Alevi Haber Ajansi

‘Öncelikle çocuklarınıza Alevi olduğunuzu söyleyin’-VİDEO

PİRHA-1. Altınoluk Alevi Kültür ve Sanat Festivali’nin üçüncü gününde konuşan Doç. Dr. Ayfer Karakaya, Alevi inancının muhafaza edilmesi için yapılması gerekenleri sıraladı. Karakaya, “Öncelikle çocuklarınıza Alevi olduğunuzu söyleyin. “Biz Aleviyiz ve Aleviler cemevine gider” deyin. Kendi anladığınız şekilde Aleviliği çocuklarınıza anlatın. Çocuklar teferruatlı, teolojik sorular sormuyor. Basit açıklamalar onları tatmin ediyor” dedi.

1. Altınoluk Alevi Kültür ve Sanat Festivali üçüncü gününü geride bıraktı. Çocuk tiyatro gösterisi ile başlayan “Alevilikte kültür ve sanat” başlıklı üçüncü gün programında araştırmacı Rıza Oylum ile Prof. Dr. Bedriye Poyraz ilk olarak sunumunu gerçekleştirdi. Günün ikinci programında Doç. Dr. Ayfer Karakaya ise “Alevi Bektaşi kültürel mirasının korunması ve genç kuşaklara aktarılması: Engeller, imkânlar, öneriler” başlıklı konuşmasını yaptı.

“UZUN SÜRE ALEVİLİĞİN MERKEZ OLDUĞU FİLM GÖRMÜYORUZ”

Sinemada Aleviliğin ilk olarak karşımıza çıkışına değinen Rıza Oylum şunları söyledi:

“Sinemada Aleviliğin ilk karşımıza çıkışı Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Nur Baba” kitabının sinemaya uyarlanmasıyla olmuştur. Roman, Karaosmanoğlu’nun husumetli olduğu Bektaşi babasını anlatmaktadır. Türk sinemasının geliştiği süreçte Aleviliğin konu olarak kullanıldığını göremiyoruz. 1973 tarihli Pir Sultan Abdal filmi Alevi mitlerini içinde taşıyan orijinal bir çalışma.

Aynı yıl çekilmiş Nesimi filmi de var. Azerbaycan’ın sosyalist yönetimi döneminde yapılmış film. Uzun süre Aleviliğin merkez olduğu film görmüyoruz. 1980’li yıllarda 12 Eylül filmlerini görüyorduk. 1990 yapımı Hasan Boğuldu filmi de Aleviliğe dair çok detay vermese de bu kategoride yer verebiliriz. “O Da Beni Seviyor” filmi de Alevi kültürünün yer aldığı bir film. Çok uzun süre sonra Alevi kültürünün karşımıza çıktığı film olarak karşımıza çıkıyor. “Başka Semtin Çocukları” da Alevilerin yaşadığı semti esas alan bir film. İstanbul Gazi Mahallesi’nde çekimleri yapılıyor. Diğer filmleri ise “Saklı Hayatlar”, “Bir Ses Böler Geceyi”, “Madımak: Carima’nın Günlüğü”, “Locman”, “Zer” şeklinde sıralayabiliriz.

“MEDYADA TEMSİL ÇOK ÖNEMLİ, GEREKLİ MÜCADELEYİ GÖSTEREMEDİK”

Prof. Dr. Bedriye Poyraz ise Alevilerin sorunlarını anlatmada çaresiz olduğunu söyledi. Poyraz şöyle konuştu:

“Aleviler için kültür ve sanat meselesi son derece ham. Alevilerin kendi sorunlarını anlatmada çok çaresiz kaldıklarını söyleyebiliriz. Alevi örgütleri 30 yıllık hayatında çok önemli şeyler yaptılar ama geldiğimiz yerde mesela laiklik meselesini kimse ağzına almıyor. Aleviler de yetersiz kalıyor. Kültür ve sanat alanını daha etkin kullanmak gerekiyor. Örgütlerin bu yöne eğilmeleri çok kıymetli. Çocuklara tiyatroyla inancımızı çok iyi anlatabiliriz.

Alevi etkinliklerinin de format değiştirmesi gerekiyor. Batınilik aslında soyut sanata çok yatkın. Modern sanat soyutlamayı gerektiriyor. Alevilik inancı ve kültürü bunun için çok kıymetli felsefeye, kültüre sahip. Bunu çocuklara aktarmayı başarmalıyız. Aleviler kendi sorunları hem devlete hem de Alevi toplumuna anlatamıyorlar. TRT bizden vergi aldığı halde bizi hiç anlatmadı. Özel televizyonlara da baktığımızda Alevilik yok. Medya kamusal bir alandır. Medyada temsil çok önemli. Bunun farkında olmadığımız için bununla ilgili gerekli mücadeleyi yapmadık. Çeşitli lobiler yapabilirdik.

Elektronik medyayı kullanmayı öğrenmemiz gerekiyor. Alevi örgütleri; gençleri, çocukları ve kadınları aktif olarak kendilerie monte ederlerse çok başarılı olabilirler. Örgütlere bu anlamda çok görev düşüyor. Kültür ve sanat alanı Alevilerin çok boş bıraktığı, ilgilenmediği bir alan. Bununla beraber Alevilikle uzaklaşmış kişilere ulaşmış olabiliriz. İnsanlar dramalardan etkileniyorlar. Her şeyi bırakın bol miktarda dizi, film ve sosyal medyayı etkin kullanalım.”

“ALEVİ İNANCI ORTALAMANIN ÜSTÜNDE AHLAKLI İNSANLAR YETİŞTİRİYOR”

Doç. Dr. Ayfer Karakaya da Alevi inancının muhafaza edilmesi için dikkat edilmesi gereken hususlara değindi. Karakaya, “Dünyada farklı inançlar, gelenekler var. Bir geleneğin, inancın ürettiği insanlar ne kadar dürüst ve ahlaklıksa o inanç hak inançtır. Alevi inancı ortalamanın üstünde dürüst, ahlaklık insanlar yetiştiriyor. Nasıl muhafaza edebiliriz?

Kurumsal düzeyde ve birey olarak yapabileceği şeyler var. Yazılı ve sözlü kaynakların bir an önce kayıt altına alınması gerekiyor. Derlenmesi gereken hala çok kıymetli bilgiler var. Daha sistemli yapılması gerekiyor. İnsanlar Aleviliğin sadece yazılı kaynaklara dayalı olduğunu düşünüyor ama bir sürü yazılı belge var. Bunların yanlış ellere düşme ihtimali çok yüksek. Genellikle devletin kurduğu farklı üniversite veya şahıslar tarafından bu belgeler toplanıyor. Kültürel mirasımız hiç ediliyor. Alevi kutsalları ve köylerinin haritalandırılması gerekiyor. Anadolu’da ciddi bir Alevisizleştirme yaşanıyor.

Aileler olarak ne yapabiliriz? Her ailenin kendi aile hafızasının belleğini oluşturması gerekiyor. Bizden büyükleri hızlıca konuşturmalı ve kayıt etmeliyiz. Uzun anlamda ciddi bir kaynak haline gelecektir. Geldiğimiz köyü, aşireti, ocağımızı mutlaka öğrenmeliyiz. Her Alevi birey bu üç bilgiyi öğrenmeli ve çocuklarına aktarmalıdır. Eski fotoğraflarımızı mümkünse dijitalize edip, fotoğraftakilerin isimlerini yazmalıyız” ifadelerini kullandı.

“İNANCINIZA NE KADAR DEĞER VERİRSENİZ ÇOCUKLARINIZ DA O KADAR DEĞER VERİR”

Alevi örgütlerinin de yapması gerekenleri sıralayan Karakaya, şöyle konuştu:

“Alevi örgütleri enerjisini Alevi inancını gençlere aktarma konusuna harcamalıdır. Öncelikle çocuklarınıza Alevi olduğunuzu söyleyin. “Biz Aleviyiz ve Aleviler cemevine gider” deyin. Kendi anladığınız şekilde Aleviliği çocuklarınıza anlatın. Çocuklar teferruatlı, teolojik sorular sormuyor. Basit açıklamalar onları tatmin ediyor. Alevilik aynı zamanda sizin soy ağacınız.

Çocuklarınıza mutlaka bağlama ve semah öğretin. Çocuk bağlama çalmasını ve deyişleri öğrenirse farkında olmadan Aleviliği benimseyecektir. Çocukları cemevine götürün. Dergahları çocuklarınız ile ziyaret edin. O yapıları görmek çocuklarınıza güven ve köklülük duygusu verecektir. Başka bir şeyleri dikta etmeye gerek kalmadan küçük ritüeller ile kültürü aktarabiliyoruz.

Çocukları azımsamayın. Muhabbetlerden çocukları dışlamayın. Muhabbet ortamında çocuklar bulunsun. Bazı konuları çocuklar ile paylaşın. Aleviliğin ezilmişliğine dair onları çok korkutmadan bilgilendirin. Aleviliği sadece katliamlara da indirgemeyin. Farklı dillerde kitapçıklar hazırlanmalı. Yarışmalar, geziler düzenlenebilir. Cemevlerinde küçük çocuklar için oyun odaları yapılmalıdır. Her şeyin ötesinde bir gerçek var. Siz kendi inancınıza ne kadar değer verirseniz çocuklarınız da o kadar değer verir. İş sizde bitiyor”

PİRHA / BALIKESİR

İLGİLİ HABERLER: 

>1. Altınoluk Alevi Kültür ve Sanat Festivali başladı
>AKD Genel Başkanı Kurt: Nerede üç Alevi varsa biz de dördüncü can olmalıyız
>‘Aleviler yaşadıkları katliamlara örgütlenerek karşılık vermişlerdir’

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak