Alevi Haber Ajansi

Özkul: Mültecilere yönelik nefret, siyasi ortamda körükleniyor

PİRHA-Oxford Üniversitesi Uluslararası Kalkınma Bölümü, Mülteci Çalışmaları Merkezi’nde araştırma görevlisi olan Dr. Derya Özkul, mültecilere yönelik gerçekleştirilen şiddet olaylarının temelinde nefret söylemlerinin yattığını söyledi. Nefretin siyasi ortamda körüklendiğini kaydeden Özkul, “AB göçmenlerin Türkiye’de kalmasını kendisine bir kazanç olarak görüyor. Türkiye’de ise göçmenlerin çoğunluğu ekonomiyi ayakta tutacak ucuz emek gücü olarak kullanılıyor” dedi.

Tarihin her döneminde çeşitli nedenlerden ötürü yaşanan göç hareketleri özellikle kapitalizmin canlılar, doğa ve emek üzerindeki yıkım ve talanı ile birlikte hızlanarak arttı. Oluşturulan ulus-devlet sınırlarını aşmak isteyen göçmenlere yönelik devletlerin ve popülist liderlerin yanıtı ise sınırlara örülen duvarlar, deniz ortasında batırılan botlar, işkence edilerek dikenli tellerden uzaklaştırılan insan manzaraları oldu. Ekonomik, siyasal ve toplumsal krizlerin yükseldiği dönemlerde ise göçmenlere, mültecilere, sığınmacılara dönük nefret söylemleri, tehditler ve ırkçı saldırılarda da yükseliş gözlemlendi.

ALTINDAĞ’DA YAŞANANLAR DEVAM EDİYOR

2021 yılının Ağustos ayında Ankara’nın Altındağ ilçesinde Suriyeli mültecilerin işyerleri, evleri ve araçlarına günlerce süren saldırı ve yağma olayları yaşandı. İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde 16 Kasım 2021 günü Suriyeli inşaat işçileri 23 yaşındaki Mamoun al-Nabhan, 21 yaşındaki Ahmed Al-Ali ile 17 yaşındaki Muhammed el-Bish‘i gece kaldıkları yerde Kemal Korukmaz tarafından yakılarak, öldürüldü. 10 Ocak 2022 gecesi ise İstanbul Bayrampaşa’da maskeli bir grup tarafından evi basılan 19 yaşındaki Naif Elnaif bıçaklanarak, katledildi.

SALDIRI TEHDİDİNDE BULUNAN IRKÇI BİR GRUP: ATAMAN KARDEŞLİĞİ

Yakın zamanda ayrıca “Ataman Kardeşliği” adıyla kendisini duyuran ırkçı bir grup, sıralamaya koydukları farklı etnik gruplara yönelik saldırı çağrısında bulundu. Ataman Kardeşliği, Afganistanlı bir gence sokak ortasında yaptıkları saldırıyı ise bir video ile internette paylaştı.

Mültecilere dönük hedef gösterici açıklamalar yalnızca Ataman Kardeşliği gibi ırkçı gruplara ait değil. Birçok siyasi parti ve yöneticileri de dönem dönem yaptıkları açıklamalar ile mültecileri hedef alıyor. Bu konuda özellikle Zafer Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ın söylemleri dikkat çekiyor. Dükkanını ziyaret ettiği Suriyeli bir esnafın kimlik kontrolünü yapan ve o anlara ilişkin videoyu paylaşan Özdağ, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada ise “8 milyon sığınmacı giderse enflasyon yüzde 13 düşecek” ifadesini kullandı.

“NEFRET SÖYLEMLERİ, FARKLI KESİMLER TARAFINDAN FARKLI AMAÇLARLA ÜRETİLİYOR”

Oxford Üniversitesi Uluslararası Kalkınma Bölümü, Mülteci Çalışmaları Merkezi’nde araştırma görevlisi olan Dr. Derya Özkul ile göçmenlere, mültecilere ve sığınmacılara yapılan saldırılara ilişkin konuştuk.

