PİRHA- Ölüm orucunun 171. gününde olan Ebru Timtik , “Dersim’i Özledim” başlıklı mektubuna dair açıklama yapan Dersim Barosu, Dersim’e, doğup büyüdüğü topraklara hasretmiş, kendisi ve kendisi gibi daha niceleri için “adalet” talebiyle hayatın keskin ve geri dönüşü olmayan sınırlarına yürümekte olan meslektaşımız Ebru Timtik’in ve Aytaç Ünsal’ın adalet talebi karşılanmalıdır dedi.
Adalet talebiyle 202 gündür ölüm orucunda olan Ebru Timtik, “Dersim’i Özledim” başlıklı mektup yazdı.
“DERSİM’İN UÇURUM BOYLARINDA DOLAŞAN TUTSAK EDİLEMEZ DAĞ KEÇİLERİNE SIĞINMIŞ EBRU”
Dersim Barosu tarafından kamuoyuyla paylaşılan mektubuna dair “Dersim’e, doğup büyüdüğü topraklara hasretmiş, kendisi ve kendisi gibi daha niceleri için “adalet” talebiyle hayatın keskin ve geri dönüşü olmayan sınırlarına yürümekte olan meslektaşımız Ebru Timtik” denilerek şunlar ifade edildi:
“Silivri Mahpusanesi’nin duvarlarını aşıp gelen çığlıklarında anlatmış topraklarına duyduğu kutsal ve sarsılmaz bağlılığını. “Dersim’i özledim. Burnumda tütüyor. Tahliye olursam ilk önce toprağıma, Dersim’e gideceğim. Oraya gitmeden iyileşemem. Bunu öylesine derinden hissediyorum” demiş son mektubunda meslektaşımız. Yaralarımızı saran ve bizi iyileştiren ama içimizde bitmeksizin yeni ve derin yaralar da açan sevgili memleketimiz Dersim’e sığınmış Ebru. Dersim’in uçurum boylarında dolaşan tutsak edilemez dağ keçilerine sığınmış Ebru.
Bitmek bilmeyen bir demokrasi ve özgürlük mücadelesine yazgılı avukatlık mesleğini sürdürürken, tüm demokratik muhalefete sallanan “terörizm” sopası onları da es geçmedi ve tutuklandılar, meslektaşlarımız Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal.
Uzun süredir mahpusanedeler ve şimdi de adil yargılanma ve “adalet” talebiyle ölüm orucunun derin sularına kulaç atıyorlar. Meslektaşlarımız Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın, ölüm orucunda geride bıraktığımız niceleri gibi, bu adaletsiz ve keyfi hukuk düzenine kurban gitmelerine kimse gözünü kapatmamalıdır. Yargıtay’ın önündeki dosyayı hemen incelemesini, açıkça hukuka aykırı bir şekilde alınmış mahkumiyet kararı hakkında Adalete uygun, adil bir karar verilmesini istiyorlar. İftiralar ve fezlekeler arasında kaybolup gitmesini istemedikleri devrimci-demokrat avukat kimliklerinin kendilerine teslim edilmesini talep ediyorlar.”
“ADALET KAPISI ÇOK GEÇ OLMADAN AÇILSIN”
Sessizlik ve kimsesizlikle örülü mahpushane duvarlarının arasından Dersim’e elini uzatan meslektaşımızın karşılaştığı adil yargılanma ilkesine aykırı bu hukuksuzluğa derhal bir son verilmesini talep ediyoruz” diyen Dersim Barosu, açıklamanın devamında şunları aktardı:
“Tarafsız, gerçekler ile örtüşen, hukuka uygun bir gözle dosyanın incelenmesi ve meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Ebru ve Aytaç uzun zamandır adaletin kapısında, ucunda ölüm olan bir bekleyişteler. Daha fazla bekleyemezler, kritik günlerdeyiz beklenmemelidir de. Yargıtay 16. Ceza dairesine talebimizdir. O “adalet” kapısının çok geç olmadan açılmasını, Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın özgürlüklerine kavuşmasını talep ediyoruz. Ebru ve Aytaç o kapıdan geçip topraklarına kavuşmalı ve memleketlerinde de iyileşmelidirler. Beklemeyin, bırakın hasretine düştükleri topraklarına kavuşsunlar.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.