Alevi Haber Ajansi

Pir Bektaş Piroğlu’nu oğlu anlattı: Ömrü mücadeleyle, işkenceyle geçti!-VİDEO

PİRHA-2018’de geçirdiği kalp krizi sonucu Hakk’a yürüyen Musa-i Kazım Ocağı Pirlerinden Derviş Piroğlu’nun oğlu Hüseyin Piroğlu, babasıyla ilgili olarak ömrünün Alevilerin eşit yurttaşlık mücadelesi vererek geçtiğini belirterek, “ Nerede bir hak mücadelesi, bir haksızlık varsa Dede oradaydı. Ömrü mücadeleyle, işkenceyle geçti” dedi.

Antep’in Nizip İlçesine bağlı Köseler köyünde doğan, ömrünün büyük kısmını Alevilerin inançları ve demokratik mücadelesine harcayan Musa-i Kazım Ocağı Pirlerinden Bektaş Piroğlu, Manisa’nın Turgutlu ilçesine bağlı Çepnidere köyünde cemevinde verilen aşure lokması sırasında konuşma yaptığı esnada kalp krizi geçirerek Hakk’a yürümüştü.

Pir Bektaş Piroğlu’nun oğlu Hüseyin Piroğlu babası hakkında PİRHA’ya konuştu. Oğlu Hüseyin Piroğlu, babasının yaşamı boyunca Alevilerin hak ve hukuk mücadelesi içinde olduğunu, eşit yurttaşlık için çabaladığını söyledi. Hakk’a yürüdükten sonra yerinin doldurulamadığını ifade eden Hüseyin Piroğlu, “Devletin Alevisi olmaz deyip karşında dururdu. Ömrü mücadeleyle, işkenceyle geçti” diye belirtti.

“NEREDE BİR HAK MÜCADELESİ VARSA ORADA OLURDU”

Yaşadığı birçok baskıya ve işkenceye rağmen Pir Bektaş Piroğlu’nun hak mücadelesi yürüttüğünü söyleyen Hüseyin Piroğlu, babası hakkında şunları söyledi:

“1968 yılında ülkede yaşanan olaylara seyirci kalmamış insan hakları konusunda bir mücadele içerisine girmiş. Gelişen devrimci hareketin içinde büyük bir mücadele verdi. Alevilerin Türkiye’de eşit yurttaş olması için de mücadele yürüttü. Alevilerin inançlarını özgürce yaşaması için devlete karşı mücadele yürüttü. 1980’li yıllarda gösterdiği mücadele nedeniyle cezaevine girdi, işkence gördü. Cezaevinden çıktıktan sonra gerek bu bölgede gerek Kobani’de gerek Türkiye’nin batısında olsun nerede bir hak mücadelesi, bir haksızlık varsa Dede oradaydı. Dede hayatının sadece 2-3 ayı evde kalırdı onun dışında geri kalan zamanını demokratik mücadele yürüten insanların arasında geçirirdi.”

“BUGÜN TÜRKİYE’DE BÖYLE DEDELERİN YETİŞMESİ ZOR”

Hüseyin Piroğlu, Pir Bektaş Piroğlu’nun devletin asimilasyon politikalarının karşısında durduğunu aktararak, “Dede kendini çok yetiştirmişti. Birçok insanın mümkün olmayacağı şekilde kendini geliştirdi. Gerek duruşu gerek kişiliği olsun Alevilerin hak ve hukuklarını savunan ve buna yönelik çalışma yürüten biriydi. Bugün Türkiye’de böyle Dedelerin yetişmesi çok zor. Devletin kontrolünde olan çok sayıda Dede var ama Bektaş Dede böyle biri değildi” ifadesinde bulundu.

“KÖYLÜLER DEDE GİTTİKTEN SONRA ALEVİLİK BİTTİ DEMİŞLERDİ”

Kendi talibi olan Çepnidere Köyü’ne gittiği sürecin ardında köyde birçok değişim olduğunu söyleyen Hüseyin Piroğlu, “Bir dönem Alevi çalıştayına katıldığı süreçte Maraş Katliamına katılan Ökkeş Şendiller diye birisinin de davet edildiğini görünce ‘Senin gibi biri Alevi çalıştayına katılamaz’ deyip ‘Sen faşist bir insansın’ demiştir. Hakk’a yürüdüğü Çepnidere köyüne gittiğinde köy hem milliyetçi hem de devletçiydi. Babam o köye gittikten sonra önemli değişimler yaşandı” şeklinde konuştu.

“BABAM, DEVLETİN DEDESİ OLMAZ DEMİŞTİ”

Babası Bektaş Piroğlu’nun yaşadığı dönemde Alevi Dedelerinin devlete yakınlık göstermesine tepki gösterdiğini belirten Hüseyin Piroğlu, “Benim babamdan öğrendiğim bir bilgi vardı: Devletin Dedesi olmaz. Alevi inancı içerisinde insanlar kendi Dedelerini kendi seçer. Dedeler nerede bir haksızlık varsa onun karşısında durmak zorunda. Ezilen Kürt olsun, Türk olsun kim olursa olsun orada durmak zorundadır. Suriye’de Alevilere karşı bir katliam var. Biz bu katliama sesiz duruyoruz. Bizim onların yanında durmamız lazım. Yıllardan beridir Aleviler katliama uğruyor. Bu aslında devletin korkusunu gösteriyor.  Devlet Alevilerden korkuyor. Aleviler barış istiyor, insan onuruna yakışır bir yaşam istiyor” diye belirtti.

“BUGÜN YAŞIYOR OLSAYDI EZİLEN ULUSLARIN YANINDA OLURDU”

Bektaş Piroğlu’nun en samimi arkadaşlarından birisi olan İmam Çelik, Pir Bektaş Piroğlu için şu ifadeleri kullandı:

“Bektaş Dede Alevi toplumu açısından büyük ve yeri doldurulamayacak bir insandı. Kimseye haksızlık yapılmasına müsaade etmezdi. Yalan söyleyeni, iftira edeni sevmez, karşısında dururdu. Senenin 9 ayını başka yerlerde hizmet yürütmek amacıyla geçirirdi. Gerek siyasi gerek inançsal boyutta olsun büyük bir öncülük yapmıştır. Kendi zamanında da devletin Alevileri asimilasyon etmek için çabaları vardı. Bektaş Dede o dönemde bu tür şeyleri red etmiş, devletin Alevisi olmaz demiştir. Maaş için Aleviliği asla asimile ettirmesine izin vermez. Alevi Dedelerinin para karşılığında birilerinin etkisi altına alınmasını istemezdi. Bugün Dede yaşıyor olsaydı Kürtlerin, Alevilerin bütün ezilen ulusların yanında bulunurdu.”

İmam Çelik, Pir Bektaş Piroğlu’nun çok sevilen birisi olduğunu ve Hakk’a yürüdüğü köyde binlerce insanın cenazesine katıldığını belirtti. Çelik, “Hakk’a yürüdüğü yerdeki Çepni Alevileri cenazesinin kendi köyünde defnedilmesine izin vermezlerdi. Kendisini o kadar çok sevdikleri için cenazesini kendi köylerinde sırlamak istediler. Cenazesine gittiğimizde binlerce insan kendisini yalnız bırakmadı” ifadesinde bulundu.

Kamber YILDIZ/ANTEP

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.