PİRHA- “Sakal seni güzel için taşırım. Ben seni kesemem kara sakalım. Güzel görünce hafif kaşırım. Ben seni kesemem kara sakalım.” Mesele sakal olunca çeşitleri, şekli ve anlamı da değişiyor. Yönetmen Mehdi Shabani de sakalı başka bir bakış açısıyla beyazperdeye aktardı.
Haberin Videosu
İranlı yönetmen Mehdi Shabani’nin, sakalın tarihi; hikaye ve belgesel sınırında işlediği ve köktenciliği merkeze aldığı Sakallogia seyirciyle buluştu. Belgesel film İstanbul Kadıköy’de bulunan Barış Manço Kültür Merkezi’nde akordeon sanatçısı Payam Egindami’nin kısa bir müzik dinletisinin ardından gösterildi.
Kendine has kurmaca özgün belgeselleri bulanan Shabani’nin Sakallogia adlı belgesel filminde, geçmişten bugüne sakala bakış açısını gösteriyor. Erkeklik algısı üzerinde sakalın iktidar ve şiddeti de temsil ettiği görüşüne yer verilirken sakal ile oluşan ön yargıları da işlemiş. Her tercih edilen sakalın kişinin doğrusu olarak ortaya çıktığı belgeselde sakal gibi kimi kodların toplumsal karşılığının olduğuna dikkat çekiliyor. Moderninden gelenekselcisine, tutucusundan muhafazakarına kadar her kişide farklı bir anlama bürünen sakalın anlatıldığı belgesel hiciv özelliği taşıyor.
Sakal hikayelerinden oluşan belgeselin gösteriminin ardından Yönetmen Mehdi Shabani Sakallogia’nın nasıl çıktığını anlattı.
DEVRİMCİ SAKAL, DİNİ SAKAL
Shabani, “Bir gün arkadaşlarla oturduk. Konuşuyorduk mesele sakala döndü. Bu sakal devrimci sakal mı gibi bir olay var. Devrimci, dini sakal gibi. Sonra bir tartışma söz konusu oldu. Ben dedim ki bu marksist sakalı değil. Sen diyorsun ki sakallıdır ondan dolayı öyledir. Yani biz bir şekilde herkese siyasi bakıyoruz. O da hep sorun oldu. Sakal bir örnek olarak neleri bize gösterdi. Biz bir şekilde toplumsal kodlardan bir şey çıkarmaya çalışıyoruz. Bu giyim de olabilirdi. Demek ki modernsin gelenekselcisin, tutucusun, muhafazakarsın vs… Bu film bir şekilde bunun cevabıdır. Böyle bir şey olur mu olmaz mı? Sakaldan böyle büyük bir anlam çıkartabilir miyiz çıkartamıyor muyuz bu sorunun peşine gittim.”
DOĞRU MU, TERCİH Mİ?
“Herkes kendi sakalına ki sakal burada bir örnektir, her şey diyebiliriz, çok övüyor” diyen Shabani bundan da bir çok hikaye çıktığını söylüyor.
“Doğru sakal budur, herkes bir tane çerçeve koyuyoruz. Bu doğru olanıdır, devrimci olan bunu yapıyor, İslamcı olan başka bir şekilde. Ve benim bulduğum şey budur. Doğru bir şey yok. O doğruluk buradan bir şekilde bulamıyoruz. Bu sadece tercihtir. Ama gerçekten böyle bir coğrafyada yaşıyoruz. Her şey de siyasidir. Siyasi olmayan şeyler de siyasi çıkar felsefik çıkar.”
“ERKEKLİĞİ ARADAN ÇIKARIRSAK DÜNYA CENNET OLUR”
Sakal bir şiddet biçimi olarak da karşımıza çıkıyor. Shabani bunu şöyle anlatıyor:
“Erkek şiddet yapar filmin tartışması da budur. Bizim Hz. Adem dediğimiz kişi biraz feminist kaçıyor ve erkeklik şiddet yapıyor. Ama bana göre mesele sadece cinsiyet değil. Zaten bizim yaşadığımız iktidarda bir şekilde erkekliktir. Bizim film de erkekliği aradan çıkarırsak dünya cennet olur. Burada erkeklik simgesi sakaldır. Ama bana göre mesele öyle değil. Bizim ta gökten insanların ilişkisini değiştirmemiz lazım.”
FİLMİN KONUSU
Başarısız belgeseller yönetmeni ‘Mehdi’, bir gece oldukça sarhoş bir halde, kendisine ‘Hz. Adem’ diyen bir adama rastlar. Adem çocuklarının bozgunculuğunun ve fesadının kökünü yeryüzünden kazımaya niyet etmiştir. Bu konuda Hz. Adem’e ancak o’nu görme şansına sahip olan tek kişi yanı ‘Mehdi’ yardım edebilecektir. Yeniden yeryüzüne inişinde Adem; erkeklik ve cinsiyet kaynaklı ‘Şiddet’ pratiğinin ‘Sakal’ görünümüyle uygulandığını ispatlamak ister. Ona göre, ‘sakalı gidermek olur, insanın kurtuluşu ve vaat edilen cennete dönüşü’ bu amaç doğrultusunda ‘Sakal’ belgeselini yapmaya zorlar Mehdi’yi; varsayımının doğruluğunu gösterecektir tüm çocuklara. Bu niyetle Hz.Adem ve Mehdi bir dolu değişik insanla görüşür. Hispter’ından Müslüman ressamına, DAEŞ meraklısından, trans cinsiyetine kadar. Bu süreçte, Adem ile Mehdi arasındaki çekişme de sürüp gider. Adem’in yeniden yeryüzüne inmesi ve daha çok dünyalılaşması, genç yönetmenin günlük yaşamını aksatacaktır; Adem hayal ile gerçekliğin arasında sıkıştığı bu ikilemde bocalar durur. Gerçekten Hz. Adem midir yeryüzüne yeniden inen? Yoksa Mehdi’nin iş hayatında çokça işine yarayan kurgucu dünyasının ürünü müdür? (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.