Göçmenlere karşı son zamanlarda gerçekleştirilen çeşitli şiddet olaylarına değinen Özkul, “Bunlar bazen sayıca küçük çaplı kavgalarda, bazen de Altındağ’da yaşanan olaylarda olduğu gibi ilçe boyutunda yaşandı, hala da sık sık yaşanıyor. Bu şiddet olaylarının temelinde nefret söylemlerinin yattığını görüyoruz. Nefret söylemleri toplumun farklı kesimleri tarafından farklı nedenlerle ve amaçlarla üretiliyor. Örneğin, Suriyelilerle günlük hayatında birebir hiçbir ilgisi olmayan yüksek gelirli bir vatandaş, kafasında oluşturduğu Suriyeli imajını düşünerek ırkçı söylemlerde bulunuyor” dedi.

“DÜŞÜK GELİRLİ VATANDAŞ SUÇU İŞVERENDE DEĞİL SURİYELİLERDE ARIYOR”

Özkul, Suriyeli işçilerin sigortasız ve düşük ücretler ile çalıştırılmasının ise sorun olarak görülmediğini söyledi. Özkul, “Irkçı söylemlerde bulunanlar aynı zamanda işyerinde sigortasız olarak Suriyeli işçi çalıştırmakta, bundan dolayı kârını arttırmakta zarar görmüyor. Diğer taraftan, işverenin ücretleri daha da çok düşürdüğü, işe alımları daha da esnek hale getirdiği, sigortasız çalıştıracağı için Suriyeli işçi çalıştırmayı tercih ettiği bir ortamda, düşük gelirli bir vatandaş, suçu işverende değil, Suriyelilerde arayabiliyor. Asıl sorunun sermaye ilişkileri olduğu göz ardı ediliyor” ifadelerini kullandı.

“NEFRET, SİYASİ ORTAMDA KÖRÜKLENİYOR”

“Nefret diğer taraftan da siyasi ortamda körükleniyor” diyen Özkul, muhalefet liderlerinin seçimlerde oy alabilmek için popülist söylemlere başvurabildiklerini kaydetti. Özkul, şöyle konuştu:

“Örneğin muhalefet partileri Suriyeliler hakkında bilinen temel yanlışları (“bizden çok yardım alıyorlar”, “hepsi vatandaş oldu, oy veriyor” gibi yanlışları) kendileri de kullanabiliyor. Seçimlerde oy alabilmek adına popülist söylemlere başvurabiliyor. Diğer taraftan, iktidar partisi bu tür yanlış bilinen bilgileri düzeltmek için çok büyük bir çaba sarf etmiyor. Örneğin hala ‘istisnai olarak Türk vatandaşlığının kazanılması’ sürecinin detaylarını açıklamıyor. Hangi göçmen hangi şartlar altında istisnai vatandaşlık elde ediyor bilinmiyor. Bu tür bilinmezlikler toplumdaki belirsizlik ve buna bağlı olarak nefret ortamını körüklüyor.”

“SORUNU GÖÇMENLERDE DEĞİL, SERMAYE-EMEK İLİŞKİSİNİN NASIL DEĞİŞTİĞİNDE ARAMALI”

Özkul, yaşanan siyasi sorunların Türkiye’ye has olmadığını belirtirken, Avrupa Birliği’nin göçmenlere karşı tavrının da sorunlu olduğunu vurguladı. “Bugün Avrupa Birliği’nin göçmenlerin sınırlarından geçmemesi için sınır güvenliğini her gün giderek daha da arttırdığını biliyoruz” diyen Özkul, şunları söyledi:

“Son dönemlerde sınırlarda birçok yeni teknolojiler de kullanılmaya başlandı. Örneğin Ege Denizi üzerinde Avrupa’ya ulaşmak isteyen göçmenler sürekli olarak takip ediliyor. Sınır yoluyla geçmek isteyenler, birçok farklı sensor teknolojileri ile bulunuyor ve yakalanıyor. Bu durumda, AB göçmenlerin Türkiye’de kalmasını kendisine bir kazanç olarak görüyor. Türkiye’de ise göçmenlerin çoğunluğu ekonomiyi ayakta tutacak ucuz emek gücü olarak kullanılıyor. Çoğu göçmenin sigortasız çalıştırılmasından başlayarak, çocuk işçiliğinin varlığı, vatandaşlardan daha düşük ücretle çalıştırılmasına kadar birçok sorunun uzun vadede tüm toplumu etkileyeceği unutulmamalı. Sorunu göçmenlerde değil, asıl sermaye-emek ilişkisinin nasıl değiştiğinde aramak lazım.”

Barış KOP / İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak