PİRHA – Şahkulu Sultan Dergahı Vakfı yöneticilerinden Nazife Doğan, Suriye’de yaşanan Alevi katliamı ve kadınların kaçırılmasına dair konuştu. “Kadınların bu konuda ayaklanması gerekiyor” diyen Doğan, “Türkiye’deki Alevi kurumları, mutlaka ayaklanmak için zamanı bekliyordur” sözlerini de ekledi.
Suriye’de Aralık 2024’te başlayan Alevi katliamı, son süreçte kadınların kaçırılması vakalarıyla daha da can yakıcı hale dönüştü. Kaçırılıp vahşice katledilen kadınların yanı sıra akıbetlerine ulaşılamayan çok sayıda insanın olduğu da ifade ediliyor.
“KADINLARIN AYAKLANMASI GEREKİYOR”
IŞİD yöntemlerinin Suriye’de yaygınlık göstermesi dünya kamuoyunda da tepki ile karşılanıyor. Şahkulu Sultan Dergahı Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Nazife Doğan da Suriye’deki Alevi katliamına tepki gösteren isimlerden oldu. Suriye’de yaşananları “Korkunç ve utanç verici” sözleriyle yorumlayan Doğan, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Değil Suriye’de nerede yapılırsa yapılsın olanlara karşı çıkmamız gerekiyor. Kadınların bu konuda ayaklanması gerekiyor. Adaletin bu olmadığını ifade etmemiz gerekiyor. Tabii ki Suriye’de yapılan bu kadın katliamı hepimize yapılmıştır. Alevi olsak da olmasak da insanız en azından, hiçbir kadın bu yaşananları hak etmiyor. Kadın annedir, kadın üreticidir, yapıcıdır, barışçıldır. Eskiden geleneklerimizde bir kan davası olduğu vakit kadınlar eşarplarını yere attığı anda her iki tarafın düşmanlığı dururdu. Geleneklerimiz, duygularımız, adaletimiz değiştikçe her şey kötüye gidiyor. Her şeyin yerli yerinde olması için önce adalet, hukuk ve insan sevgisi en önemli unsurdur. Alevilikte ‘Bizim Kabe’miz sevgidir’ denir. İnsanı sevmeyen ve katleden, Tanrının da kulu değildir. Allah, kimseyi öldürün diye emir vermez. Barışın olması için kadınların çoğalması ve ayaklanması gerekiyor. Bu bir vicdan meselesi, eğer bizlerin vicdanı varsa, nerede olursak olalım, hele ki bir çocuğun ya da bir kadının katledilmesi anlatılmayacak derecede derin bir üzüntüdür. ‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın’ hikayesi vardır ya işte bunu önce lügatımızdan çıkarmamız gerekiyor. Dünyadaki kadınların hepsi duyarlı olursa daha hür olunacaktır.”
“BU TOPLUM BOYUN EĞMEYİ SEVMİYOR”
Alevilerin tarih sürecinde birçok kez katliama uğradıklarını hatırlatan Nazife Doğan, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:
“Aleviler zaman zaman yakıldı, zaman zaman katledildi. Şimdi sokakta bir kadını, kocası öldürdüğü vakit de benim için derin bir üzüntüdür çünkü o kadın sahipsiz kalmıştır. Bu durum nerede olursa olsun benim için acı ve üzüntü verir. O acıyı derimde, dokumda, kemiklerimde hissediyorum. Çünkü düşünen bir insanım. Alevi kadını düşünür; dünyayı düşünür geleceği düşünür, çocukların okuması için neler yapacağını düşünür. Bütün kadınlar düşünür ama Alevi kadını bir başka duygusaldır. Alevi olduğum için mi bu fikirdeyim bilmiyorum ama o şekilde düşünüyorum. Bu toplum boyun eğmeyi sevmiyor. Sadece Suriye’de bu katliam oldu diye değil; İngiltere’de de bir kadını kaybetsinler Aleviler aynı tepkiyi gene yapar.”
“NE KADAR KADIN VARSA AYAĞA KALKMALI”
Nazife Doğan, Suriye’de Alevilerin katledilmesine karşı kadınların ne yönde tavır alması gerektiğini de yorumladı. Doğan, yapılan itirazların yeterli olmadığını ifade ederek “Bu yönde itiraz, ayrımsız bir şekilde olmalı. Kadın anadır. Mesela meclisimizde ne kadar kadın varsa ayağa kalkmalı, ses çıkarmalı. Yaşananlara insan olarak bakmalıyız” dedi.
“ALEVİLER DE SESLERİNİ ÇIKARIR!”
Nazife Doğan, Suriye’de olanlara dair özelde kadınlara ve Alevi kurumlarına çağrı yaparak “Türkiye’deki Alevi kurumları, mutlaka ayaklanmak için zamanı bekliyordur. Aleviler belki barış gelir diye düşünüyorlardır. Çok sürmez, Aleviler de seslerini çıkarır. Hep birlikte bu yolda barışın anlamını anlatmak için meydanlarda konuşuruz” diye belirtti.
Eren GÜVEN – Kamber YILDIZ / İSTANBUL
Yoruma kapalı.