PİRHA-Munzur Koruma Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Dersim’in Ovacık ilçesinde 3 adet arazinin “49 yıllığına kiralanma” bahanesi ile büyük şirket veya şirketlere peşkeş çekilme planı ile karşı karşıyayız” denilerek, Munzur Koruma Kurulu olarak bu arazilerin şirketlerin tekeline değil, toprakların gerçek sahipleri olan yerel halkın kullanımına aktarılması talep edildi.
“Gün geçmiyor ki Dersim’e yönelik yeni bir saldırı ile karşılaşmayalım” tepkisi gösterilen açıklamada, “Baraj, HES, Kamulaştırma, Maden, Taş Ocağı, Dere Islahı, Munzur Gözeleri Peyzaj Projesi, Munzur Suyunun Taşınması derken, karşımıza bir de Ovacık ilçesinde 3 adet arazinin “49 yıllığına kiralanma” bahanesi ile büyük şirket veya şirketlere peşkeş çekilme planı ile karşı karşıyayız” ifadelerine yer verildi.
“3 AYRI KAMU ARAZİSİ FİRMALARA ALTIN TEPSİDE SUNULUYOR”
Açıklamada kararın hukuki alt yapısı ise şöyle aktarıldı:
“Tahsis başvurusu yapan gerçek ve tüzel kişiler arasından, 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun Ek-3. maddesi ile 15/06/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan, Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karara dayanılarak yayımlanan, Kamu Taşınmazlarının Yatırımlara Tahsisine İlişkin Usul ve Esaslar kapsamında, defterdarlık tarafından değerlendirilerek seçilecek şirket ya da şirketlere, tahsis yapılacaktır. 14 Şubat tarihinde Ovacık ilçesinde, yerlerini Ek’te ki uydu haritasında gösterdiğimiz, yüzölçümleri; 837.844 m2, 358.680 m2 ve 685.138 m2 olmak üzere 3 ayrı kamu arazisinin, tarım ve hayvancılık faaliyetlerine açılacak olması gerekçesi ile yerel halkın, sivil toplum örgütlerinin ve yerel idarecilerin onayı ve izni alınmaksızın 49 yıllığına tahsis edilmek üzere, yapılan başvurular arasından büyük teşvikler de verilerek, yangından mal kaçırırcasına, firma ya da firmalara, altın tepsi içinde verilmesi hedeflenmektedir.”
“HEDEFLENEN OVACIK HALKININ TOPLUMSAL YAPISI”
“Son yıllarda en sert biçimde uygulamaya koyulan neoliberal politikalar ile İthalata bağımlı hale getirilen gıda ihtiyacımızın, güvenli olarak temini için gereken temel faktör olan kirlenmemiş topraklarımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz” denilen açıklamada, bu politikanın temel hedefinin, geçimlerinin tamamına yakınını küçük aile çiftçiliği ile sağlayan Ovacık halkının toplumsal yapısı olduğu kaydedildi.
” ARAZİLER ŞİRKETLERİN TEKELİNE DEĞİL, HALKIN KULLANIMINA AKTARILSIN”
Açıklamanın devamında şunlar belirtildi:
“Köylerinde tarım/hayvancılık ile geçinenlere darbe vuracaktır. Ovacık çiftçisi toprağını terk etmek zorunda kalacak ve zaten yaşanmış olan asimilasyona maruz kalmaya devam edecektir.
Bu arazilerin kullanımını ve büyük teşvikleri alan işbirlikçi veya çokuluslu şirketler, son dönemde gündemde olan Ovacık Belediyesi’nin öncülüğünü de yaptığı halk arasında “Komünist Ürünler” olarak bilinen ürünlere rakip olacak, bölgemizin çeşitli yörelerinde, halkın yoğun katılımı ile kuruluş çalışmaları sürdürülen tarımsal üretim kooperatiflerini, psikolojik ve toprak varlığı bakımından sekteye uğratacaktır.
Munzur Koruma Kurulu olarak bu arazilerin şirketlerin tekeline bırakılmaması, topraksız köylüye ya da kuruluş çalışmaları sürdürülen kalkınma ve üretim kooperatiflerine tahsis edilerek, bu toprakların gerçek sahipleri olan yerel halkın kullanımına aktarılmasını talep ediyoruz.
Şirketleri de bu ihaleye girmemeleri konusunda uyarıyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.