PİRHA – SES, Cumhurbaşkanının “normale dönüş” diye tarif ettiği kararların hangi verilere dayandırıldığının açıklanmadığını belirterek “Biz bu ”normali” kabul etmiyoruz. Sizin ”normaliniz” bizi hasta ediyor, bizi öldürüyor, bizi yoksul ediyor, bizi özgürlüğümüzden alıkoyuyor” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı başta olmak üzere yetkililer tarafından koronavirüs salgınına dönük hayata geçirilen kısıtlamaların gevşetileceği belirtilirken, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), açıklanan kararların büyük çoğunluğunun “ekonomi” başlıklı olduğu ve toplum sağlığı yerine sermayenin ihtiyaçlarının karşılanmak istendiğine dikkat çekti.
“Uygulanan ekonomik politikalar sonucu halkın büyük çoğunluğunun geçim sıkıntısı çekerken ekonomik kaynaklar sermayenin ihtiyaçlarına için talan edilmiş ve belirli bir kesim sağlanan olanaklarla ve rant ekonomisi ile zenginleştirilmiştir” denilen açıklamanın devamında şunlara yer verildi:
“Corona öncesi başlayan ekonomik kriz tüm toplumsal kesimleri etkilemiş, iktidar bu krizden etkilenen emekçi ve yoksul halk kesimleri için bir ekonomik program uygulama yerine rant ve savaş ekonomisini devam ettirmiştir. Buna itiraz eden kesimler üzerinde ise polisiye ve hukuk dışı uygulamalarla baskı kurulmuştur. Covid salgını ile karşı karşıya kaldığımız koşullar işte bu ekonomik ve sosyal koşullar idi. Salgın ile birlikte halkın sağlığını ve ihtiyaçlarını gözeten, tüm toplum kesimlerinin ortaklaşacağı bir mücadele yürütülmesi gerekirdi. Bunun için de tüm süreçlerin şeffaflık ve demokratik bir katılım ile yürütülmesi gerekirken iktidar bildiğimiz baskıcı ve anti demokratik tarzıyla şeffaf olmayan, kendine yakın olmayanı görmeyen bir tarzı salgında da sürdürmüştür. Aynı zamanda veriler yeterli ve bilimsel gerekliliklere uygun şekilde açıklanmamış, belirli alanlarda bilgiler özellikle saklanmış, bu bilinmezlikler içinde hastalıkla ilgili yapılan açıklamalarla süreç tek taraflı olarak yürütülmüştür.”
“HASTANELER HALEN ÖNLEMLER VE SAĞLIK ORGANİZASYONU AÇISINDAN YETERSİZ HALDEDİR”
Cumhurbaşkanının “normale dönüş” diye tarif ettiği kararların hangi verilere dayandırıldığı açıklanmadığının belirtildiği açıklamada şunlar dile getirildi:
“Ancak biz sağlık örgütlerinin ve sağlık emekçilerinin, bilim insanlarının bildiği bazı veriler ve durumlar vardır: Sağlık emekçilerine rutin test uygulanmamasına rağmen 10 binleri geçen sayıda tanılı sağlık emekçisi vardır. Hastaneler halen önlemler ve sağlık organizasyonu açısından yetersiz haldedir. İyileşen hastaların varlığı ile birlikte, bulaş da halen belirli bir hızda devam etmektedir. Yapılan test sayıları düşürülmesine rağmen günlük olarak artan şekilde yeni vaka sayıları ortaya çıkmaktadır. Bulaşın kontrol altına alındığına ilişkin somut veriler bulunmamaktadır. R0 katsayısının yani virüsün bulaştığı her bir kişinin kendisinden başka ortalamada kaç kişiye bulaşabileceğini gösteren bir sayının 1’in altına düşüp düşmediğini bilmiyoruz. Risklerin kontrol altına alındığını gösteren somut veriler bulunmamaktadır. Var olan iki gerçek vardır; biri virüs ülkemizde dolaşmakta ve enfekte etme potansiyeli olan çok sayıda vatandaşımız var. Halen yeni vaka sayısı günlük 2 binler dedir.”
Açıklanan “salgın kontrol altına” alındı rehaveti oldukça sıkıntılı olup sahte bir güven duygusuna yol açtığına ve bunun günlük yaşam pratiklerine yansıtıldığı belirtilen, açıklamada “İktidar olarak alınan bu kararlar halkı yanıltmakta, kurumlar tarafından da halkın sağlığını riske atacak uygulamalara gidilmesine yol açmaktadır. Sağlık alanında da bu açıdan çok ciddi riskler bulunmaktadır. Bu nedenle mevcut tedbirler, güncel risk ve ihtiyaçlar da gözetilerek tamamlanmalıdır” denildi.
“SİZİN ‘NORMALİNİZ’ BİZİ HASTA EDİYOR”
“Biz bu ”normali” kabul etmiyoruz. Sizin ”normaliniz” bizi hasta ediyor, bizi öldürüyor, bizi yoksul ediyor, bizi özgürlüğümüzden alıkoyuyor” denilen açıklamada son olarak şunlara vurgu yapıldı:
“Bazı Bilim Kurulu üyeleri bu normali destelemek için “normalleşme takvimi işliyor, virüs ile beraber yaşamayı öğreneceğiz” diyerek bizim bu ”normali” kabul etmememizi salık veriyorlar. Virüsle birlikte yaşamak için, bu çalışma rejimi, sağlık sistemi, yönetim anlayışı, ekonomi politikası ve insan merkezli doğayı talan eden sistemin değişmesi gerekir. Bundan dolayı sizin salgın yönetiminiz de toplum yararı yerine sermaye yararınadır. ”Normale dönüşünüzde” toplum yararı yerine sermaye ve iktidarınızın geleceği kaygısını taşımaktadır. Salgın yönetiminize itiraz ettik. ”Normale dönüşünüze de” itiraz ediyoruz. Şeffaf ve demokratik olmayan, halk sağlığını, emekçilerin sağlığını hiçe sayan bu süreçlerde yapılan uygulamaların toplum sağlığına faydası olmadığı gibi, ”normalleşmeye dönüş” uygulamalarınız da kabul etmeseniz de emekçiler, işçiler ve yoksullar için açıkça ”sürü bağışıklığı” stratejinizin itirafıdır.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.