PİRHA-Bir çocuk istismarcısının linç edilmesini izlediği iddiasıyla verilen 2 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onanmasına tepki gösteren Ayten Öztürk, Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nden tüm kamuoyunu sesine ses olmaya çağırdı. Öztürk, “Bu karar, işkenceyi örtbas etme amaçlı, siyasi bir karardır. İşkence, bedenimdeki yaralar, doktor raporları ve her detayını anlattığım beyanlarla somutken, soyut iddialarla cezalandırılıyorum” dedi.
Ayten Öztürk, 8 Mart 2018’de Lübnan’da Beyrut Refik Hariri Havalimanı’nda gözaltına alındı ve özel bir uçakla Türkiye’ye getirildi. Öztürk, 6 ay boyunca kayıptı. Bu süre zarfında hiç kimsenin bilmediği bir yerde falaka, cinsel taciz, elektrik, tabut, askı gibi türlü işkencelere maruz kaldığını açıklamıştı.
Ayten Öztürk hakkında bir çocuk istismarcısının linç edilmesini izlediği iddiasıyla verilen 2 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onandı.
Ayten Öztürk, kendisine 2 ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesine tepki göstererek, Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nden mesaj gönderdi.
“SOYUT İDDİALARLA CEZALANDIRILIYORUM”
İşkenceyi ve işkence merkezini teşhir ettiği için yok edilmek istendiğini belirten Ayten Öztürk, “Son tutuklandığım dosyadan tahliye olasılığım bu kadar yüksekken, yargıtayın önünde pek çok dosya varken benimkinin öne alınarak hızla onanmasının nedeni açıktır. Susturamayacaklarını anladılar, tamamen görünmez olmamı istiyorlar” dedi.
Öztürk şunları kaydetti:
“Hukuktan anlamayan biri bile, “linç olayını kaldırımdan izledi” iddiasının karşılığının 2 ağırlaştırılmış müebbet olmayacağını, somut delil gerekeceğini bilir. Bu karar, işkenceyi örtbas etme amaçlı, siyasi bir karardır. Bu kararın hukuki karşılığı yoktur. İşkence, bedenimdeki yaralar, doktor raporları ve her detayını anlattığım beyanlarla somutken, soyut iddialarla cezalandırılıyorum. Beni diri diri mezara gömmek istiyorlar. Beni ömür boyu tek kişilik hücreye mahkum etmek işkencenin devamıdır. İşkence insanlık suçudur. İşkencenin affı, zaman aşımı yoktur. Unutulmasın ki; gerçekler, mezara sığmaz. Adalet, tüm zorbalıkların mezar kazıcısıdır. Adaletsizlik can damarlarımızın kesilmesidir. Tüm hukuk savunucularını, halkımızı, gazeteci, aydın, sanatçı, yazarı, tüm demokratik kesimleri bu adaletsizliğe karşı ses olmaya çağırıyorum. Birliğimizle, adaleti var edeceğiz” dedi.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.