PİRHA – Eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın müdahaleleriyle gündeme gelen Maltepe Cemevi’nde birçok eksiğe rağmen hizmet yürütülüyor. Toplumun hem inançsal hem de kültürel taleplerine cevap verdiklerini belirten Maltepe Cemevi Başkanı Aydın Özdemir, “Bir Alevi belediye başkanı, bize akla hayale gelmedik, yapılmaması gereken birçok şey yaptı. Söylemek iddialı olur ama burası artık adı konmamış bir dergaha doğru gidiyor” diye konuştu.
2010 yılında kurulan Maltepe Cemevi Derneği, 2016 yılında Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın yönetim kararlarına müdahalesi sebebiyle tartışmalı bir sürecin içerisinde yer aldı. Derneğin hizmet yürüttüğü bina yıkılarak yerine çok fonksiyonlu bir bina vaadi gündeme geldi.
Dönemin Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın, kimi vaatlerde bulunarak derneğin iç işleyişine müdahale etme çabası Alevi toplumuyla yerel yönetimi karşı karşıya getirdi. Büyük mücadele sonrası bölge halkı, cemevi yönetimini geri aldı.
“HER ŞEY BU CEMEVİNDE DİZAYN EDİLMİŞ VAZİYETTE”
Yaşananların ardından gelinen süreci Maltepe Cemevi Başkanı Aydın Özdemir ile konuştuk.
Yeni belediye yönetimi ile protokol imzalamaya hazırlandıklarını söyleyen Özdemir, eksiklerin sürdüğünü ancak cemevi işleyişinin nitelikli bir yapıya evrildiğini aktardı. Mevcut binanın tam anlamıyla kullanılamadığını söyleyen Özdemir, “Geçmişten bugüne kadar Alevi toplumunun köy hayatından kent hayatına geçişinde yaşadığı zorluklar biraz öne alınarak bu cemevi dizayn edilmiş diyebiliriz. Burada İstanbul’a gelen kız öğrencilerimizin daha düzgün barınabilmesi için dizayn edilmiş bir öğrenci yurdumuz var. Bu yurdu aktifleştirmeye çalışıyoruz. Haricinde bir konferans salonumuz da mevcut. Aslında Alevilerin bir toplanma merkezinde olması gereken her şey burada dizayn edilmiş vaziyette. Yapısal özgünlük ve kültürel anlamda da her işleyişimizi yapabileceğimiz bir alanımız var. Ancak bina tam anlamıyla bitmediği için aktif bir şekilde kullanamıyoruz” ifadelerini kullandı.
“AMACIMIZ, İNANCIMIZIN GEREĞİ RİTÜELLERİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ”
Aydın Özdemir, cemevi yönetimi olarak siyaseten bağımsız kalma konusunda hassasiyet gösterdiklerinin de altını çizdi. İnanç ritüellerini olabildiğince yerine getirme çabalarının olduğunu söyleyen Özdemir, “Biz, biraz daha bağımsız davrandığımız için meselenin siyasi boyutuna evrilmeden Alevilikle ilgili ne yapabilirsin konusunun peşinde koştuğumuz için biraz özgün görünüyor olabiliriz. Bu bina içerisinde yapmaya çalıştığımız şey tabii ki inancımızın gereği ritüellerin gerçekleştirilmesidir” diye konuştu.
“ALİ KILIÇ, BİZE ALEVİCE SÖZ VERMİŞTİ!”
Aydın Özdemir, Maltepe Cemevi’nin eksiklerini de anlattı. Cemevi binasında yer alan yurt ve konferans salonu bölümlerinin neden kullanılamadığını ise Özdemir şu sözlerle açıkladı:
“Yurt ve konferans salonu için geçmişten gelen bir sorunumuz var. Daha önceki siyasi erkin yarattığı bir sorun bu. Kısacası bir protokol sorunumuz mevcut. Cemevi arsası belediyeye ait ancak yapı Aleviler tarafından yapıldı. Daha önceki belediye başkanının yarattığı sorundan dolayı sıkıntılı bir süreç yaşadık. Yeni seçilen belediye başkanımızla kısa zamanda bir protokol yapmayı umuyoruz. Bu protokolü yaptıktan sonra öğrenci yurdumuzun akıbeti de belli olacak. Konferans salonu da tamamlandıktan sonra burası aslında bütün Alevi camiasının bir çekim merkezi haline gelecek. Kabul ederseniz ki herhangi bir cemevinin böyle bir konferans salonu yok. Burada 600 kişilik kapasiteli bir salonumuz mevcut. Konser ya da önemli günlerde yapılacak etkinliklerimizi burada gerçekleştirebileceğiz. İşte o zaman asıl özgünlük sağlanacaktır diye düşünüyorum.
