PİRHA- Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde Mersin’de yapılan “umut hakkı” yürüyüşünde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, “Bu sürecin taraflarından biri devlet diğeri de Abdullah Öcalan’dır. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmazsa, Kürtlerin statüsü tanınmazsa, yasalar değişmezse bir yüzyıl daha yürüyeceğiz” dedi.
Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde, “Abdullah Öcalan’ın umut hakkı için özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla Mersin’in Akdeniz ilçesinde yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Kesin Bayındır, DEM Partili milletvekilleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Abdullah Öcalan’ın posterini gerekçe göstererek yürüyüşe engel olan polisler, kitleyi parkın önünde ablukaya aldı. 2 saat süren ablukanın ardından oturma eylemine geçen kitlenin kararlılığı üzerine polis, yürüyüşe izin verdi. Binler, polis ablukası altında DEM Parti Akdeniz İlçe Örgütüne doğru yürüyüşe geçti. “Abdullah Öcalan’a özgürlük” sloganı atan kitleye polis aralıklarla kalkanlarla müdahale etti ve arbede yaşandı.
GAZETECİLER DARP EDİLDİ
Yürüyüşü takip eden Jinnews muhabiri Azize Akoğlu, Mezopotamya Ajansı muhabirleri Kadir Ayten, Hamdullah Yağız Kesen ve Pirha Muhabiri Fatoş Sarıkaya’nın haber takibi engellenerek, darp edildiler. Darp nedeniyle Azize Akoğlu’nun tripodu ve fotoğraf makinesi, Kadir Ayten’in ise cep telefonu kırıldı. İlçe binası önüne gelen kitle burada da Abdullah Öcalan’ın posterini açtı. Ve polis yine müdahalesi etmeye çalıştı. Etkinlikte ilk olarak DEM Parti Mersin İl Eş Başkanı Bedriye Kuş söz alarak, polisin tutumunu eleştirerek, “Çözümün konuşulduğu bu süreçte bu engellemeyi kabul etmiyoruz. Direnen Van, Amed halkına selam olsun. Mersin buradan sesini Ankara’ya duyurdu. Selam olsun direnenlere” dedi.
KESKİN BAYINDIR: PROVOKASYONU MERSİN’DE GÖRDÜK
Ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, eline Abdullah Öcalan’ın posterini alarak, “Erdoğan dün bu süreç provokasyonlara açık bir süreç dedi doğrudur. Bu süreç provokasyonlara açık, bugün bu provokasyonu Mersin’de gördük. Bizi iyi dinleyin bugün bu yürüyüşü Mersin emniyet müdürüne hayırlı olsun demek içim yapmadık. Biz bugün Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüdük. Kendimizi savcı ve hakim yerine koymayın. Burada binlerce polis kendini savcı, hakim yerine koyuyor, haddinizi bilin. Bu sürecin tarafları var. Biri devlet biride Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’dır. Bunu iyi bilin. Bilinsin ki biz sadece bugün değil 50 yıl öncede yürüyorduk. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmadan, Kürtlerin statüsü tanınmazsa, yasalar değişmezse yüzyıl daha yürüyeceğiz. Yüzyıl daha direneceğiz. Kürdistan’da Çukurova’da dünyanın her yerinde haklarınız için direnmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“ARTIK BU SAVAŞ SON BULSUN”
Bayındır, konuşmasının devamında barışın sağlanması adına Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
“Artık bu savaş son bulsun diyoruz. Ciğerleri yanan annelerimiz ‘Biz barış ve özgürlük istiyoruz’ diyor. Barış’ta özgürlüğümüzde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ile bağlantılıdır. Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bir an önce Sayın Öcalan ve 4 bin ağırlaştırılmış tutsağı bırakın diyor. Mevcut kanunlara göre bir an önce Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Bugün iktidar bir yandan Sayın Öcalan ve 4 bin tutsağın özgürlüğü önünde engel çıkarmak istiyor bir yandan da bu sürecin çözüm ve kardeşlik süreci olduğunu söylüyor. Kürt halkı her yerde ‘barışın tarafıysanız, barış istiyorsanız önce kanunlarınızı uygulayın’ diyor. Kanunlar artık ‘Önder Öcalan özgür’ olmalı diyor.
Yüz yıldır bu sistem yasalarını ayaklar altına alıyor. Bu devlet kendi yasalarını ayaklar altına alırsa bu ülkeye barış gelmez. Şimdiye kadar Sayın Öcalan tek taraflı büyük bir emekle süreci bu aşamaya getirdi. Kürt halkı büyük bir fedakarlık ile süreci bu aşamaya getirdi. Önder Öcalan bugün gönderdiği mesajda ‘Kürt halkının hakları yasal olarak kabul edilmez ise çözüm olmaz’ diyor. Devlet Kürt halkının haklarını Anayasa’da kabul etmeli. Kanunlar, yasalar uygulanmalı. Bir an önce Önder Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı. Bunun için yürüyoruz. Dün yürüdük, şimdi yürüyoruz ve yarın da yürüyeceğiz. Kürt halkının hakları sağlanana kadar, adalet gelene kadar yürüyeceğiz. Bu yürüyüş yüz yılda sürse yürüyeceğiz.”
PİRHA/ MERSİN
Yoruma kapalı.