PİRHA- CHP lideri Özel, İmamoğlu’na yönelik yargı süreçlerinde çok sayıda kişinin, “yalancı tanıklık yapmaya” zorlandığını savundu. Özel, konuşmasının son bölümünde ise Süleyman Soylu ile ilgili dikkat çeken açıklamasında, “Ey Süleyman Soylu ben nerede ne konuşacağımı senden öğrenecek olsam senden beter olayım. Bir tarafta Kıbrıs yıkılıyor. Kasetler, söylenenler, tanıklar, ispatlar onu söyleyen. Ya bir soruşturma açılmıyor” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik soruşturmalara değinen Özel, “Yalancı tanıklarla somut delillere ulaşamayınca etkin pişmanlığa sarılma sürecine girdiler” dedi.
‘Yolsuzluk’ soruşturmasında tutuklanan bazı isimlere “etkin pişmanlık”tan yararlanmaları için baskı yapıldığını söyleyen Özel, bazı tutuklu isimlerin yaşadığı baskıyı, “Hastaneye gideceksin’ diye beni aldılar. Hastane olmadığını gördüm, bir odaya girdim ne sedye, ne doktor ne hemşire… İçeriye savcı bey girdi. Avukatımda yoktu yanımda. Dedi ki ‘Orada doğru yapmadın. Avukatından mı çekindin? Sana baskı mı yaptılar? Verdiğin ifade beni memnun etmedi. Ben bu kapıdan çıkar giderim 10 yıl evlatlarının yüzünü göremezsin. Bence daha doğru bir ifade vermelisin” sözleriyle aktardı.
“REJİM ÇOCUKLARI KORUYAMIYOR”
23 Nisan’la ilgili de konuşan Özel, Türkiye’deki çocuk yoksulluğuna dikkati çekti. Özel, yoksulluk ile boğuşan çocukların nitelikli eğitime dahi erişemediğini kaydetti. Türkiye’deki çocukların korunamadığını ifade eden CHP’li Özel, “Bu rejim, 2024-2025 döneminde, Meclis’in 105’inci yılında Narin’i, Sıla’yı, Ahmet’i koruyamadı” ifadesini kullandı.
“TEK BİR İDDİALARINI KANITLAYAMADILAR”
Özel şöyle devam etti:
“Her şeyi, rakibini ekarte etmek için yapan bir anlayış ile karşı karşıyayız. Yalnızca gizli tanıkların ifadeleri ile ilhamını FETÖ’den alanlarla karşı karşıyayız. Tutuklama ile ilgili hiçbir somut gerekçe yokken Cumhurbaşkanı adayımızı, altı belediye başkanımızı ve 100’e yakın arkadaşımızı orada tutuyorlar. Tek bir iddiaları kanıtlanamadı daha.”
“YALANCI TANIKLIK İÇİN BASKI YAPILDI”
Özel, İBB Başkanı İmamoğlu’na yönelik devam eden yargı süreciyle ilgili de çarpıcı bilgiler paylaştı. Özel, ifadesi alınan kişilerin yalancı tanıklık yapılmaya zorlandığını savunarak, şunları anlattı:
“Silivri’deki arkadaşlarımızdan biri anlatıyor, ‘Hastaneye gideceksin diye aldılar, gittiğim binanın hastane olmadığını gördüm. Avukatım da yoktu yanımda. İçeride bana baskı yaptılar, ‘Neden öyle söyledin, avukatın yanında olduğu için mi?’ diye sordular. ‘Bence daha doğru ifade vermelisin’ dediler. Bir başka arkadaşımız da diyor ki ‘Beni aldılar, bir odaya götürdüler, bir ekran açtılar, baktım savcı bey karşımda. ‘Beni görüyorsun, beş dakika kadar daha buradayım. Kararını doğru ver. Bak çocuğunun yüzünü görene kadar 10 sene geçer. Dersen ki ‘Bu ihalelerin alındığını Ekrem Bey biliyordu’, buradan ekran kapanmadan çıkarsın. Bu şartlar altında ortaya çıkacak ifadelerle adalet sağlanır mı? Bu nedenle bu meseleye bütün Türkiye kamuoyunun bu perspektiften, elini vicdanına koyarak bakmasını istiyorum.”
KANAL İSTANBUL
Özel, Türkiye’deki ekonomik krizle ilgili ise şu yorumu yaptı:
“19 Mart’ta asgari ücretli, 6,5 gram altın alabiliyordu, bugün 5 gram alabiliyor. En düşük memur maaşı 13 gram altından 10 gram altına düştü. İmamoğlu’na operasyon yapılmasaydı bugün herkesin cebinde daha fazla altın olacaktı. Herkesin cebinden çalan, bunu da iktidarı bırakmamak için yapanlarla karşı karşıyayız. Bu darbenin siyasi hedefi İmamoğlu ve CHP’nin önünü kesmek. Bu darbenin bir de şeytani hedefi var, Kanal İstanbul… 19 Mart darbesini yapanlar çoktan müteahhitlerle anlaşmışlar 24 bin konut için… Arap televizyonlarında Kanal İstanbul reklamı yayınlanıyor.”
KIBRIS VE YASİN EKREM SELİM
Özel, eski Kıbrıs Büyükelçisi Yasin Ekrem Selim ile ilgili iddialarını da şöyle tekrarladı:
“Bir yanda 45 kaset, beşi kayıp. Bu iddiayı ilk kez Sedat Peker gündeme getirdi. Birileri, ‘Bu işte Süleyman Soylu var da Hakan Fidan’ın, Binali Yıldırım’ın oğlu yok mu?’ diye soruyor. Erdoğan, senin aileni karıştırmak isteyenler biz değiliz. Kendini kurtarmak isteyenler, ‘O kasetler bizde de var, içinde bir ben mi varım, Özel’e söyleyin birazcık da soyadı Erdoğan olanlarla ilgili konuşsun’ diyorlar. Bir tarafta Kıbrıs yıkılıyor, bir soruşturma açılmıyor. Öbür tarafta devletin televizyonu, ‘İmamoğlu inşaat projelerinde usulsüzlük’ diye yayın yapıyor.
Savunmadıkları Kıbrıs’ı ne işlere zemin etmişler. Eski KKTC Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim. Babası Maksut Serim. Akbil, İGDAŞ davaları sırasında Vakıfbank Valide ASultan şubesinin müdürü. Açıp okuyalım neler olmuş Akbil’de. Neler olmuş, o davalara neler yapılmış? Onun oğlu Yasin Ekrem Serim, Meslekten gelmez. Kıbrıs gibi yere büyükelçi yapılmış. 6 ay sonra buradan söyledim pis kokular geliyor diye. Görevden alınmış. Hesap hareketleri var, gemiler var. Hakan Fidan’ın, Binali Yıldırım’ın ismi geçiyor. Çocuklarının ismi geçiyor. Sayın Hasan Doğan, Erdoğan’ın özel kalemi. Bazı konuşmalarımı Erdoğan’ın dikkatine sunduğunu biliyoruz.
SÜLEYMAN SOYLU’YA DİKKAT ÇEKTİ
Bir bizim kitabımızda aile ile uğraşmak yok. Eğer ailenin bir suçu varsa o babasının oğlu olduğu için sanıklara giderek değil bizzat kendisi sorgulanır, yargılanır ceza alır kesinleşirse orada kesinleşir. Hani siyaseti belli sınırların içinde yapılacak ya. Biz öyle aileye sağa sola olmadan saldırmayız. Ama şuna bakın şuna şuna Sayın Erdoğan. Şimdi bir yandan 45 kaset 40’ı var 5’i kayıp. O 5’inde neler var neler diye söyleyenler her tarafa dökülen bilgiler bu 40 kaset 45 kaset işini ilk söyleyen Sedat Peker. Söylediği Süleyman Soylu o gün İçişleri Bakanı İçişleri Bakanı ne işi var Dubai’de Sedat Peker’in peşine Dubai’ye? O günden sonra bakanlıktan alındı ama burada bir kenarda tutuluyor. Şimdi o birileri ya bu işte Süleyman Soylu var da Hakan Bey yok mu? Binali Yıldırım’ın oğlu yok mu? Erdoğan’ın oğlunu Özgür Özel niye konuşmuyor diye bize alttan bilgi akıtanlar var ya Sayın Erdoğan senin aileni karıştırmaya çalışanları uzaklarda arama.
“SORUŞTURMA AÇILMIYOR”
Bu içinde cümlesinde kurduğum cümlelerde ara. Çok soylu bir davranış var çok soylu. Kendini kurtaracak ya kendini kurtaracak ya o yüzden izlesin bunu Sayın Erdoğan. ‘Ya o kasetler bizde de var. İçinde bir ben mi varım? Özgür Özel’e söyleyin birazcık da soyadı Erdoğan olanları konuşsun.’ Ey Süleyman Soylu ben nerede ne konuşacağımı senden öğrenecek olsam senden beter olayım. Ama milletimizin de vicdanına sığınırız. Bir tarafta Kıbrıs yıkılıyor. Kasetler, söylenenler, tanıklar, ispatlar onu söyleyen. Ya bir soruşturma açılmıyor. Öbür tarafta…
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.