PİRHA- Mersin Emek ve Demokrasi Platformu yaptığı açıklamada, ırkçılığın Türkiye’de giderek arttığına dikkat çekerek, “Irkçılığın panzehiri barıştır” dedi.
Konya Meram’da yaşanan katliama ve orman yangınları bahane edilerek gerçekleştirilen linç girişimlerine karşı tepkiler yükseliyor.
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu da, Özgür Çocuk Parkı’nda, yaşanan gelişmelere dair basın açıklaması yaptı. Siyasi Parti, sendika temsilcileri ve yurttaşların katıldığı açıklamayı İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Eşbaşkanı Hakkı Demir okudu.
“TÜRKİYE’DE, NEFRET SÖYLEMİ GİDEREK ARTIYOR”
Demir, Türkiye’de nefret söyleminin giderek artması ve bu nefret söyleminin yarattığı, tetiklediği ırkçı ve ayrımcı saldırıların çok tehlikeli boyutlara ulaştığına dikkat çekerek, “Nefret söyleminin kontrol edilmemesi halinde, bunun şiddeti tetikleyen bir niteliğe büründüğünü Ankara, Afyon, Antalya ve en son Konya’daki ırkçı ve barbar katliamla sonuçlandığını gördük, yaşadık” dedi.
“Unutmayalım ki, ırkçılık psikolojik bir hastalık değildir, “kafatasçı” bir ideolojidir ve medeni tüm toplumlarda cezai yaptırımlara tabii tutulan bir suçtur” diyen Demir, “Bir insanın, bir başka insanı sırf başka bir etnik yapıya, bir başka inanca ya da bir başka dile sahip olduğu için katledebilecek bir duruma getirilmiş olmasını insan olarak adlandırmak zordur. Hepimizin bildiği üzere, akla ve hayallere sığmayacak bir çok kötülük, insan görünümlü ırkçı yaratıklar tarafından işlenmektedir” diye konuştu.
“IRKÇI VE FAŞİST YAPILAR BU CEZASIZLIK POLİTİKASINDAN GÜÇ ALIYOR”
Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sivas Katliamı’nı yapanlar ortaya çıkarılıp cezalandırıldı mı, Roboski’de devletin uçakları tarafından, içinde çocukların da olduğu, insanlar bombalanarak öldürüldü, bu katliamı yapanlar yargılandı mı?… Suruç ve Gar Katliamı’nı yapanlar, onlara göz yumanlar, yol verenler hak ettikleri cezaları aldılar mı? Ne yazık ki hayır! İşte ırkçı ve faşist yapılar bu cezasızlık politikasından güç alıyor. Kürt sorununun çözümsüz bırakılması, çatışmalı ortamın devam etmesi, barışçıl bir ortama geçilmemesi de yaşadığımız bir çok sorunun temelini oluşturmaktadır.
Türkiye’nin dört bir yanında ormanlar yanıyor! Ve hepimizin yüreği ormanlarla beraber yanıyorken; bir an önce yangınların söndürülmesi için çaba gösterilmesi, bu konuda toplumun bir dayanışma içinde seferber edilmesi gerekirken, ne yazık ki orman yangınları üzerinden bir başka ötekileştirme yaratma derdine düşüldü. Orman yangınlarını Kürtlerin çıkardığına dair kirli, bir o kadar da tehlikeli, provakatif bir algı toplumun bilinç altına yerleştirilmeye çalışıldı. Bundan görev çıkaran ırkçı gruplar, Kürtlerin ölümü hak ettiğini düşünmeye ve bu insanlık dışı düşüncelerini sosyal medya üzerinden servis etmeye başladı.”
“SİYASİ PARTİLERE BU DÖNEMDE ÇOK ÖNEMLİ BİR GÖREV DÜŞÜYOR”
Siyasi partilere bu dönemde çok önemli bir görev düştüğünü vurgulayan Demir, “Özellikle siyasal partilerden talebimiz, ülke geneline yayılmış teşkilatları aracılığıyla seçmenleri arasında çatışmayı değil çözümü, düşmanlığı değil birbirini anlamayı, ayrışmayı değil köprüler kurmayı tercih eden ve ırkçılığı temelden reddeden bir anlayışı beslemeleri ve böyle bir anlayışı halk arasında yaygınlaştırmak için çaba harcamalarıdır” ifadelerine yer verdi.
Diren KESER/MERSİN
Yoruma kapalı.