PİRHA- Baba Mansur Ocağı’ndan Eren Yıldırım, Muharrem Orucu dolayısıyla bir yazı kaleme aldı. Yıldırım “Muharrem orucu, insanın kendi iç benliğine yönelmesi, yanlışlarını-doğrularını, eksilerini-artılarını hesaplaması ve bütün bunların sonucunda daha iyiye, doğruya, güzele yönelmesine davettir” dedi.
Baba Mansur Ocağı’ndan Eren Yıldırım, Kerbela ve Muharrem Orucu’na ilişkin bir yazı kaleme aldı.
“Kerbela, dava insanlık davası” başlıklı yazısında, Kerbela ve Muharrem Orucu’na ilişkin bilgiler veren Yıldırım, “Biz Aleviler için Adem peygamberden başlayarak bütün peygamberlerin yerine getirdikleri bir ibadettir. Bunun yanı sıra başta Hz. Hüseyin olmak üzere On İki İmamların şahadetleri ve tüm ezilen mazlumlar adına çekilen bir yas’tır. Bundan dolayıdır ki Muharrem orucunun diğer bir adı da Yas-ı Matemdir” dedi.
Baba Mansur Ocağı’ndan Eren Yıldırım’ın yazısı şöyle:
“Kerbela Hüseyin’in sahrasıdır
Özgürlük Hüseyin’in kavgasıdır
Mertlik, yiğitlik Hüseyin’in dehasıdır
Dava insanlık davasıdır.
Kerbela;
Irak’ın 100 km. güneybatısında, yaklaşık 300.000 civarında nüfusa sahip bir yerleşim merkezidir. Ancak Kerbela coğrafyasıyla değil kanlı bir insanlık faciası ile bilinir ve anılır.
Kerbela denilince akla acı gelir, zulüm gelir, keder ve elem gelir. Kerbela denilince bir keder, bir hüzün alır götürür bizi.
Geçmişi inkâr edebilirsiniz. Geçmişe karşı çıkabilirsiniz ama geçmişi yok edemezsiniz. Eğer geçmişi yok ederseniz, geleceğinizi iyi kuramazsınız,
Çünkü geçmiş geleceğin ibretidir. Çünkü tarih tekerrürden ibarettir. Bu nedenle Kerbelayı anmak insanlığın gereği olmalıdır. Kerbela’da İmam Hüseyin bir insanlık abidesidir.
İmam Hüseyin Kerbela’da ileri sosyal demokrasi öncüsü ve şehididir. Kerbela’yı anarken; İmam Hüseyin’in şahsında bütün mazlumlar anılır, Yezid’in şahsiyetsizliğinde bütün zalimler lanetlenir, kınanır.
Kerbela; zalimin dört günlük dünya saltanatı uğruna işlediği faciadır. Kerbela, hırsın, nefsin, ihtirasın ve doyumsuzluğun yol açtığı bir insanlık utancıdır. Kerbela, Yezid zulmüyle eyleme dönüşmüş bir vahşet örneğidir.
Muharrem orucu;
Biz Aleviler için Adem peygamberden başlayarak bütün peygamberlerin yerine getirdikleri bir ibadettir. Bunun yanı sıra başta Hz. Hüseyin olmak üzere On İki İmamların şahadetlerinden dolayı aynı zamanda bir yastır. Bundan dolayıdır ki Muharrem Orucu’nun diğer bir adı da Yas-ı Matemdir.
Muharrem Orucu, insanın kendi iç benliğine yönelmesi, yanlışlarını, doğrularını, eksilerini, artılarını hesaplaması ve bütün bunların sonucunda daha iyiye, doğruya, güzele yönelmesine davettir. Nefsini terbiyeye, Hacı Bektaş Veli’nin de buyurduğu gibi nefsini bilmeye vesiledir oruç.
“YEZİD’DE SEMBOLLEŞEN BÜTÜN KÖTÜLÜKLERE LANET EDİYORUZ”
Aleviler olarak Muharrem Orucu ile Hz. Adem’den günümüze gelen bir ibadeti yerine getirirken aynı zamanda Hz. Hüseyin’in şahsında Ehlibeyt’e, Ehlibeyt’te temsilini bulan insanlık değerlerine bağlılığımızı yineliyoruz. Yezid’e ve Yezid’de sembolleşen bütün kötülüklere lanet ediyoruz. Mazlumların yad edildiği, zalime/zulüme boyun eğilmediği, haksızlıklara karşı haykırış ayı.
“YOLUN TALİBİ OLMAK DIŞINDA BİR ŞANSIMIZ YOK”
Bizler, Alevi inancına, yoluna, kimliğine sahip çıkan bireyler olarak, çok net ve Zeynep Ana kadar cesur olmamız gereken zamanlardan geçiyoruz. Yezid gibi açık düşmanlardan başka, Mervan gibi sinsi düşmanların ortalıkta cirit attığı, Hızır paşaların küçük çıkarları uğruna işbirliğine hazır beklediği, Yoluna sıtk-ı sadakatle bağlı yurttaşların sindirilmeye çalışıldığı, içeriden işbirlikçilerle manipüle edildiği bir dönem yaşıyoruz. Hala Muaviye’nin bıraktığı kötülük ateşi, semalarda kol geziyor. İşte tam bugünlerde, biz Ali’ye Selman olanlar; fikirlerimiz net, duruşumuz net olmalı. Hiçbir konuda şüpheye düşmeden, korkmadan; bu yolun talibi olmak dışında bir şansımız yok.
Bu yol ki; Kal-u Beladan beri bizim yaşam kanunumuzdur. ELİMİZİN, DİLİMİZİN, BELİMİZİN KİLİDİDİR. İçtiğimiz suyun gözesi, paylaştığımız lokmamızın zerresidir.
“YOLA SAHİP ÇIKALIM”
Bu yola sahip çıkalım canlar, çıkalım ki; Hakk da bize bu zor zamanlar geçirdiğimiz dünyada sahip çıksın, Hızır carımıza yetişsin.
Hz. Hüseyin gibi yiğit, Zeynep Ana gibi dik durup insanlık onuruna gururuna davasına sahip çıkmak için tüm canları Muharrem ayında 12 imamlar aşkına Kerbela’da şehit olan imamlar aşkına bu davaya sahip çıkmaya ve inancımızı hep birlikte yaşamaya davet ediyorum.”
BAĞCILAR CEMEVİNDE AKŞAM MUHABBET VE LOKMA PAYLAŞIMI
Eren Yıldırım Dede, 12 gün boyunca Okmeydanı Cemevi yemekhanesinde; 20.30’da oruç açma lokması, 21.15’de lokma paylaşımı olacağını belirterek, “Tutacağımız Muharrem orucu, çektiğimiz Kerbela ve mazlumların yası hak katında kabul ola” dedi.
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.