Bu zamana kadar bizlere hep sorun yaratıldı. Burada zaten önceden bir işleyiş vardı. Dönemin belediye başkanı, burada farklı bir tasarrufta bulunmak istedi. 2016 yılında buradaki iç yapı ile ilgili eksiklikleri tamamlamak adına Ali Kılıç, bize bir söz verdi. Bu sözü de Alevice verdi. ‘Ben sizin Ali’nizim, Allah, Muhammed aşkına bırakın Cemevi içerisini ben yapayım’ diyerek rızalık istedi. Biz de bu rızalığı gösterdik. Ancak geçtiğimiz 8 yıl içerisinde ne binanın tamamlanması ne de bize tekrar teslim edilmesi gerçekleşti. 2016 yılından bugüne kadar hiçbir şekilde protokol yapılmadı. Bu sorundan dolayı işleyiş anlamında eksik kaldık.”
“BELEDİYELERİN TAHAKKÜMÜNE RAZI GELMİYORUM”
Alevi kurumları ile yerel yönetimler arasındaki ilişkilere de değinen Aydın Özdemir, şunları söyledi:
“Belediyeler ile olan ilişki sadece hizmet anlamında olmalı. Hangi partiden olursa olsun bizler belediyelerden hizmet alabilmeliyiz. Bu kamusal, eşit yurttaşlık hakkımızdır. Ben, onların tahakkümüne razı gelmiyorum. Yani hiçbir belediye, hiçbir siyasi kurum, hiçbir devlet erki, ‘Bu cemevinin şu köşesini de ben yöneteyim’ ya da ‘yönetiminde benim de söz hakkım olsun’ deme hakkına sahip değildir. İnançlar üzerinde hiçbir erk ‘Şunu şu şekilde, bunu bu şekilde yapacaksın’ diyememelidir. Oy verdiğimiz parti de olabilir, onlar da böyle bir hakka sahip değildir diye düşünüyorum.
Önceki belediye başkanı ‘Kendi Alevi vakıf ve derneğimi yaratacağım’ yönünde hareket etti. 2019 yılında ete kemiğe bürünmüş bir vakıf kurdu. Dolayısıyla biz de bu vakıfa karşı durduk ve çeşitli sıkıntılar yaşadık. Zabıtalar aracılığıyla buradaki kimi katlar zapt edildi. 2022 yılında göreve geldiğim süreçten sonra özellikle eğitim çalışmalarını sıklaştırarak dersliklerimizi kullanmaya başladık. Bizim olanı tekrar peyderpey geri almaya başladık. Yani bir Alevi belediye başkanı, bize akla hayale gelmedik yapılmaması gereken birçok şey yaptı.”
CAMİLERE AYRICALIK TANIDI!
Aydın Özdemir, eski Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın, diğer inanç merkezlerine yönelik ayrıcalıklı davrandığını da sözlerine ekledi. Özdemir, “Maltepe Belediyesi’nin önceki yönetimi, hiçbir inanç merkezine böyle yaklaşmadı. Aksine, özellikle camilere hizmet aşkıyla yaklaştı, isteklerini yerine getirmek için çaba sarf etti, daha da ileriye giderek camilerin çay ocaklarında boy boy fotoğraflar çekilerek, sabah namazlarına da katılıp poz vermekle geçirdi” dedi.
ÖNCELİK GENÇLERE!
Aydın Özdemir, cemevi yönetiminin şu anda bütün işleyişi ele aldığının altını çizdi. Özellikle gençlere yönelik çalışmalar yürüttüklerini anlatan Özdemir, şunları kaydetti:
“Önemli olan gençlerin eğitilmesidir. Gelecek nesillere doğru şeyler bırakmak istiyorsak bilime dayalı bir anlayışla buraları bir eğitim yuvası haline getirmek zorundayız. Bunlara dair fen bilgisi, matematik ve İngilizce dersleri vermekteyiz. Ayrıca bağlama, gitar, vurmalı çalgılar; müzik namına talep nereden geliyorsa bunların kurslarını açmaya çalışıyoruz. 5 kişi de olsa eğitim vermeye çalışıyoruz. Geçen sene 18 branşta eğitim başlattık. Semah ve bağlama kurslarımız ise hiç bitmedi, hatta katlanarak gidiyor. 2022 yılından bu yana çok mesafe katettik. İlk olarak insanların buraya gelmesine çaba gösterdik. Açıkçası insanlar ne talep ediyorsa burada vermeye çalışıyoruz.”
“ADI KONMAMIŞ BİR DERGAH”
Aydın Özdemir, Maltepe Cemevi olarak sosyal yardımlaşma yürüttüklerini de söyleyerek şu bilgileri paylaştı:
“Burası kent yoksulu olan insanların yoğunlukta olduğu bir bölge. İster istemez onlara da bu şekilde yardım etmek gerektiğini görüyoruz. İnsanlar, belediyelerden yardım talebinde bulunup bir karşılık bulamıyorlar. Samimiyetimize inanıp doğrudan istekler bize iletiliyor. Gücümüzün yetmediği bir şey varsa belediyelerden almaya çalışıyoruz. Örneğin evinden halısını, perdesini, eşyasını buraya getirenler oluyor. Buna ihtiyacı olanlar da mevcut. Burası aslında o kişilerin buluşma noktası haline geliyor. Burası bir gecekondu kenti, ister istemez insanların yoksulluktan dolayı eksiklikleri var, bunları tamamlıyoruz. Tenceresi, tüpü dahi eksik olan insanlar vardı. Geçtiğimiz 2 yıl boyunca bu yönlü ihtiyaçları da tamamlamaya çalıştık. Söylemek iddialı olur ama burası adı konmamış bir dergaha doğru gidiyor.
“ZATEN SAKAT BİR YAPI OLUŞTURULMUŞ VAZİYETTE”
Aydın Özdemir, AKP hükümetinin Alevi politikasını da değerlendirdi. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na ilişkin görüşlerini aktaran Özdemir, şu ifadeleri kullandı:
“Böyle bir yapının oluşması ile ilgili bir beis görmüyorum ancak kuruluş şekli, işleyişi ve içeriği sıkıntılı. Kültür Bakanlığı adı altında değil de Cumhurbaşkanlığı altında kurulabilirdi. ‘Yönetim kurulundaki kişiler, ilahiyat fakültelerinin ilgili birimlerinden gelir’ diye bir madde konulmuş ve senin önünü zaten kesmiş. Aleviliğe dair bir kurum kuruyorsun ama Alevilerden almıyorsun! Oralara giden insanların profillerine baktığımda hiç de Aleviymiş gibi bir izlenim göremiyoruz. Kaldı ki başkanına baktığında bu profil, Alevilik’te ülkücülük olur mu bu başka bir tartışma, netice itibariyle Aleviliğin bir Türkmen Kızılbaş kolu da var ama götürüp de ırkçı bir partiye, ideolojiye kanalize olmuş bir kişinin başımızda olmuş olması zaten temel prensiplerimize aykırı. Bu kabul edilemez bir şey. Dolayısıyla zaten sakat bir yapı oluşturulmuş vaziyette. Günden güne kartopu gibi büyümeye çalışan bir yapı. En son 2 Temmuz’da gördük, madem Alevilikle ilgili bir kurumdunuz, 2 Temmuz’da neden yoktunuz?
Asrın Tok diye bir şahıs tweet attı, ‘Madem Alevi Bektaşi Başkanlığısınız, bizim haklarımız için varsınız, bu konuya dair ne yapacaksınız? Sizi takip edeceğim’ diye mesaj yazdım. Ama bakıyoruz ki hiçbir şey yok. Biz bu başkanlık ile ilişki kurmak derdinde değiliz ama doğru yapıya kavuşmasını da isteriz. Alevilerin yönettiği bir başkanlık haline gelene kadar da mücadelemiz devam eder.
Toplum cemevlerinin, dedelerin ne söylediklerine bakıyor. Ancak cemevleri şu anda topluma bir şey demiyor. Devlet bizleri çalıştay adı altında toplayıp toplayıp duruyor. Devlet ‘önce siz kendinizi bir tanımlayın’ diyor. Gerçekten de önce bizler kendimizi bir tanımlayalım. Eksik olsun ama biz kendimizi tanımlayalım. Çünkü insanlar bir girdabın içerisinde. Yanlış inanışlar peşine o kadar girmiş vaziyetteki toplum, doğrusu nedir biz bile henüz karar vermemişken topluma şu an mesaj vermek kolaycılık olur.”
Eren GÜVEN/İSTANBUL
Yoruma kapalı.