Alevi Haber Ajansi

Pir Buga: Hakk’a uğurlamada Yol’un kurallarına uymak her canın vicdan borcudur

PİRHA – Pir Haydar Buga, Hakk’a uğurlama erkanlarının Alevi inancına aykırı biçimde yürütülmesini eleştirdi. Pir Buga, “Yaşarken bir kere bile namaz kılmamış canların, cansız bedenlerine cenaze namazı kıldırmak Yol’a da vicdana da ahlaka da sığmaz” dedi. 

Alevi toplumunda uzun yıllardır tartışılan bir konu da Hakk’a yürüdükten sonra uğurlama biçimi.

Alevi köylerine cami yapılması, çocuklara zorunlu din derslerinin dayatılması, Alevi inancının tanınmaması sorunlarının yanında Alevi Hakk’a uğurlama erkanındaki asimilasyon tartışılıyor. Alevi bir kişi Hakk’a yürüdükten sonra genellikle inancının kuralları doğrultusunda toprağa sırlanamıyor. İşte tam da bu noktada pirlerin itirazı yükseliyor.

“ALEVİCE YAŞANIYORSA ALEVİCE SIRLANMALI”

Derviş Cemal Ocağı evlatlarından Pir Haydar Buga, ‘Hakk’a uğurlama erkanı’ konusunu “Kanayan yaramız” olarak nitelendirerek, yapılması gerekenleri anlattı. “Yol’un kurallarına uymak her canın vicdan borcudur” diyen Pir Buga, şunları ifade etti:

“Dünyanın en modern toplumundan en ilkel kabilesine kadar tüm insanlar bir canlarını Hakk’a uğurladıklarında bağlı bulundukları inanç ve de yaşadıkları coğrafik koşullar doğrultusunda çeşitli tören ve merasimler düzenlerler.

Kadimden gelen yasaklı bir inancı yaşamaya ve de yaşatmaya çalışan biz Aleviler de yörelere göre bazı farklılıklarımız olsa da ‘Yol bir sürek bin bir’ anlayışı içerisinde Hakk’a yürüyen canlarımızın ardından ‘Hakk’a uğurlama erkanı’ yürütürüz.

Örneğin bir Hıristiyan anne ve babadan doğan çocuk önce papaz tarafından kilisede vaftiz edilir, ardından yaşamı boyunca inancı doğrultusunda her pazar kilisede papazın yürüttüğü ayin ile ibadetini gerçekleştirir. Hakk’a yürüdüğünde de yine kilise papazının yürüttüğü bir ayin ile Hakk’a uğurlanır.

Yine imam öncülüğünde camide günde üç veya beş vakit namaz kılan Müslümanlardan bir can Hakk’a yürüdüğünde cami imamının kıldırdığı cenaze namazıyla Hakk’a uğurlanır.

Bu camide de havrada da sinagogta da kilisede de tapınakta da böyledir. Cemevinde de böyle olmalıdır. Çünkü kişi, canı tende iken (yaşarken) kendi özgür ifadesiyle nasıl ibadet ediyorsa Hakk’a uğurlanınca da o ibadet şekline benzer uygun bir tören, merasim veya erkan ile Hakk’a uğurlanır. Aleviler de Alevice yaşıyorsa Alevice sırlanmalıdır.

Yaşarken pir, mürşid, rehber, talip ile birlikte meydan açıp rızalık alarak, çerağı uyandırıp deyiş, duaz, nefes, gülbang, semah, lokma vs. on iki hizmet yürütülerek Hakk meydanında özlerini dar eyleyip, aklanıp paklanan, toplumsal uzlaşı ve barışı inşa edenler, elbette ki Hakk’a yürüdüklerinde de bu ibadet şekline uygun bir erkan ile Hakk’a uğurlanmalıdırlar.

“YAŞARKEN NAMAZ KILMAMIŞ CANLARIN CANSIZ BEDENLERİNE NAMAZ KILDIRMAK YOL’A, VİCDANA SIĞMAZ”

Yaşarken bir kere bile namaz kılmamış canların, cansız bedenlerine cenaze namazı kıldırmak Yol’a da, vicdana da ahlaka da sığmaz. Kaldı ki bu iki yüzlülüktür, iki milyara yakın Müslüman camiasına da hakarettir. Bari onlara saygınız olsun.

Yol cümlemizden uludur. Gönül rızalığı ile yürünen yolda Yol’un kurallarına uymak her canın vicdan borcudur.

Aşk ile…

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak