Alevi Haber Ajansi

‘Meslek odalarının seçimlerine gösterilen tahammülsüzlüğe son verin!’

PİRHA- Mersin Odama Dokunma Platformu, odaların hedef haline getirilmesine tepki gösterdi. Platform, “İktidarın ‘makbul’ ve her uygulamasına alkış tutacak TTB, TMMOB ve Baro yönetimi arzusunu anlıyoruz. Ancak bizlerin gerek meslektaşlarımıza ve gerekse de milyonlarca yurttaşımıza verilmiş sözümüz, mesleğimizi toplumdan yana ve hiçbir baskı altında kalmadan yapacağımıza dair yeminimiz var” dedi.  

Mersin Barosu, TMMOB Mersin İl Kordinasyon Kurulu, Mersin Tabip Odası, Mersin Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası ve Mersin Veteriner Hekimler Odası tarafından Mersin Odama Dokunma Platformu kuruldu.

Platform adına TMMOB İKK Sekreteri Seyfettin Atar‘ın yaptığı açıklamada, zor günlerin yaşandığı bir dönemde, Cumhurbaşkanının talimatı ile siyasi iktidarın meslek odaları ve STK’ların seçim sistemleri ve mevzuatlarının değiştirilmesi için yapılan girişimleri üzüntüyle takip etmekte olduklarını belirtip “İçinden geçtiğimiz salgın dönemi aklın ve bilimin; insanlığın ortak geleceğinin ve sağlığının korunmasındaki önemini bir kez daha göstermektedir. Tek kişinin dediği ferman ile değil, tüm kurum ve kuruluşlar ile işbirliği içinde, siyasi rekabet değil halkın sağlığının öncelikli olduğu kararlar ile mücadele edilmesi gerektiği de açıkça görülmektedir” denildi.

“TOPLUMUN GELECEĞİNİ YOK EDEN ÇALIŞMALARA KARŞI HALKIMIZIN YANINDA YER ALDIK”

Atar, “Meslek odalarımızdan neden rahatsızlık duyulmaktadır?” sorusunu sorarak, şunları dile getirdi:

“İktidarların tasarruflarını, kamusal ve toplumsal çıkarların süzgecinden geçirerek, mesleki, bilimsel ve teknik doğrulara dayanarak, ülkenin en karanlık dönemlerinde bile gerçekleri açıklamaktan geri durmadan odalar olarak çalışmalarımızı yürüttük. Toplumun geleceğini yok eden ve halkımızın yüz yılda biriktirdiklerini ‘özelleştirme’ adı altında, yerli ve uluslararası sermaye gruplarına peşkeş çeken iktidara karşı durduk. Kamuoyuna şunu açık yüreklilikle belirtmek isteriz ki; Kaz Dağları yok olmasın diye bizler oradaydık. Bizler Hasankeyf’te dolara karşı doğanın yeşilini savunanlarız. Akkuyu Nükleer Santrali’nin yapımına karşı duranlarız. Bizler Yırca Köyü’nde zeytinini kesenlere siper olup, termik santrale karşı direnen ninelerimize omuz verenleriz. Yeşil Yol Projesi’ne karşı Karadeniz’de, siyanüre karşı Fatsa’da hayatı özgür kılmaya çalışanlarız. Bizler Cerrattepe’de maden, bizler üçüncü köprü ve üçüncü havaalanı uğruna kestiğiniz ağaçlarız. Bizler Alpu Ovası’na Termik Santral yaptırmak istemeyen çiftçilerin yanında duranlarız.

“BİREYSEL KEYFİYETE KARŞI ORTAK KARARLARIN SAVUNUCUSU VE GÜVENCESİ OLDUK”

Aladağ yurt yangınında yanarak hayatını kaybeden çocuklarımızın, Özgecan’ın, Şule Çet’in, Ayşe Paşalı’nın, Ceren Damar’ın katillerinin adalet önünde hesap vermesinde, çocuklarımızı istismar eden sanıkların yargılanmasında sesleri olan bizleriz. Fetö gibi ülkeyi ve yargıyı ele geçirmeye çalışanların karşısında olan bizleriz. Soma’da sermayeye kurban edilen 301 madencinin yargıdaki sesi bizleriz. Kurulduğu günden bu yana mesleğin her alanında, mesleki kariyerin her aşamasında rekabete karşı dayanışmanın, piyasaya karşı kamusal yaklaşımın, bireysel keyfiyete karşı ortak kararların savunucusu ve güvencesi olduk.”

“YANLIŞA YANLIŞ, EKSİĞE EKSİK DEMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Odaların, siyasal iktidarların ölçüsüz güç ve yetkilerine karşı ülke varlıklarının ve toplumsal çıkarın, aynı zamanda kamunun ve meslektaşlarının da koruyucusu olduğunu vurgulayan Atar, “İktidarın ‘makbul’ ve her uygulamasına alkış tutacak TTB, TMMOB ve Baro yönetimi arzusunu anlıyoruz. Ancak bizlerin gerek meslektaşlarımıza ve gerekse de seslerini duyuramayan milyonlarca yurttaşımıza verilmiş sözümüz, mesleğimizi toplumdan yana ve hiçbir baskı altında kalmadan yapacağımıza dair yeminimiz var. Bunun için de hukuksal ve bilimsel bilgiye dayalı olarak yanlışa yanlış, eksiğe eksik demeyi sürdürüp, toplum yararına yapılması gerekenleri açıklamaya, talep ve takip etmeye devam edeceğiz” dedi.

“EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK, BARIŞ VE KARDEŞLİK, GÜVENCELİ ÇALIŞMA YAŞAMI, OLMAZSA OLMAZLARIMIZDIR”

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Demokrasiye olan tahammülsüzlüğe ve meslek odalarının demokratik bir şekilde yapılan seçimlerine gösterilen tahammülsüzlüğe bir son verilmelidir. Cumhuriyete, demokrasiye ve laikliğe olan inancımız tamdır.  Bu nedenle; eşitlik, özgürlük, barış ve kardeşlik, güvenceli çalışma yaşamı olmazsa olmazlarımızdır.  Sosyal hukuk devleti, planlama, sanayileşme, kalkınma, kamusal yarar, kamusal hizmet ve kamusal denetime yönelik mücadelemiz her koşulda sürdürülecektir. Odalarımıza yapılan tüm girişimlere karşı Barolar, TTB, TMMOB ve Mersin’de yer alan tüm akademik meslek odaları olarak, şu anda olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde de tam bir bütünlük içerisinde mücadelemiz devam edecektir.”

Diren KESER/MERSİN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak