PİRHA – Maraş Katliamının 40. Yılında, yaşamını yitirenleri anmak için Mersin Cemevi’nde anma etkinliği düzenlendi.
Anma programına çok sayıda yurttaş, demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Mersin Cemevi’nde Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenler anıldı. Program çerağlar uyandırılarak başlandı. Mersin Cemevi İnanç Kurulu Başkanı Erdoğan Sevin Dede’nin okuduğu Gülbengin, ardından katliamda hakka yürüyen canların anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
“NEREDE ZULÜM VARSA ORASI KERBELADIR”
Mersin Cemevi Başkanı Pir Hasan Kılavuz yaptığı açılış konuşmasında, “1973 yılında Mustafa Ramazan oğlu tarafından yayınlanan kitapçıkta, ‘’ Alevilere, demokratlara, aydınlara, ilericilere, kin ve nefret kusarak bunların öldürülmesinin sevap olduğunu’’ söyledi. Nur tarikata bağlı bu kişinin kitapçığı her yerde dağıtılıyordu. Bu yayınları devletin ilgili makamları bildiği halde önüne geçmedi. Alevi Pir’leri buyurmuşlar;’’ Nerede zülüm ve yıkım varsa, nerede acı ve gözyaşı varsa, ister meydanlarda, ister zindanlarda orası Kerbela’dır. ‘’ Maraş’ta Kerbeladır. En acımasız savaşlarda bile silahsız insanlara kurşun sıkılmıyor. En acımasız savaşta bile gebe kadının karnı yarılarak cenin çıkarılmıyor. Bu yaşanalar Maraş’ta oldu. Dava 23 yıl sürdü.22 kişiye idam,7 kişiye müebbet hapis, verildi. Esas katliamdan sorumlu olan 68 kişiye geçmişten günümüze kadar hala ulaşılmadı. Bunlar ülkemizde ve ülkemiz dışındaki devletlerin koruması altındadır. Hiçbir zaman mahkeme önüne çıkmadılar. Bu topraklarda acıyı bal eğleyen pirlerimiz, yaşayan halkla birlikteliği yeğlemiştir. Mazlumdan yana olmuştur. Haklara, inançlara, kültürlere saygılı bir düzenin oluşmasını telkin etmiştir. Halklar arasında kuşku ve güvensizliğin son bulması, kin, öfke ve nefretin sevgiye dönüşmesini bu güzelim topraklarda yaşayan tüm halkların ve inançların, birbirlerinin haklarına saygılı kardeşçe, el ele, barış içinde birlikte olmalarını yüce haktan niyaz ederim” dedi
“MARAŞ KATLİAMI ÖNCEDEN PLANLANMIŞTI”
Mersin Maraşlılar Derneği Başkanı Sabri Meraklı ‘’ Maraş Katliamı önceden planlanmıştır. Miliyet Gazetesinde Türkeş’in verdiği demeç şöyle:’’ Erzurum ve K.Maraş ‘ta olaylar çıkabilir.Bu haberle Maraş’ta yaşayan sol görüşlü ve devrimciler hedef gösterildi. Olayın global boyutunda ise, Amerika, CIA parmağı vardır . Amerikan elçisi olaylar öncesi Çorum’a giderek, Adalet Partisi binasında şu ifadeyi kullanır:’’ Sizin burada Aleviler var mı? Aleviler resmen hedef gösterilmiştir. Maraş’ta iki öğretmenin perşembe günü öldürülmesi tesadüf değildir. Cuma günü camilerden anons yapılması olayın tezgahlandığının göstergesidir. Alevilere sahip çıkan Sünni devrimcileri de unutmamak gerek. Örnek Muhammed Arifoğlu, Alevilerin yanında yer aldı. Maraş Katliamından sonra Maraş’ı terk etmek zorunda kaldı. Maraş Katliamını unutmak mümkün değil. ’diye konuştu.
“BİZ BARIŞTAN VE SEVGİDEN YANAYIZ”
Maraş katliamı tanıklarından Ali Bozkurt’’ Alevilere ölüm sloganı atarak mahallemizde gericiler evleri yaktılar. Yaşanan olayları görünce bizler polis ve askerden ümidimizi kestik. Bizim köyümüzden 16 kişi hakka yürüdü. Hakka yürüyenlerin 11 kişisi askeri tel örgünün hemen yanındaydı .Asker seyirci kaldı. Maraş Katliamı sırasında abim yaralanmıştı. Abimi bulmak için hastanelere korkarak gidip arıyorduk. Adana, Antep’teki hastaneleri tek tek dolaştık. Kimse doğru bilgi vermiyordu. En son kendi çabamızla bulduk. Maraş Katliamı acısı aradan yıllar geçmesine rağmen devam ediyor‘’ diye belirtti.
Maraş Katliamı tanıklarından Ali Doğan “Olayın seyri hakkında bir çok kitap yazıldı. Bunlardan bir tanesi de abim yazdı. Abim belgesel tarzda, hukukçu yönüyle yazdı. Abimin her yönüyle adaleti savunan yönü vardı. Tarafsız bir şekilde yazdı. Abimin Milletvekili olmasından dolayı 52 kişi evimizi güvenli olarak gördüklerinden bize sığındılar. Bizim evde telefon olduğundan hem abimle ,hem de Ecevit’le görüştüm. Yaşanan olaylar karşısında son aşamaya gelmişti ve ben çok doluydum, Ecevit’e hakarete varır hitaplarım oldu. Fabrikamda çalışan işçi sesini duydum, ‘’Kuran hakkı için seni öldürmeyeceğiz .’’diye bağırıyordu. Evimiz yakmışlardı. Evimiz bir yandan yanıyor, bir yandan da silah sesi geliyordu. Ben aileme şunu dedim: ’’ Aşağıya kesinlikle inmeyeceğiz. Hepimiz birbirimize niyaz olduk. Birbirimize sarılarak ruhumuzu teslim ederiz. İki dakika geçmeden evimizin içinde , ateşin yanında farklı bir ateş daha geldi . Jandarma dışarıda bin ya da iki bin kişiye müdahale ederek bize ulaşmış. Evde yangın olduğundan yukarıdan aşağıya inmek imkansızdı. Ben altı aylık çocuğumu askerin kucağına atarak kurtardım. Acı olaylar yaşadık. Bu kadar acı olayları yaşamama rağmen kin ve nefret duygusu taşımadım. Alevi toplumu kin ve nefretten, cebir ve şiddetten uzak tutmuştur. Biz barıştan ve sevgiden yanayız” dedi.
Doğan, “Maraş Katliamı anması, İngiltere Parlamentosunda gerçekleşirken, bizim mecliste ise kabul görmüyor. Kin ve nefret devam etmesi en büyük acıdır. Biz halk olarak şunu yapmalıyız: Kültürümüzü sahiplenmeliyiz. Eğitime çok önem vermeliyiz. Ekonomik olarak ilerlemeliyiz” diyerek sözlerini tamamladı.
Konuşmaların ardından Mustafa ve Onur Talipoğlu, Erhan Toprak, Erkan Çanakçının seslendirdiği deyişlerle ve çerağların sırlanmasıyla anma programı son buldu.
PİRHA/MERSİN
Yoruma kapalı.