ya konuşan Pir Zeynel Kete, Reya Heq mitolojisi kendisini ervahı ezelden başlatır diyerek şunları belirtti;
“Kainatın başlangıcından gizli olduğunu bütün evrenle ikrarlaşarak bugüne geldiğine, mekanda görünür kılındığına inanılır. Bu bakımdan tarih bizde gizlidir. Kainatla ikrarlaşarak her can kendisinin tarihin başlangıcından var olduğuna inanır. Bu manada Reya Heq coğrafyası insanın varlığının başlangıç tezidir. Arkeolojiye bu manada bakmak hakikatçedir.”

“TOPRAKLARIMIZ HAKKIN CEVHER BULDUĞU MEKANLARDIR”

Teberika zerin, mekanda düzgün olan topraklarımız hakkın zuhur ettiği mekanlardır ve insanlığa ait ilklerin görünür olduğu, Xızır sonuyla toprakta sırlandığına inanırız diyen Pir Kete, şunları ifade etti;
“Bilimsel, adaletli ve ahlaklı bir tarih bilinci bunu inkar edemez. Bir devriye şeklinde ilkler devri daim olarak bugüne gelmiştir. Bugün görünür olan bir milyon yıl önceki hakikat Xızır donuyla sırlandığına olanın kendisini ifşa etmesidir. Bir hakikat yürüyüşünün sadece bir halkasıdır. Bizim için sürpriz değildir. Bilinenin görünür olmasıdır. Bu çarxı pervazın bir halkasıdır. Bu yönüyle topraklarımız kutsaldır. Hakkın cevher bulduğu mekanlardır. Şaşıran bu sırra vakıf olmayan, bu kemaleti ve hakikati bilmeyen rureş zihniyetin temsilcileridir.”
“ANA FATMA’NIN MEKANI VARLIK DERYASIDIR”
Reya Heq arkeolojisi, anasırdan bir libasa bürünen (ar û, ax û, av û, nar) haktan görünen Xızır mekanlarındaki hakikat arayışı, zaman evrenin dili, mekan ise milyarlarca yıldır bu hakikatin doğum kapısıyla olmasıdır diyen Pir Kete şunları söyledi;”Doğumun karşı konulamaz bir ayrıcalığı, hakikati vardır. Ana Fatma’nın mekanı, Teberıka Zérin (rahimdir, kadim yoldur, yüce topraktır, hakkın kutlandığı) varlık deryasıdır. Kutsal topraklarımızda zaman ve mekan zihnini, kemaletini kaybetmez. Ortaya çıkarılan bulgular, bu deryadan sadece bir damladır. Zihniyetin cemali karanlık rureş ve beçer olduğu için, topraklarımızda ki zaman ve mekanın zihnini hakikatçe okumak istemiyor. Bilinsin ki hak sırdır gizli kalmaz. Er yada geç kendisini ifşa eder.”

“DELİL UYANDIRDIĞIMIZ TEPELER İNSANLIĞIN İLK MEKANLARIDIR”

Pir Kete, kendi kendine yeten, hakkı kendinden gören, zaman ve mekânın sırrına vakıf olmaya çalışan, kemaletin sahibi Hemu Serpiyanlar (homoj sapiens) cümle cana teyr û tûr, dar û ber, red û ezman, nebat, hayvanat, inşaata karşı dara durarak kutsal toprak ile ikrarlaşarak hakikati bugüne getirmiştir diyerek, “delil uyandırdığımız koylar, tepeler, sular insanlığın ilk mekanlarıdır. Göbeklitepe den tutun, Dersime kadar görünür kılınan Xızır aklı ile sırlanan mekanlardır” dedi.
Diren Keser/MERSİN
Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak