PİRHA – Çok sayıda meslek örgütü, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına ilişkin Ankara’da basın açıklaması yaptı. Hiçbir somut gerekçenin olmadığına vurgu yapılarak, “Türk Tabipleri Birliği’nin örgütsel bütünlüğüne ve seçimle oluşan yapısına yargı eliyle müdahale yapılmaya çalışılmaktadır” denildi.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına dair 30 Kasım’da görülecek davaya ilişkin meslek örgütleri, ortak basın açıklaması yaptı.
Ankara Tabip Odası’nda yapılan açıklamaya Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Ankara Tabip Odası ve Ankara Diş Hekimleri Odası temsilcileri katıldı.
Açıklamanın yapıldığı salona “Türk Tabipleri Birliği örgütsel bütünlüğüne yapılan müdahaleyi kabul etmiyoruz” pankartı asıldı.
“YARGI ELİYLE MÜDAHALE”
Ortak basın açıklamasını DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün okudu.
30 Kasım’da görülecek davanın karar duruşması olabileceğine değinen Görgün, “Emek meslek örgütleri gerçeği söylemeye devam edecektir” dedi. Görgün, açılan davanın geri çekilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Emek meslek örgütlerine yönelik baskı, sindirme, etkisizleştirme değişik tutum ve müdahaleler zaman zaman kendini göstermektedir. Yetki kısıtlaması, yasal düzenlemeler/ düzenleme tehditleri, mali açıdan zayıflatma ve diğer uygulamalar sürekli gündeme getirilmektedir.
Son olarak, anayasadan gücünü alan 70 yıllık mesleki örgütü Türk Tabipleri Birliği’nin Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınması için düzenlenen davaname yaklaşık bir yıldır devam etmektedir.
Hiçbir somut gerekçeye dayanmayan, amacı dışında faaliyet gibi karşılığı olmayan bir suçlama ile Türk Tabipleri Birliği MK ve tabip odalarından oluşan örgütsel bütünlüğe ve seçimle oluşan yapısına yargı eliyle müdahale yapılmaya çalışılmaktadır.
Türk Tabipleri Birliği’ne yapılan müdahale girişimi, aynı zamanda diğer emek meslek örgütlerine de mesaj niteliğindedir. Demokratik ülkelerde görülmeyen bir şekilde ülkemizin nitelikli emeğin temsilcisi kurumlar değersizleştirilmeye, etkisizleştirmeye çalışılmaktadır.
Üyelerine ve ülkeye karşı sorumluluk duygusuyla hareket eden emek meslek örgütleri, her türlü baskı ve zor karşısında gerçeği söylemekten vazgeçmeyecektir.
Bu gerekçelerle Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin kendi denetim mekanizmasının ötesinde somut olmayan gerekçelerle ve son dönemde sıkça başvurulan yargı eliyle etkisizleştirme ve suç isnat etme uygulamasını kabul etmiyor, açılan davanın bir an önce geri çekilmesini talep ediyor, 30 Kasım’da TTB MK ile yan yana olacağımızı ifade ediyoruz.”
“MÜCADELEDEN GERİ KALMAYACAĞIZ”
Ortak açıklama sonrası söz alan Ankara Diş Hekimleri Odası Başkanı Serkan Er, “Yaşadığımız hukuksuzlukları yakın zamanda Anayasa Mahkemesi ile ilgili tartışmalarda bir kez daha gördük. Umarız TTB davasında istediğimiz gibi bir sonuç çıkar” dedi.
TMMOB adına söz alan Seyit Ali Korkmaz ise “Ismarlama bir dava neticesinde, ‘bize biat etmeyeni cezalandırırız’ denilmekte. Elimizi vicdanımıza koyarak diyoruz ki bu karar ısmarlama bir davanın sonucu olarak ortaya çıkacaktır. Bu dava tek adam rejiminin istemi sonucunda ortaya çıkacaktır. Bizler toplumun vicdanını temsil eden meslek örgütleriyiz. ‘Kral çıplak’ demekten asla vazgeçmeyeceğiz. Mücadeleden geri kalmayacağız” diye konuştu.
“BU DAVA BİZİM NAZARIMIZDA YOK HÜKMÜNDEDİR”
KESK Ankara Şubeler Platformu Sözcüsü İbrahim Kara da emek ve meslek örgütlerine yönelik saldırıların adım adım sürdüğünü belirterek şöyle devam etti:
“Özellikle tek adamın hamleleriyle karşı karşıya kalıyoruz. TTB, hem hekimlerin özlük haklarına dair talepleri dile getiriyor hem de halkın sağlık hakkı adına da mücadele yürütüyor. İktidar, şimdi bu meslek örgütlerini itibarsızlaştırmaya çalışıyor. KESK de siyasi iktidarların faşist politikalarına maruz kalmakta. TTB’nin yanında olup dayanışmayı büyüteceğiz. Bu haksız yargılamaların son bulması için çaba göstereceğiz. Herkesin kol kola gelip bu faşist iktidarın son bulması için elimizden gelen çabayı sergileyeceğiz.”
ATO Başkanı Muharrem Baytemür ise “Demokratik ülkelerde meslek örgütleri güçlü yapılarıyla önem çeker. Otoriter yapının arttığı dönemlerde, örneğin 12 Eylül sürecinde ve son 22 yıldır bu baskıları yaşıyoruz. Yoğun bir yetki gaspı söz konusu. TTB gibi örgütlerde yoğun birikim var. TTB, halkın ve ülkesinin yanındadır. O nedenle bu dava bizim nazarımızda yok hükmündedir” ifadelerini kullandı.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.