PİRHA – Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi Kocaeli Gebze Şubesi ‘Neden Hayır Demeliyiz’ konulu panel düzenlendi. Panelist olarak Hubyar Sultan Alev Kültür Derneği Kurucu Başkanı Ali Kenanoğlu ve Mert Büyükkarabacak’ın yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı.
PSAKD Kocaeli Gebze Şubesi’nde gerçekleşen panelde, Ali Kenanoğlu, ‘Alevilik tarihi ile geçmişten günümüze bir bakış’ konuşması yaptı. Mert Büyükkarabacak ise ekonomi ve AKP’nin politikalarına değinerek önemli değerlendirimlerde bulundu.
Hubyar Sultan Alev Kültür Derneği Kurucu Başkanı Ali Kenanoğlu, Alevilerin tarihine değinerek Alevilerin her durumda baskıya, zulme karşı direnişçi bir duruş sergilediğini vurguladı.
“ALEVİLER KENDİ TARİHİNİ BİLMİYORLAR”
Kenanoğlu, “1826 Yılında Hamdullah Çelebi, Hacı Bektaş Veli Postnişini idamla yargılarken şunu söyler; Alevilerin en rahat ettiği dönem beylikler dönemidir. Beylikler döneminde merkezi bir devlet yapılanması yoktur. Yani bugünkü eyalet sistemi dediğimiz, Anadolu’yu bir federasyon olarak düşünelim, aslında Anadolu’da bugün Türkiye sınırları içerisinde 23 ayrı devlet vardır, beylikler dönemimde. Yapılanmasıyla, işleyişiyle kendi kanun, kuralları ve inançsal yapılanması vardır. Beylikler dönemi herkesin kendi bölgesinde, kendi bölgesel gerçekliğini yönetildiği bir dönemdir. O sebeple özerklik meseleleri tartışılırken Aleviler neden karşı çıkıyor. Bizim tarihimizde en fazla rahat ettiğimiz zaman Alevilerin bulundukları, kendilerini özerk yapılar içerisinde hissettikleri dönemlerdir. Buna en çok destek vermesi gerekenler Aleviler iken, karşı çıkıyorlar. Alevilerin en büyük sıkıntısı kendi tarihlerini bilmemeleridir” diye konuştu.
Sosyalist Dayanışma Platformu sözcüsü Mert Büyükkarabacak da referandumun arka planını ve neyi amaçladığını açıkladı. Devletin tüm olanaklarının seferber edilmesine rağmen Evet ve Hayır’ın başa baş gittiğini, bunun olumlu bir durum olduğunu vurguladı. Ayrıca AKP’nin sağ popülist politikalarına karşı emekçiden yana zenginliğin paylaşımını öne çıkaran bir politika izlenmesi gerektiğini söyledi.
“DEMOKRATİKLEŞME OLANAĞINI ORTADAN KALDIRMAK İÇİN SAVAŞ BAŞLATTILAR”
Bu süreçte medyanın tarafsız olmadığını belirten Büyükkarabacak, 7 Haziran’dan başlayarak devam eden baskı politikalarını ise şöyle dile getirdi;
“7 Haziran 2015’de yaşanan seçimlerinde Erdoğan’ın tek başına iktidarı kaybetmesiyle yeni bir safaya geçti. Ortadoğu’daki büyük hareketlenme, Erdoğan’ın Müslüman kardeşlere dayanarak Ortadoğu’da kendisinin hilafetini kuracağına kendisini çok fazla ikna etti. Bu işe gereğinden fazla, yola birlikte çıktığı batılılar çekildikten sonra bile ısrarla devam etti. Bütün bunlar Türkiye’yi 7 Haziran 2015’de şöyle bir şeyle karşı karşıya bıraktı.
Küresel anlamda işler kontrolden çıkıyor. Suriye’de işler kontrolden çıkıyor. Türkiye’de içeride çok önemli demokratikleşme hamlesi başlıyor ve Erdoğan laikliği elinden kaçırmak üzere. 7 Haziran’dan sonra başlayan Darbe süreci tamda bu ikisini geri çevirmek üzere kurulmuş bir hamledir. Burada özellikle Türkiye’de bildiğimiz tüm devrimci güçler farklı siyasi görüntüler altında ki bu tesadüf değildir, bir tarafı Aydınlık Gazetesi, bir tarafı MHP içerisindeki blok, bir tarafı Erdoğan, bir tarafı IŞİD’dır. Yani Türkiye’de bildiğimiz tüm devrimci güçler, Türkiye’de oluşan bu demokratikleşme imkanı ve olanağını ortadan kaldırmak için, muazzam bir savaş başlattılar.”
Panel soru cevaplarla son buldu. (S.A)
Yoruma kapalı.