PİRHA-Tokat’ta bulunan Keçeci Baba Dergahı’nın camiye çevrilmesine ilişkin yazdığı yazı nedeniyle yargılanan PSAKD Kurucu Başkanı ve Yazar Murtaza Demir’in duruşması 25 Ekim’e ertelendi. Duruşma sonrası adliye önünde açıklama yapan Demir, “Sadece asimilasyon tehdidi olarak değil aynı zamanda Türkiye’nin bir beka sorunu olarak da görüyoruz. Alevilerin Alevi olarak kalmasından inanılmaz bir rahatsızlık hissediyorlar” dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kurucu Başkanı/Yazar Murtaza Demir’in, Tokat’taki Keçeci Baba Dergahı’nın camiye çevrilmesi üzerine kaleme aldığı yazısı nedeniyle “Cumhurbaşkanına hakaret, halkı kin ve düşmanlığa tahrik” iddiasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Savcılık, mütalaasında Demir hakkında “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan ceza talep ederken, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan ise beraatini istedi. Mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere ek süre veren mahkeme, bir sonraki duruşmayı 25 Ekim 2022 günü saat 12.00’ye erteledi.
“SADECE ASİMİLASYON TEHDİDİ DEĞİL BİR BEKA SORUNUDUR”
Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Demir, dava sürecine ilişkin şunları kaydetti:
“Devlet özellikle Orta Anadolu’daki Alevi köylerinin neredeyse tamamına bir gerekçeyle cami yapıyor. Alevi köylerindeki kimi dergahları, türbeleri, tekke ve zaviye gibi kalıntıları da cami olarak tescil ediyor ve camiye çeviriyor. Bu inanılmaz, kabul edilemez, akıl almaz bir asimilasyon çalışması olarak görüyoruz. Sadece asimilasyon tehdidi olarak değil aynı zamanda Türkiye’nin bir beka sorunu olarak da görüyoruz. Biz Alevilere göre gerçek beka sorunu budur. Türkiye coğrafyası ve toplumu yeni bir mühendislik anlayışıyla Sünni mezhepçi bir ülke haline getirilmek isteniyor. Son yüz yılda kazandığımız tüm çağdaş değerler tasfiye edilmeye, yeni bir toplum yaratılmaya çalışılıyor. Yaratılmak istenen bu toplum biat eden, camiye giden, düşünmeyen, yukarıdaki diktatörün söylediklerine uyumlu olandır. Türkiye açısından tam bir tehdittir bu.
“ALEVİLERİN ALEVİ OLARAK KALMASINDAN RAHATSIZLIK DUYUYORLAR”
Aynı zamanda Aleviler için de daha korkunç bir tehlike. Cemevlerimizin ibadethane olarak tanınmaması, inancımızla ilgili tüm taleplerimizin kabul edilmemesine karşın Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu devleti yönetenler taleplerimizi reddetmeye devam ediyorlar. Bizden korkuyorlar, çekiniyorlar. Alevilerin Alevi olarak kalmasından inanılmaz bir rahatsızlık hissediyorlar. Çünkü Aleviler bu ülkenin yüz akıdır. Aleviler demokrasi, laiklik istiyor. İnsan haklarından yana bir duruş sergiliyorlar. Çoğulculuğa inanıyorlar. Kadın erkek eşitliğini talep ediyorlar. Çağdaş bir Türkiye istiyorlar. Herkesin kendi inancını, kendi dilini, kendi kültürünü yaşaması için çaba gösteriyorlar, emek veriyorlar. Emek vermeye devam edeceğiz. Asimilasyon ve baskılara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Coğrafyamız ta ki herkesin kendi değerleriyle yaşayabileceği bir ülke oluncaya değin bu çabamız sürecek.”
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.