İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan OHAL’in 3 ay daha uzatılmasını PİRHA’ya değerlendirdi. Türkdoğan, son dönemde hızla tırmanan hukuksuzluğun OHAL’in uzatılması ile daha da derinleşeceğini ifade etti.
OHAL’in anayasanın 15 ve 121. maddelerine aykırı olduğunu söyleyen Türkdoğan, “OHAL aslında bir nevi meclisin devre dışı bırakılıp Türkiye’nin kararnamelerle yönetildiği bir süreci öngörüyor. Uzatma sürpriz olmadı. Çünkü mecliste görüşülecek olan başkanlık modeli aslında şuandaki uygulanan OHAL rejiminin başkanlık modelini anayasal bir dayanağa dayandıran yani birbirini tamamlayan bir süreç olarak ele almak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“OHAL ANTİ DEMOKRATİK UYGULAMALARI PEKİŞTİRİYOR”
OHAL’in uzatılmasının yanlış olduğunu ve bu koşullarda Türkiye’nin hiçbir sorununun çözülemeyeceğini söyleyen Türkdoğan, hükümetin OHAL’den çıkıp demokratikleşmeye tekrar dönmesi gerektiğini dile getirdi.
OHAL ile anti demokratik uygulamaların pekişeceği bir sürece girileceğine de dikkat çeken Türkdoğan¸ “Bu kötü durumun Türkiye’yi nereye sürükleyeceği de belli değil. OHAL bir de apar topar meclise getirildi ve apar topar kabul edildi. Türkiye’nin her şeyi fiilen yürüyor. OHAL ilanının TBMM’ye sunulması da bir oldu bitti oldu. Fiili bir durum oldu. Bütün bunlar aslında ne kadar anormal bir durumda olduğumuzu gösteriyor” dedi.
“MİLLETVEKİLLERİ İNTİHAR ETMİŞ OLACAK”
Önerilere evet diyen milletvekillerinin kendilerini de devre dışı bıraktıklarını söyleyen Türkdoğan şu çağrıda bulundu: “Milletvekillerin oturup kendilerini sorgulaması gerekir. Çünkü OHAL’in uzatılması demek kararnameler demek. Kararnameler zaten uygulanıp yayınlandıktan sonra meclisin onayını sunuluyor. Daha sonraki meclis onayının bir önemi kalmıyor. O nedenle milletvekillerinin parti ayrımı yapmadan bu durumu tekrar düşünmelerinde fayda var. Eğer bu süreç başkanlık modelinin kabulü noktasında da gelişirse milletvekilleri intihar etmiş olacak. Kendi kurumlarını tamamen devre dışı bırakmış olacak bir süreci onaylamış olacaklar. Bu da aslında demokrasi tarihine geçecek bir durum. Demokrasi daha da en alt seviyede olacağının ve vazgeçilir olduğunu yaşayacağız.”
“BASKI REJİMİ ARTARAK SÜRECEK”
Türkdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi bahane gösterilerek başlatılan OHAL’in gerekçesinin ortadan kalKmasına rağmen halen devam ediyor olmasının fiili başkanlık modelinin OHAL kararnameleri ile yaşatıldığını vurguladı. Türkdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“OHAL’in gerekçesi ortadan kalkmışken, darbe teşebbüsü yapanlar yakalandı, bazılarının yargılamaları hatta bazı yerlerde başladı. Şimdi devletten arınma denen şey de kaçtı. İpin ucu kaçtı. Artık kim suçlu kim değil belli değil. Herkes rahatlıkla kamu görevinden çıkarılabiliyor. İç hukuk etkili değil. İnsanların mahkeme hakkı yok. Mahkemeye başvuruyorsun reddediyorlar. Böyle bir süreç Türkiye’yi nasıl götürebilir doğrusu emin değilim. Ama 7 Haziran 2015’den bu tarafa devam eden fiili başkanlık modeli şimdi OHAL kararnameleri ile yaşatıyor. Eğer meclisten başkanlık anayasa değişikliği geçerse zaten bir anayasal rejime dönüşecek. Ondan sonrasını hiç tahmin bile etmek istemiyorum. OHAL bir baskı rejimi. Ve bu 3 ay daha artarak devam edecektir.”
Sevim KAHRAMAN
Yoruma kapalı.